Giriş
Meme küçültme ameliyatı kanser riskini azaltır mı?
Hem ülkemizde hem de dünyada en fazla görülen kanser türlerinden biri meme kanseri. Bu konuda en çok merak edilen konulardan biri de kadınlarda büyük memenin kanser açısından daha fazla risk taşıyıp taşımadığı. Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bekir Atik, meme küçültme ameliyatının meme kanseriyle olan ilişkisi hakkında bilgiler verdi. /posta.com.tr-ÖZEL
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bekir Atik, meme küçültme ameliyatının meme kanseriyle olan ilişkisi hakkında bilgiler verdi.
Meme kanseri kadınlarda kansere bağlı kayıpların en çok görüldüğü ikinci kanser türü. Dünya sağlık örgütüne göre her yıl bir milyondan fazla yeni meme kanseri teşhisi koyulmaktadır. Meme kanseri yaşla birlikte artış gösterdiğinden, her ay kendi meme kontrolünün yanı sıra kırk yaş sonrası uzman kontrolü ve radyolojik tetkikler erken teşhis açısından oldukça önemlidir. Meme kanseri erken tanı ile tamamen tedavi edilebiliyor.
Geç menopoz, erken regl, östrojen ağırlıklı doğum kontrol haplarının uzun süre kullanımı, genetik yatkınlıklar meme kanseri riskini artırıyor. Bununla birlikte aşırı kilo yani vücut kitle indeksinin 25’in üzerinde olması meme kanseri riskini artıran riskler arasında. Bu konuda en çok merak edilen konulardan biri de kadınlarda büyük memenin kanser açısından daha fazla risk taşıyıp taşımadığı.
Bilimsel çalışma yok
Aşırı kilonun direkt olarak meme kanseri riskini artırdığını gösteren ve kanıtlayan bilimsel bir çalışma yok. Ancak fibrokistik meme yapısına sahip kadınların daha fazla risk taşıdığı ve yoğun meme dokusunda da fibrokistik yapıların daha fazla olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda iri göğüslere sahip kişilerde fibrokistik yapılar içeren meme dokularının bir kısmının çıkarılması hem erken tanı için hem de kanser riskini arttıran kistik yapıların azaltılması açısından oldukça önemli.
Meme küçültme ameliyatının kanserle ilişkisi
Bu konuyla ilgili yapılan çalışmaların hiçbirinde meme küçülme sonrası uzun dönemde meme kanseri oluşumu küçültme olmayanlara göre fazla bulunmadı. Bununla birlikte çok sayıda çalışma da meme küçültme sonrası kanser riskinde ciddi azalmalar tespit edildi. Amerikanın en prestijli dergisi olan Plastic and Reconstructive Surgery de yayınlanan ve İsveç’te 30.000 in üzerinde meme küçültme geçirmiş kadın ortalama 7,5 yıl takip edilmiş ve normal popülasyona göre %28 oranında daha az meme kanseri görüldü.
Meme küçültme ameliyatı esnasında farklı birçok teknik kullanılıyor. Bu tekniğin neye göre seçileceğine kişinin fiziksel özelliklerinin değerlendirilmesi sonucu karar verilir. Ancak yapılan araştırmalar sonucu biliniyor ki meme kanserine neden olan tümöral yapıların önemli bir kısmı göğsün üst ve dış kadranında oluşuyor. Meme küçültme ameliyatında kullanılan teknikler ile de bu bölgelerden dokular rahatlıkla çıkarılabilyor.
Aile hikayesinde meme kanseri öyküsü olan sağlıklı kadınlarda koruyucu olarak meme dokusunun tamamı çıkarılacağı gibi uygun tekniklerle meme küçültme ameliyatı yapılıp bu risk azaltılabilir. Bu sayede hem meme kanserine neden olan yapıların büyük bir kısmından kurtulmuş olunur hem de kadınlığın simgesi memeleri de korunmuş olur.
Bununla birlikte ülkemizde yaygın bir prosedür olmasa da özellikle Avrupa da genetik yatkınlığı olduğunu bilen kadınların göğüs dokusunu tamamen aldırmak istemesine yönelik bir talep oluşmaya başladı. Bu işlemde göğsün içerisindeki tüm doku meme protezi ile yer değiştirmektedir. Bu sayede meme kanseri riski ortadan kalkar.
Ancak tüm bunlara rağmen bilinmelidir ki meme küçültme ameliyatı estetik ve fonksiyonel bir işlem. Yani meme küçültme ameliyatı meme kanserini tedavi etmez sadece riski azaltır. Bu hastalık açısından risk taşıyan kişilerin maksimum 6 ayda bir takip edilmeleri ve gerekli tedavileri uygulamaları gerekiyor.