Pazar Postası Oryantal Didem Kınalı: Üzerimde çuval da basma da olsa fark etmez, ben dans etmek istiyorum
Paylaş
Oryantal Didem Kınalı: Üzerimde çuval da basma da olsa fark etmez, ben dans etmek istiyorum

Oryantal Didem Kınalı, nam-ı diğer dansın meleği... 2022’ye girdiğimiz gece tercih ettiği kıyafet ve o kıyafete rağmen yaptığı kıvrak dansla tüm Türkiye’nin konuştuğu isim o oldu. Alışılagelmiş oryantal kostümü yerine uzun kollu, boynundan ayaklarına kadar kapalı bir elbise tercih eden Kınalı’nın kıyafeti, elbisenin kumaşı ve rengiyle alüminyum folyoya benzetildi. Kendisiyle buluştuk; bir dokunduk bin ah işittik. Meğer mesleği yüzünden çekmediği kalmamış yılların başarılı dansözü. Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr

Kostümünün ‘alüminyum folyo’ya benzetildiği yılbaşı akşamından bugüne nasılsın?

Haberin Devamı

Hahaha! İyiyim. Herkes kendince beni bir şeylere benzetmiş, kimi espri konusu yapmış, kimi kızmış, kimi gülmüş. Benim ne bunlardan ne de alüminyum folyoya benzetildiğimden haberim yoktu çünkü yılbaşı gecesi iki sahnem vardı Kıbrıs’ta ve çok yorucuydu. Haberleri sonradan görünce ben de şaşırdım, çok güldüm.

Neden böyle kapalı bir kıyafet tercih ettin?

Ya da daha doğrusu bu senin tercihin miydi? Birebir bu kıyafet olsun demediler tabii… Kollarını açabilirsin, bisiklet yaka giyebilirsin, demişlerdi. Sadece göbek deliği ve göğüs çatalının görünmemesi gerekiyormuş; onun dışında bir sorun yok dediler. Oryantal yaklaşık 15 yıldır televizyonlarda var olmadığından işimizi yapabilmek için biz de söylenenleri uyguluyoruz. Yoksa hiç işimi yapamam ki!

Haberin Devamı

ŞARKICIYSAN PROBLEM YOK, DANSÖZSEN PROBLEM VAR

Ama resmi bir dekolte yasağı yok ki?

Konuk sanatçılar senden daha dekolte kıyafetler giymişti. Ayrıca son dönemde kadınlar çok cesur sahne kıyafetleri tercih ediyor. Örneğin; Hande Yener, Gülşen, Defne Samyeli... Şarkıcı oldukları için belki onlar için problem yoktur ama ben adı üstünde ‘dansöz’üm ya da ‘oryantal’ adına ne diyorlarsa! Sanki vebalıyım, sanki çok korkunç bir mesleğim var! O kadar kötü bir algı var ki! Benim mesleğim bu olduğu için maalesef damgayı da ben yiyorum.

Ekranları özlüyor musun?

Ekranları o kadar özlüyorum ki… Ekranda olmak için de kıyafetlerime dikkat ediyorum, işte folyo misali… Zaten zor şartlarda yapıyorum mesleğimi. Öyle bir kesim var ki bu mesleği yapanlar için ‘günahkar’ diyorlar. Onlara göre kadın dans edemez, günah! Bu anlayışın dinle bir alakasının olduğunu sanmıyorum; bu zihniyet bozukluğu…

ÇOK YIPRANDIĞIM BİR İLİŞKİDEN ÇIKTIM HAPİSHANEDE GİBİYDİM

Özel hayatını etkiliyor mu meslek?

Elbette hem de çok. Bir erkek arkadaşım vardı, polisti. Ayrılma sebebim saygısızlığın başlamasıydı. Arkadaşlarımla buluşmam, işe gidip geç dönmem hepsi sorun olmaya başladı onun için… Ve mesleğimi biliyordu baştan. Erkekler ilk başta her zaman sahnedeki o kadına aşık olurlar sonra o kadını oradan indirip kendi hayatına çekmeye çalışırlar. Hapishanede gibi hissediyordum kendimi; çok yıprandım zor bir ilişkiden çıktım. Kendime ve mesleğime saygısızlıktan bitirdim. “O bir dansöz!” İşte bu beni çok üzüyor.

Haberin Devamı

DANSÖZ KOSTÜMÜ GİYSEM OLAY OLUYOR, KAPALI KIYAFET GİYSEM ELEŞTİRİLİYOR

Mesleğine böyle bir bakış varken karamsarlığa kapılıyor musun?

Elbette. Televizyonları ve özgürce dans edebilmeyi o kadar çok özlüyorum ki… Sıradan kendi kostümlerimi giyinip dans etsem bir kesim olay yaratıyor, kapalı kostüm tercih etsem başka kesim… İşin neresinden tutacağımı şaşırdım. Benim tek istediğim üzerimde çuval da, basma da olsa dans etmek ve yeter ki ekranlarda olabilmek!

Ekran yasağı mı var sana?

Dans etmediğim sürece yok.

O kıyafetler içinde rahat dans edebiliyor musun?

Tabii ki zorlanıyorsun. Bu kat kat giyindirilip spor salonlarında seni terletmek için üretilen termal giysi gibi oluyor... Tabii ki zor ama ben buna da razıyım, yeter ki işimi yapayım. Kıyafeti sorun etmiyorum, dans etmek sorun olmasın yeter!

Haberin Devamı

Hande Yener, Gülşen gibi daha pek çok isim istediği gibi dans ediyor sahnede, değil mi?

Diyorum ya dansözle şarkıcı arasında fark var demek ki, bize bakış farklı. Psikolojik olarak sanki çok günah iş yapıyormuşum, suç işliyormuşum gibi geliyor bana.

“BÜYÜYÜNCE DANSÖZ OLACAĞIM” DEDİM TOKAT YEDİM

Kaç yaşında başladın mesleğe ve nasıl bir ailede ve yerde hayata merhaba dedin?

Gaziosmanpaşa’da doğdum, Kuştepe’de büyüdüm. Okulda öğretmen “Büyüyünce ne olacaksın?” diye sorduğunda “Dansöz” dedim, tokat yedim. 13 yaşında dans etmeye başladım. Annem ve teyzelerim dans ediyordu. Nenem darbuka, dedem ut çalardı, babam da bateri... Okumayı çok istedim ama olmadı. Annem dans etmemi istiyordu zaten, çok parasızlardı... Babam çok istemedi ama annem zorlayınca kabul etmek zorunda kaldı. Roman mahallesinde büyüdüm; tekrar dünyaya gelsem yine onların evladı olmak isterdim.

Hayattalar mı?

Annem evet, babam değil.

HAYATIM FİLM OLSA GİŞE REKORU KIRAR

Önceden dansözsüz yılbaşı olmazdı...

2005’den 2009’a kadar ben çok özgür dans ettim. İBO Show’da şahane gösterilerimiz vardı. Ama şu da var; ne eski yılbaşılar var, ne eski danslar, ne dansözler, ne bir Huysuz Virjin… Yıllardır Nesrin Topkapı bunun mücadelesini verdi, şimdi de mesleğimin özgürlük mücadelesini ben veriyorum.

Haberin Devamı

Nasıl mücadeleler verdin? Mahalle baskısı yaşadın mı hiç?

Ben 16 yaşında ailemden ayrı eve geçtim. Evimi tutarken yaptığım mesleği öğrenenler benim eşyalarımı sokağa atmışlardı. Karşıda Ata2 sitesinde olmuştu bu olay, düşün. Neler yaşadım neler… Anlatsam karşıki dağlar yıkılır. Oysa önemli olan iyi insan olmak, vicdanlı insan olmak.

Sen nasıl bir insansın?

Ben iyi insanım. Vicdanlıyım. Ailem beni, düzgün yetiştirdi. Ben evde dansöz kıyafetleriyle gezmiyorum, o benim sahne işim. Dışarda gayet sade giyinen, kendi haline biriyim. Ayrıca muhafazakarlık kılık kıyafetle olmaz. Bu kalbindedir insanın. Beni günahkar sayanlardan daha muhafazakarımdır belki, kim bilir? Neler gördüm ben!

Bir film çıkar diyorsun!

Hem de gişe rekoru kırar!

BİRÇOK DEFA TACİZE UĞRADIM AMA ARTIK KENDİMİ KORUYABİLİYORUM

Yaşadığın zorlukları düşününce pişman oluyor musun bu mesleği seçtiğin için?

Asla! Beni eleştiren kesimin özeli kim bilir nasıldır? Ben evimde temizlikçi gibiyim. Hiç marjinal bir hayatım yok. Bir kedim bir köpeğim var. Arkadaşımın doğum gününe giderim, tek sosyal hayatım budur. Kadınlar matinesine gittiğimde ben kendimi sorguluyorum. Neler gördüm neler!

Hiç tacize maruz kaldın mı?

Geçmişte çok yaşadım ama artık 35 yaşındayım ve kendimi koruyorum. Ben herkese ‘Abiciğim, ablacığım, kardeşim’ diyerek sınır koyuyorum. Akıllarından geçiremiyorlar. Kendimi korumaya alıyorum.

İKİ EVİM BİR ARABAM VAR

İşin iyi kazandırıyor mu?

Çok şükür. Ama öyle şarkıcılar gibi aman aman para kazanmadım hiç. İki evim bir arabam var. Onun dışında bir şeyim yok. Halen ev kredisi ödüyorum. Ev çok korkunç, tadilat yaptırmam lazım.

İbrahim Tatlıses’le tanındın, sendeki yeri önemi?

O olmasaydı Tanyeli, Asena, Sibel Barış ve ben de dahil hiçbirimiz bugün tanınan isimler olmazdık. Kendisini çok severim. Önce Allah’ın sonra İbrahim Bey’in sayesinde ismim tanındı.