Milli voleybolcumuz Ebrar Karakurt’un, ayrıldığı sevgilisi İmge’nin başka biriyle birlikte olması üzerine paylaştığı sözler kötünün de kötüsü. Ebrar, “Prenses yaptığım kurbağanın canı elbet sinek isteyecekti” sözüyle, hem İmge’ye hem de onun yeni sevgilisi Devin’e laf sokmaya çalışmış. İmge’nin cevabı ise daha usturuplu, “Anlayabildiğim tek şey kadının en büyük düşmanı yine kadınmış” şeklinde. Ayrılmışsın. Sonra tekrar bir araya gelip, bir daha denemiş, yine ayrılmışsın. Herkes kendi yoluna gitmiş, hayatına devam etmiş. Sonra ayrıldığın kişi başka biriyle ilişkiye başlayınca sosyal medyadan saydırmaya başlamışsın. Bakın, dünyanın en beyhude, en gereksiz, en saçma işidir bu. *Beyhudedir çünkü; bu yolla hiçbir şey elde edemezsin. *Gereksizdir çünkü; seni bilen, seven, az biraz hayranlık duyan insanları hayal kırıklığına uğratırsın. *Saçmadır çünkü; söylediğin sözlerin artık hiçbir hükmü yoktur. Anlaşılan, Ebrar Karakurt bu ayrılığı sindirememiş. Olabilir, belki beklemediği bir anda terk edildi. Ama bu acıyı kendi içinde yaşamalısın. Yaşadığın ilişkiye saygı duymalısın. Herkes sevgilisini, eşini kendisi seçer. Seçimlerinden de sorumlu olur. İlişki bittikten sonra o kişiyi kötülemek aslında insanın kendisini kötülemesidir. Kadınları güçlü göstermeyi amaçlayan bir reklamda oynayıp, gençlere rol modelliğe soyunan Ebrar’ın eski sevgilisi hakkındaki bu sözlerini kendisine hiç yakıştıramadım. Hani sen ‘kendi yolunda’ yürüyordun? Öyleyse eski sevgilin de dahil bırak herkes kendi seçtiği yolda yürüsün.