Pazar Postası Öyle bir tutku ki...
Paylaş
Öyle bir tutku ki...

Havacılık tutkusu küçük yaşta başladı. 16 yaşında Türk Hava Kurumu'na (THK) girdi. Beş yıl sonra arkadaşının şehit olduğu uçak kazasında ağır yaralandı. Yine de tutkusundan vazgeçmedi. Hava trafik kontrolörü oldu. Büyük oğlu da aynı tutkuya kapılıp pilot oldu. Ancak uçak kazasında ölünce bu kez küçük oğlu ailenin itirazına rağmen pilot oldu. İşte kendi anlatımıyla 73 yaşına kadar görevini sürdüren 'Hasan Amca'nın hikayesi...

Mersin’de yedi çocuklu bir ailenin çocuğu olarak 16 Haziran 1945’te doğdum. Fakir bir aileydik, doğru dürüst bir elbisem ve ayakkabım olmadı. THK’nin Adana şubesinin önünden geçerken uçaklara, planörlere imrenerek bakardım. Hayalimde hep pilot olmak vardı. Bir gün şubenin kapısından girip pilot olmak istediğimi söyleyince form doldurttular. 1961’de 16 yaşında THK’ye öğrenci olarak girdim. Yeni ayakkabılar ve elbiseler verildiğinde mutluluktan uçtum.

Haberin Devamı

Kursu devre birincisi olarak bitirdim. 1962 yılında THK’nin açtığı planör kurslarına katıldım. 1963 yılında sınavsız olarak THK’ye aldılar. Artık THK’nin bir ferdi olmuştum. 1964’te pilot lisansımı aldım. 1965’e kadar eğitimler sürdü, motorlu uçak kursuna katıldım. Askeri havacılardan tekamül (pekiştirme) kursu da aldım.

MUTLULUK VE ÜZÜNTÜLER

Mezun olduktan sonra paramı kazandığımda anneme ve babama hediyeler aldım. Onların sevinci beni hayatta en çok mutlu eden şey olmuştu. En çok üzen de arkadaşlarımın geçirdiği kazalar sonucunda şehit olmalarıydı. 10 Şubat 1966’da bir uçak kazası geçirdim. Devre arkadaşım şehit oldu. Ben beyin kanaması geçirdim. Sol bacağım dizimin altından kırıldı. Uzun süre tedavi gördüm. Ayağa kalktık ama bu çok kolay olmadı. Pilotluk hayalim bitmişti. Ancak bu beni yıldırmadı, kontrolör kursunu bitirip lisansımı aldım. Ve 1971’de hava trafik kontrolörü lisansını aldım. Yeni uçuşa başlayanlara akademik dersler verdim. 1969’da yapılan İnönü Kule’de de göreve başladım. Yıllarca devam ettim. Hem yaşımın ilerlemesinden hem de geçirdiğim uçak kazasının vermiş olduğu rahatsızlığın artmasından dolayı Eylül sonunda THK’den ayrılmak zorunda kaldım. Hayatımın en güzel günleri, en mutlu günleri Türk Hava Kurumu’nda geçti.

Haberin Devamı

İKİ OĞLU DA PİLOT OLDU AMA

Alper ve Orkun isminde iki oğlum var. Alper’den yedi yaş büyük olan oğlum Orkun da pilot olmak istiyordu. Kaza geçirmiş biri olarak önce karşı çıktım. Kararlı olduğunu görünce eğitim almasına yardımcı oldum. THK’de öğretmen oldu. Orkun’u maalesef 25 yaşındayken 1997 yılında 1. Dünya Hava Oyunları antrenman uçuşunda Afyonkarahisar’da geçirdiği planör kazasında kaybettik. Ağabeyinin ölümünden sonra Alper (38) de ‘Pilot olacağım’ dedi. Annesi, ‘Evimizden biri gazi, biri de şehit oldu’ diyerek karşı çıktı.

Orkun Kıvanç

Oğlum ısrarla pilot olacağını söyledi. Üniversiteyi bitirdi, eğitimlerini aldı ve pilot oldu. Şimdi özel bir şirkette Kaptan Pilot olarak görevini sürdürüyor.

Alper Kıvanç

PİLOTLAR SELAM VERMEDEN GEÇMEZ

Uçuş yaparken İnönü Havacılık Eğitim Merkezi’nin üzerinden geçen öğrencilerim İnönü Kule’nin frekansını bilir. Bana selam vermeden, hatır sormadan geçmezler. Selam verip, hatırımı sormalarından çok mutlu olurdum.

Haberin Devamı

Hasan Nur Kıvanç, dünyanın saygın ödüllerinden olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü FAİ tarafından Paul Tissandier Diploması’nı alan sayılı kişilerden biri. Kıvanç, havacılığa sağladığı katkı ve özverili çalışmalarıyla bu ödüle layık görüldü.

GENÇLERE TAVSİYE EDİYORUM

Havacılığı gençlere hararetle tavsiye ediyorum. Bu uzun ve ince bir yol. Günümüzde parayla da bu eğitimi alma olanakları var. Ancak pilotlukta eğitim görev yaptığın sürece bitmez. Her zaman yeni bir şeyler öğrenirsiniz. Yabancı dili çok iyi bilmeniz gerekir. Zorlu yolculuğu göze alanlar bu işi yapabilir. Ben hâlâ rüyalarımda uçuyorum. Havacılığın tadı, keyfi ayrıdır. Tutuldunuz mu bir kere, kopamazsınız.

MUSTAFA BAKACAK

mustafa.bakacak@posta.com.tr