Ben kolay kolay gülmem ama ‘Sıcak Büfe’ gerçekten güldürüyor

İnci Taneleri’nin Zerre’si olarak milyonların sevgisini kazanan Orkuncan İzan, cuma günü sinemalarda gösterime giren kahkaha garantili 'Sıcak Büfe' filmiyle de gündemde. Başarılı oyuncu, "Ben kolay kolay gülmem. ‘Sıcak Büfe’ gerçekten çok iyi bir iş. Ben bile güldüm" diyor.
RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN / FOTOĞRAFLAR: ÖMER YILDIZ
İnci Taneleri’nin Zerre’si olarak girdi hayatımıza. Milyonların sevgisini ve beğenisini kazandı. Lisede tiyatroya başladı, hayallerinin peşinden gidip oyuncu oldu. En büyük hayalini gerçekleştirdi ve hayranı olduğu Yılmaz Erdoğan gibi duayen bir oyuncu ile aynı dizide buluştu. Genç ve başarılı oyuncu, 16 Mayıs’ta vizyona giren ‘Sıcak Büfe’ isimli sinema filminde de Hakan karakterine hayat veriyor. Film, izleyiciye bol kahkaha vadediyor.
DOĞDUĞUMDAN BERİ GÜLMEYE İHTİYACIMIZ OLAN BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ
Sevgili Orkuncan, nasılsın, nasıl gidiyor hayat?
Keyfim yerinde. ‘Sıcak Büfe’nin heyecanı ve koşturmacası var üzerimde. Seyircinin görüşünü aşırı merak ediyordum. Ben çok sevdim ve çok güldüm bu işte.
Bir yandan dizi, bir yandan yeni sinema filmin ‘Sıcak Büfe’yle gündemdesin. Yorucu bir tempo olmalı?
Tatlı bir yorgunluk diyelim. Fiziki olarak yorucu olabilir ama insanın sevdiği işi yapması büyük bir şans. Hayatta bence birinin başına gelebilecek en güzel şey, sevdiğin işten para kazanabilmek. Şikâyet edemem. Her iki iş de muazzam. Keşke her yorgunluk bu kadar keyifli, huzurlu olsa.
BEN, KOLAY KOLAY GÜLMEM AMA ‘SICAK BÜFE’ GERÇEKTEN GÜLDÜRÜYOR
Gülmeye çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Böyle süreçlerde insanları güldürmek kolay değil sanki?
Gülmeye ihtiyaç duyduğumuz o dönemler hiç geçmiyor. Ülkemizde bu hep var. Ben doğduğumdan beri, “Gülmeye çok ihtiyacımız olan dönem” deniyor hep. Bu sanırım kaderimiz. Hangi dönem gülmeye ihtiyaç duymadık ki? Ama gerçekten insanları güldürebilmek çok özel. Hele mutsuz insanları ama iyi iş yapılınca yerini buluyor ve gerçekten gülümsetiyor. Kendim ‘Sıcak Büfe’de oynadım diye demiyorum ama gerçekten çok iyi iş. Ben mesela kolay kolay gülmem, ben bile güldüm.
Sen oyuncu olarak kendini drama mı yoksa komediye mi daha yatkın buluyorsun?
Vallahi ben sevdiğim tüm işlere çok yatkınım. Yeter ki topluma bir şey versin. Bir mesajı olsun. Bazen ağlatsın, bazen güldürsün ve yanlış mesajlar vermesin.
Gerçek hayatta da komik misindir?
Çok komik değilimdir. Enerjim düşüktür ve normal hayatımda içe kapanık biriyim.
‘Sıcak Büfe’de Hakan rolündesin. Zor muydu Hakan olmak, sevdin mi rolü?
Çok içime sinen bir iş oldu. Karakterler tam bir derya deniz. İstediğin yere götür. Bu da bir oyuncu için bulunmaz bir nimet. Asla reddedilecek bir iş değildi. Bir de oyuncu kadrosunu duyunca bayıldım. Senaryo çok hoşuma gitti.
Hayat verdiğin Hakan nasıl biri?
Çok iyi niyetli, iyimser, vicdanlı ve hep o vicdanla hareket ediyor. Ötesini düşünmüyor. Bir şey mi oldu, “Olur geçer, başımıza bu da geldi. Hallederiz...” Hep böyle bakıyor olaylara. Aslında işi komik yapan da bu. Başlarına büyük bir felaket geliyor ve biz seyirci olarak bu felakete çok gülüyoruz çünkü Hakan’ın tepkisi garip. Abisi Cihangir çok sempatik bir karakter. Ve bu büyük bir belaya rağmen bizi bu kadar güldürebiliyorlar.
Gerçek hayatta da bu kadar iyimser misin?
Vallahi o kadar büyük belalar karşısında hiç de iyimser olamam ve günlerce uykusuz kalırım. Çok kafaya takarım ve en sonunda “Neyse ya, Allah büyük, bir şekilde geçecek” noktasına gelirim. Hakan gibi olmak zor. Her babayiğidin harcı değil.
Hakan Yılmaz ile oynamak ve onun rol icabı kardeşi olmak nasıldı?
Hakan abiyle oynamak çok konforlu. Sırtını ona yasla ve istediğini yap. Nasıl olsa Hakan abi var sahnede ve o bir şekilde seni destekliyor. Komedi anlayışımız çok uydu birbiriyle.
YALNIZ VE MERAKLI BİR ÇOCUKTUM
Kaç kardeşin var?
Ben tek çocuğum. İyi mi, kötü mü bilmiyorum ama aileye karşı daha büyük sorumlulukların oluyor çünkü biriyle bölüşmüyorsun o sorumluluğu. Sen yapıyorsun her şeyi.
Nasıl bir çocukluktu?
Yalnız ve meraklı bir çocuktum. Annem ve babam ben küçükken ayrıldı ve yakın zamana kadar annemle yaşıyordum. Evin erkeği bendim aslında. Kardeşim olsa nasıl olurdu bilmiyorum. Annem çalışıyordu ve ben dedem ve babaannemle kalıyordum, annem akşam işten gelince beni alıyordu. Dedem, Köy Enstitüsü mezunu, emekli bir öğretmen, ondan çok şey öğrendim. Benim yol göstericim oldu.
Annenle babanın boşanması yaraladı mı seni?
Yok çünkü çok medenice biten bir evlilik. Babamla hiç bağım kopmadı. Annem, babam ve ben üçümüz de görüşüyoruz. O yüzden yaralı büyümedim. Sevgi eksikliği hissetmedim hiç.
Erkek olmak zor mu?
Bence kadın olmak kadar zor değildir. Evet, “erkek olmak da zor” diye kadınlara karşı bir hadsizlik yapamam. Her gün bir kadın cinayeti haberi aldığımız bir yerde böyle bir şey söyleyemem. Bence mesele kadın ya da erkek olmak değil, iyi insan olmak. O zaman şiddet de olmaz, cinayet de olmaz.
GERÇEK HAYAT TA BÜYÜK DRAMLAR YAŞAMADIM
Gerçek hayatta ‘Sıcak Büfe’ gibi bir yerde çalışabilir miydin?
Vallahi çalıştım. Ankara’da bir büfeydi. Bir akrabamızın yanında, ona yardımcı olma amacıyla çalıştım. Çok yabancı olduğum bir yer değil. İnsanlarla iç içe oluyorsun ve gözlemliyorsun. Tam yeri yani. Otur, izle… Diğer türlü insanlara öyle baksan polis gelir.
Filmde bir kurye ölü bulunuyor ve olaylar patlıyor. Gerçek hayatta başına böyle bir şey gelse ne yaparsın, çözümün ne olur?
Çok zor bir soru. Büyük ihtimalle şu olay başımdan geçip gitsin diye adak adardım. Bitsin gitsin diye beklerdim. Gerçek hayatta hiç başıma böyle şeyler gelmedi. Baş edemeyeceğim problemler yaşamadım, şükür.
YILMAZ ERDOĞAN SETİ OKUL GİBİ
‘İnci Taneleri’nde Zerre rolüyle çok sevildin. Yılmaz Erdoğan ile çalışmak nasıl?
Büyük bir şans. Ve her gün yeni bir şeyler öğreniyorum. Ben Bilkent Tiyatro Bölümü’nü bitirdim. Şimdi bir de Yılmaz Erdoğan tedrisatından geçiyorum. Orası bir okul gibi. Her gün yeni bir şey öğreniyorum.
Oyunculuk hep hayalin miydi?
Sanırım evet çünkü meraklı bir çocuktum ve en sevdiğim oyun da evcilikti. Annem bir kamera almıştı bana, 10 yaşındaydım ve evde yalnızken kendi kendime sürekli film çekiyordum. Bir de dedemle çok film seyretmem de etkili oldu ve lisede tiyatro yapmaya başladım.
İdolün kimdi?
Ferhan Şensoy’un bende çok ayrı bir yeri var. Çok popülist bir cevap olacak ama samimiyim, Yılmaz Erdoğan idolümdür. Çocukluğum ‘Bir Demet Tiyatro’ izlemekle geçti. Her bölümünü iki kez izledim. En sevdiğim filmlerden biri ‘Vizontele’. Benim için büyük bir hayalin gerçeğe dönüşmesi ‘İnci Taneleri’nde oynamak.
-
Mardin'de asırlardır kullanılıyor! Basurun ve kabızlığın çaresi onda: Sabah aç karnına 1 çay kaşığı tüketmek yetiyor
-
Yağ yakımını 3 kat hızlandırıyor! Kahvaltıya ekleyin, beden ölçüleriniz değişecek: İğne ipliğe döndürüyor
-
Günlük burç yorumları! Filiz Özkol yazdı: Başak, Akrep, Balık ve diğer burç yorumları
-
Yaz sofralarının vazgeçilmezi! Zeytinyağıyla yapınca lezzeti 10 kat artıyor
-
En romantik burçlar onlarmış! İlişkilerde sonsuz bir sadakatle bağlanıyorlar