Fatma Girik vasiyetini ve servetini Posta'ya açıklamıştı...
Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan ve yaklaşık altı ay önce tedavi için İstanbul'a gelen Türk sinemasının usta ismi Fatma Girik tedavi gördüğü özel hastanede hayatını kaybetti. Fatma Girik 79 yaşındaydı. Fatma Girik Posta'ya verdiği röportajda vasiyetini bu sözlerle açıklamıştı "Güzel yaşadım ama artık kendimi iyi hissetmiyorum. Öldüğümde arkamdan kötü konuşmasınlar yeter" dedi. Keşke ben de bir çocuk doğursaydım dediğiniz oldu mu hiç? Ölüm kavramıyla ilişkiniz nasıl? Ölümden korkar mısınız? İşte o röportajda anlattıkları...
Türk sinemasının usta ismi Fatma Girik ile ilgili acı haberi ilk duyuran Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin oldu. Keskin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Yeşilçam'ın ve Şişlimizin büyük değeri, ilçe başkanlığı yaptığım dönemde birlikte çalışmaktan onur duyduğum eski Şişli Belediye Başkanımız sevgili Fatma Girik'i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim" dedi.
Girik'in ölümüyle ilgili hastaneden yapılan açıklamada, "Türk sinemasının çınarı ve değerli oyuncusu Sayın Fatma Girik Covid-19'a bağlı viral pnömoni tedavisi görmekteyken gelişen çoklu organ yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. Liv Hospital Ailesi olarak Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Fatma Girik'in ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz." denildi.
Fatma Girik (79) için Muğla'nın Bodrum ilçesinde hayat arkadaşı yönetmen Memduh Ün'ün kabri yanında mezar yeri hazırlanmaya başladı.Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan ve yaklaşık altı ay önce tedavi için İstanbul'a gelen Fatma Girik, bu sabah hayatını kaybetti. Girik için yarın saat 10.00'da Şişli Belediyesi'nde anma töreni düzenlenecek.
İkinci tören ise saat 11.00'de Cemal Reşit Rey'de yapılacak. Fatma Girik'in cenazesi, Teşvikiye Camii'nde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilmek üzere Bodrum'a gönderilecek. Fatma Girik, 2015 yılında yaşamını yitiren 56 yıllık hayat arkadaşı yönetmen Memduh Ün'ün yanına defnedilecek. Belediye ekipleri, Muğla Büyükşehir Belediyesi Torba Mezarlığı'nda Girik'in toprağa verileceği Ün'ün yanındaki mezar yerinde hazırlıklara başladı.
VASİYETİNİ POSTA'YA AÇIKLAMIŞTI
2021 yılındaki 57. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin afiş yüzü Fatma Girik’ti. Pandemiden dolayı festivale katılamadı.Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'ne konuşan Fatma Girik vasiyetini açıklamış ve şunları anlatmıştı.
Sevenleriniz sizi çok merak ediyor. Sağlık durumunuz nasıl?
İyi değilim. Kendimi eskisi kadar iyi hissetmiyorum. Bacaklarım kötü durumda, birinin yardımı olmadan yürüyemiyorum. Çok oynak bir tansiyonum var. Bir de zaten beyin ameliyatı olmuştum, kafamda shunt takılı. Ameliyat olmasaydım kör olacaktım. Sağlığın gittikten sonra hayatın anlamı yok. Çok güzel yaşadım. Dilerim, herkes hayatı benim gibi yaşasın. Sonuçta yaşım da epeyce ilerledi. Bisiklete binip sek sek oynama çağım geçti ama yine de insan kendini iyi hissetmek istiyor.
YAŞAMAK HER ŞEYE RAĞMEN DİRENMEKTİR
Pandemi sürecinden nasıl etkilendiniz?
Her ölenle ben de ölüyorum, her yakınını kaybedenle ben de üzülüyorum. “Bu nasıl bir çağ?” diye sorguluyorum. Acı çeken insanları gördükçe bir zamanlar yaşadığımız saadetin ne kadar güzel olduğunu daha da iyi anlar olduk. O eski günleri mumla arıyoruz. Dünya berbat durumda. 10 aydan fazladır evden çıkmıyorum, sadece bir kez hastane kontrolüne gitmiştim. Gazete okuyorum, kitap okuyorum, televizyon seyrediyorum… Yaşamak, her şeye rağmen direnmektir.
İNSANLAR PATIR PATIR ÖLÜYOR, AŞI GELİRSE KOŞA KOŞA AŞI OLURUM
Aşıya güvenebiliyor musunuz? Türkiye’ye geldiğinde aşı olur musunuz?
Koşa koşa hemen olurum. Aşı üzerinden muhalefet ya da milliyetçilik yapılmaz, yanlış. Hemen gelsin, hemen şimdi vurulurum. Sağlık her şeyden önemli. İnsanlar patır patır ölüyor.
DÜNYA, KİMSENİN SEYRETMEK İSTEMEDİĞİ BİR GERİLİM FİLMİNE DÖNÜŞTÜ
Bugün dünyaya baktığınızda nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Dünya kimsenin seyretmek istemediği bir gerilim filmine dönüştü.
HERKES ANASININ KARNINDAN SOSYETE DOĞMUYOR, BİR MUZA HASRET GÜNLERİM OLDU
Yokluk görmeden yokluk görenin halini nasıl anlayabiliyorsunuz?
Benim de geldiğim yer bellidir ve ben o geldiğim yerleri hiç unutmadım! Bir muza hasret günlerim oldu. Bir restoran önünden geçtiğimizde camında takılı olan o döneri yiyememenin ne olduğunu iyi bilirim. Çok paralar kazandım ama fakirliği hiç unutmadım ve ben hep halkı düşündüm. Herkes sosyete doğmuyor. Önemli olan asalettir, iyi insan olabilmektir.
SEYREDİLMEYECEK FİLMDE ROL ALAMAM
Sağlığınız yerindeyken de ekranlarda değildiniz. Ne oldu da bu tutkunuzdan vazgeçtiniz?
Sürüsüyle teklif geldi ama ben Bodrum’a taşındım ve hayatım artık oradaydı. Pandemi öncesine kadar hâlâ teklif geliyordu. Ben paradan çok sanatımı seviyorum ama seyredilmeyecek bir filmde rol alamam. Para ve eşya benim için bir hiç!
SERVETİMİ AÇIKLIYORUM: 17 KEDİ BEŞ KÖPEK
Para her halükarda şarttır, Napolyon yanılıyor olamaz!
Herkes her konuda yanılabilir. Para ihtiyaç ama dünyadaki en önemli değer değil. Paranın satın alacağı bir insan olacağıma iyi insan olayım daha iyi. Ben zaten çok zengin bir kadınım. Annem, kardeşim, evlatlık bir kızım, evim, akrabalarım var. Daha ne olsun! Zengin olmak için pırlantalar mı takmam gerekiyor? Servetimi açıklıyorum: 17 kedi ve beş köpek. Ben özümü kaybetmedim. 14 yaşında babama artist olmak istediğimi söylediğimde, “Ne b*k olursan ol ama adam gibi ol” demişti. Ben de adam gibi işimi yaptım.
ÖLECEĞİM DİYE ÖDÜM KOPUYOR
Ölüm kavramıyla ilişkiniz nasıl? Ölümden korkar mısınız?
Hem de çok! Öleceğim diye ödüm kopuyor. Çünkü arkamda bana ihtiyacı olan kişileri bırakmış olacağım. Mesela annemden önce ölmek istemem. Ne yapacak bensiz? Ki yaşı da çok ilerlerde. Kızım var, Ahu, benden başka kimsesi yok ama öleceğim sonuçta. Allah sıralı ölüm versin herkese…
Herhangi bir vasiyetiniz var mı?
Öldüğümde arkamdan kötü konuşmasınlar bana yeter! Kimsenin canını yakmadım, kimseye kötülük yapmadım, kul hakkı yemedim, kimseyi hor görmedim, kimseye şımarıklık ya da güç gösterisi yapmadım. En önem verdiğim şey bu. İyi insan olmak, dünyadaki her şeyden daha zordur. Sanatımın da hakkını verdim. Halkın sanatçısı oldum.
YENİDEN DÜNYAYA GELSEM TEREDDÜT ETMEDEN ÖMRÜMÜ MEMDUH’UMUN ÖNÜNE SERERDİM
Hiç “Keşke” dediğiniz oldu mu?
Olmadı. İyi ki oyuncu olmuşum, iyi ki belediye başkanlığı yapmışım, iyi ki Memduh’umla evlenmişim. Memduh, benim hayattaki en büyük iyi kim. Yeniden dünyaya gelsem, tereddüt etmeden tüm ömrümü Memduh’umun yoluna sererdim.
Ne büyük aşk!
Anlatılmaz yaşanır… Anlatmaya kalksam cümleler yetmez.
Keşke ben de bir çocuk doğursaydım dediğiniz oldu mu hiç?
Aslında içimden dedim ama bir kızım var neticede. İyi bir anne olmak ya da anneliği hissetmek için illa doğurmak gerekmiyor. Ayrıca iki bilezik için anasını kesenleri gördükçe çok da Keşke” dememem gerektiğini anladım.