Keremcem, 2000’lerin en popüler isimlerinden biri. Hakkında çıkan her haberde ‘genç kızların sevgilisi, romantik prens’ gibi ibareler var ama bundan rahatsızlık duymadığını söylüyor. Aksine “Yakışmayan şey insanın üzerinde durmaz, demek ki yakışmış” diyor. Yeni filmi ‘Aşk Çağırırsan Gelir’ vizyonda izleyicisini bekliyor. Epey aradan sonra yeni albümünü de hayranlarıyla buluşturacak olmanın heyecanını duyuyor. Keremcem ile yeni projelerini ve kendi dünyasını konuştuk.
Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Yeni filminiz ‘Aşk Çağırırsan Gelir’ vizyona girdi. İnsanın kalpten çağırdığı şeylerin gerçekten geldiğine inanıyor musunuz?
Bunu çok sorgulayan ve düşünen bir adamım. Çağırmak, o yola girmek, baş koymak, samimi bir şekilde istemek… Bunların önemli olduğunu düşünüyorum; aşk da bunlardan biri. Bendeki yeri çok büyük olduğu için, aşkı hep arayan biriydim, bundan sonra da umarım hep arayan biri olurum.
“Her arayan bulmaz ama bulanlar arayanlardır” anlayışındaki gibi biraz sanırım…
Kesinlikle öyle! Zaten filmin asıl demek istediği de bu. “Aşk çağırmazsan gelmez.” Çağırınca gelir mi bilmiyoruz ama çağırmazsan kesin gelmez.
AŞK, BENDE BEKLENTİYİ ARTIRMIYOR AKSİNE DAHA VERİCİ BİR ADAM OLUYORUM
Çok isteyip ulaşmanın, kavuşmanın aynı zamanda bir şeylerin bitişinin de başlangıcı olduğunu düşünüyor musunuz?
Olabilir… Kavuşmak aslında o aşkın artık bir ilişkiye dönmesi demek ya… Problemler zaten kavuşunca başlıyor çünkü beklentiler devreye giriyor. Bir filme büyük beklentiyle girerseniz büyük ihtimalle sevmeyeceksinizdir o filmi. Beklenti uzun vadede mutsuzluk yaratıyor bence.
Sizin, ilişkide beklentileriniz yüksek değil midir?
Aşk benim beklentimi artırmıyor, aksine daha verici bir adam oluyorum.
Henüz izleme fırsatı bulamayanlar için, nasıl bir hikaye bekliyor izleyiciyi?
Film, beş ilişkinin özelinde farklı ilişki modellerini anlatıyor. Beklentiler, vericilik, aşk, aramak, şöhret… Tüm bu insanlık hallerini tatlı, komik ve anlamlı bir şekilde, o beş ilişki üzerinden izliyoruz.
Emre nasıl biri? Nasıl bir bağ kurdunuz?
Emre bir işletmeci, bir kafe işletiyor. Ve aşkı arıyor… Bir mottosu var, “Ben aşkı bulmadan evlenmeyeceğim” diyor. Dilara, onun yaşadığı şehre bir reklam çekimi için geliyor ve Emre “İşte, çağırdım geldi” diyor. Biraz da saf, sakar bir adam. O konularda biraz benziyoruz da.
‘GENÇ KIZLARIN SEVGİLİSİ’ İFADESİNDEN RAHATSIZ DEĞİLİM, YAKIŞMASA ÜZERİME YAPIŞMAZDI
Adınızın geçtiği hemen her haberde ‘genç kızların sevgilisi Keremcem’ ifadesi kullanılıyor. Bu algı size nasıl geliyor?
Güzel geliyor. (Gülüyor) Ben kendime öyle bakmıyorum tabii. Bu ibareyi benim adımın başına ilk kim koydu bilmiyorum ama şu da var; yakışmayan bir şey üzerinizde çok durmaz ya… Herhalde yakıştı ki öyle kaldı.
Kendinizi romantik buluyor musunuz? Size ne romantik gelir mesela?
Romantizmden ne anladığınıza göre değişir. O klasik mum ışığı, çiçek almalar gibi durumlarsa, öyle biri benim hiç romantik olmadığımı bile düşünebilir. Ama ben hayatın genelinde her şeye romantik bir yerden bakarım. Şimdi 40’lı yaşlarımda bunu daha iyi görüyorum. Aslında hep böyle bakmışım. Şu masaya, şu manzaraya… Hatta seks bile buna dahil.
Bazıları seksle romantizmi çok net ayırıyor…
Elbette seks sekstir, romantizm romantizmdir ama ona da romantik bir yerinden bakıyorum yine.
GURUR BAZEN AŞKTAN DAHA GÜÇLÜ OLABİLİR
“Aşk için göze alınmayacak şeyler de var” demişsiniz. Neleri asla göze almazsınız mesela?
Öyle bir sınırlama koymam kesinlikle. Orada bir şey yanlış anlaşılmıştır. Ama tabii şu var; gurur bazen aşktan daha güçlü olabilir. Aşk için her şeyi göze almak demek, prensiplerinizden vazgeçmek olmamalı.
GİTTİKÇE DAHA TEK EŞLİ BİR ADAM OLUYORUM
“Evliliğin ömrü bitiyor, tümüyle ortadan kalkacak” diye düşünenler var bir de… Sizce?
Bunu genellemek doğru değil bence. Avrupa’da evet, insanlar artık evlenmeden de çocuk sahibi oluyor ama Müslüman ülkelerde ya da sadece Türkiye özelinde böyle bir şey olası değil bence.
Kendi özelinizde düşününce yeniden evlilik fikri ne hissettiriyor?
Ben hep kız arkadaşlarımla da aynı ortamda, aynı evde yaşamış bir insanım. O yüzden bana eskiden beri hiç acayip gelmiyor. Hatta gittikçe daha tek eşli bir adam oluyorum.
Hayatta en istikrarlı olduğunuz konu ne?
Biraz sıkıcı görünebilir ama ben genel olarak çok tutarlı bir adamım. Kendi içimde duygu değişimleri yaşasam da davranışlarım her zaman tutarlıdır. Ama belirgin bir örnek vermem gerekirse arkadaşlarım ve tabii ki aşk derim.
AŞKA HİÇ İHANET ETMEDİM; NE ZAMAN GELSE, PEŞİNDEN GİTTİM
Aşktaki tutarlılığınızı biraz açar mısınız?
Aşk geldiyse onun peşinden koşarım her zaman. O duyguyu hissedip de peşinden koşmadığım olmadı hiç şimdiye kadar. Bu anlamda aşka hiç ihanet etmedim.
Ne olunca bir işi bırakır ya da bir yerden, birinden ayrılırsınız?
Ben bugüne kadar kimseyi değiştirmeye çalışmadım. Bir de bence zaten kimse değişmez. Biri, birine “Sen çok değiştin” diyorsa, değişen aslında kendi beklentileridir. O yüzden birinin beni değiştirmeye çalışmasına katlanamam.
SEVİLMEK İÇİN ÖZELLİKLE BİR ŞEY YAPMIYORUM AMA SEVİLMEYİ SEVİYORUM
Kendinizi yakışıklı buluyor musunuz? Ve sokakta bunun etkisini ilk şöhret olduğunuz yıllar kadar hissediyor musunuz?
Tatlı bir adamım ya! (Gülüyor) Sokakta aynı ilgiyi görüyorum, o hiç değişmedi yıllardır. Hep sevgiyle yaklaşıyorlar. Özellikle sevilmek için bir şey yapmıyorum ama sevilmeyi çok seviyorum.
YAŞ ALDIKÇA DAHA İYİ BİR İNSAN OLDUM
Başladığınız noktaya bakınca, zaman içinde hayatınızda en çok ne değişti, ne ya da neler hiç değişmedi?
Hayatımda neredeyse hiçbir şey değişmedi ama kendimde gördüğüm küçük nüanslar var. Daha iyi bir insan oldum sanki. Bir de bir şeyi yaparken onun her ayrıntısının çok iyi olmasına dikkat ediyorum. Müzik yapmanın zevkine bile 40’larımda daha iyi vardım.
Müziğe neden bu kadar ara verdiniz?
Onu ben de çok sorguladım bir süre. Ben buraya yaptığım şarkıları söylemeye geldim ama bir teklif geldi, oyunculuk başladı ve hayatımın akışı değişti. Asıl işim oymuş gibi bir algı oluştu. Ben de o akışa direnmedim. Biraz odağımı kaybetmişim sanırım, şimdi yine ona dönüyorum.
Yeni albüm geliyor sanırım…
Haziranda çıkıyor nihayet. Pandemi sürecinde yaptığım 10 şarkıdan oluşuyor. Bu albüm başından sonuna, her satırına, her melodisine, tüm sürece müdahil olduğum bir albüm oldu. O yüzden çok mutluyum ve çok heyecan duyuyorum.
Kısa kısa…
Kolay ağlar mısınız?
Ooo! Evet.
Sizi en kolay ne güldürür?
Kendime çok gülerim.
Sizi en çok ne heyecanlandırır?
Hiç ortada olmayan bir şeyi kendi seçiminiz ve emeğinizle var etmek çok zevkli ve heyecanlı geliyor bana. Yeni bir şarkı yapmak mesela. Bir de aşk ve değişim derim.
Bir kadında sizi en çok ne etkiler?
Anlayışlı olması. Kendine hangi tavrın ve görünüşün yakıştığını bilmesi… Kendinin farkında olması.
En son ne zaman aşk acısı çektiniz?
Çok olmadı, az da olmadı.
Bugüne kadar kaç kez aşık oldunuz?
Üç kez.
Fotoğraflar: Ozan GÜZELCE
- Günlük burç yorumları! Filiz Özkol yazdı: Boğa, Başak, Terazi ve diğer burç yorumları
- Antepliler herkesten saklıyormuş! 1 yıl bozulmayan salçanın sırrı: Salçayı sağlıklı tüketmek mümkünmüş
- Suda bekletip bardak bardak için! Tığ gibi zayıflamak isteyen günlük tüketsin: Bel, basen ve karındaki yağları mıknatıs gibi çekiyor
- Uzmanlara göre, kronik hastalıkların görülme oranı kuşaklar boyunca arttı
- Malatya'da üretilip ABD'ye kilo kilo satılıyor! Adeta C vitamini deposu: Kabızlığın kökünü kurutuyor, damar tıkanıklığını önlüyor