Mert Çokluk'un şüpheli ölümünde Dışişleri devrede

ODTÜ’de dereceyle çift ana dal diploması aldıktan sonra yüksek lisans için Almanya’ya giden Mert Çokluk (24) 5 Ekim’de Nürnberg Tren İstasyonu’nda ölü bulundu. Alman polisi 6 gün sonra haber verdiği aileye Mert’in intihar ettiğini söyledi. Ailesinin, özel bir bilgisayar programı üzerinde çalıştığını belirtip ölümünü şüpheli bulduğu Mert için Dışişleri Bakanlığı devreye girdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Ölümle ilgili belgelerin tarafımıza iletilmesi ve olayın bir an evvel aydınlanması için Bakanlığımız gerekli takibi yapmaktadır. Vefatı ile üzerinde çalıştığı iddia edilen yazılım arasında bir bağ bulunup bulunmadığı konusu adli makamlarımızca değerlendirilecektir” dedi.

Alman polisi Mert’in Erlangen Tren Garı’nda bir yük treninin altına atladığını, ardında bir de intihar mektubu bıraktığını açıklamıştı.

CHP milletvekili Erkan Aydın, Mert’in ölümünü bir önergeyle Meclis gündemine taşıdı. Önergede Mert’in ölümünün araştırılıp araştırılmadığı soruldu. Erkan Aydın’ın sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu özetle şunları söyledi.

Yük treninin önüne atladı

“Mert Çokluk vatandaşımızın vefatı öğrenildiği andan itibaren ilgili Alman makamları nezdinde gerekli girişimler derhal başlatılmıştır. Nürnberg Başkonsolosluğumuz tarafından Nürnberg-Fürth Savcılığı Erlangen Şubesi Savcılığı’ndan temin edilen polis raporunda, merhumun 5 Ekim 2019 tarihinde, saat 07.10 sularında, Erlangen tren garında rayların bulunduğu alana girerek yaklaşan bir yük treninin önüne atladığı, çarpışmanın derhal ölüme sebebiyet verdiği, görgü tanığı iki makinistin ifadeleri ile merhumun veda mektubunun olayın bir intihar vakası olduğu tespitini teyit ettiği belirtilmiştir. İlgili makamlar, öğrencimizin naaşının bulunduğu yere yakın olan istasyondaki yangın konusunun bir lokomotifin çekili fren ile Erlangen İstasyonu’ndan hareket etmesi sonucunda oluşan yoğun dumandan ibaret olduğunu, bu olayın Çokluk’un vefat ettiği 5 Ekim’de değil, 25 Eylül 2019 tarihinde vuku bulduğunu ve hadise ile bağlantısının olmadığını aktarmıştır.”

Mert'in babası Bekir Çokluk, oğlunun ölümünün şüpheli olduğu ve işkenceye maruz kaldığını öne sürmüştü.

‘Yazılım' iddiası araştırılıyor

“Merhumun vefatı ile üzerinde çalıştığı iddia edilen yazılım arasında bir bağ bulunup bulunmadığı konusu adli makamlarımızca değerlendirilecektir. Merhum Mert Çokluk’un ölümüyle ilgili bilgi ve belgelerin tarafımıza iletilmesi ve olayın bir an evvel aydınlanması için Bakanlığımız, Nürnberg Başkonsolosluğumuz ve Berlin Büyükelçiliğimiz aracılığıyla gerekli takibi yapmaktadır.”

Mert'in cenazesinde sevenleri gözyaşlarına boğuldu.

Yanıt bekleyen sorular

CHP’li Aydın bilgisayar ve telefonunun kayıp olduğunu belirttiği Mert Çokluk’a ayak tırnaklarının sökülerek işkence yapıldığını iddia etti. Vekil aydın Mert’in ölümüyle ilgili şu soruları sordu:

• Çokluk’un ölümüyle ilgili gerek büyükelçilik gerek konsolosluk makamları tarafından bir araştırma yapıldı mı? Yapıldıysa hangi sonuçlara ulaşıldı?
• Öğrencinin cesedinin bulunduğu yere yakın olan istasyondaki bir trende yangın çıktığı bildiriliyor. Bu yangının öğrencinin şüpheli ölümüyle ilgisi var mı?
• Türk öğrencinin otopsisinde hangi bulgulara ulaşıldı?
• Öğrencinin bilgisayarı ve cep telefonunu bulunması için bir çalışma başlatıldı mı?
• Başarılı öğrenci Çokluk’un bir bilgisayar yazılımı üzerinde çalıştığı iddia ediliyor. Şüpheli ölüm ile bu yazılım çalışmasının arasında bir bağlantı var mı?

Twitter'da bir arkadaşı yazdı

https://twitter.com/ademmince/status/1186031187657154560

Twitter'da Mert Çokluk'un arkadaşı olduğunu iddia eden Adem İnce adlı kullanıcı ise, şüpheli ölümle ilgili bir flood paylaştı. İnce, şunları yazdı:

"Merhaba arkadaşlar. Bugün bir arkadaşımın başına gelenleri ve olayların nasıl oldu bittiye getirilmek istendiğini anlatacağım. Mert Çokluk arkadaşımız ODTÜ'yü Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Matematik bölümlerinde çift anadal yaparak tamamladı. Ve yüksek lisansı için Almanya'ya Nürnberg'e gitti.Yüksek lisansını tamamlamasına günler kala 5 Ekim günü Nürnberg'de bir tren garında cesedi bulundu. Asıl garip olaylar zinciri ise buradan sonra başlıyor. Devamında ise konsolosluk bilgi vermek için ailesini arıyor. Oğlunuz Mert 5 Ekim saat 07:40'da vefat etmiştir. 'İntihar gibi duruyor, otopsi istemezseniz cenazeyi yarın uçakla göndeririz' deniliyor. Baba da eğer darp kesik izi vs. olsa herhalde otopsi yapılırdı deyip kabul ediyor. Bir süre sonra o yörede bulunan Erlangen Cami imamı babayı arıyor ve 'Cenazeyi biz mi yıkayalım?' diye soruyor. Baba da 'Zahmet olmazsa siz yıkayın' diyor ve kapatıyor. Ardından yine kısa bir süre sonra Erlangen imamı tekrar arıyor. 'Biz cenazeyi darp izleri dolayısyla yıkamadık, haberiniz olsun. Bu şekilde gönderiyoruz. İstanbul'da otopsisi yapılır' diye babaya bilgi veriyor. Cenaze akşam uçağıyla İstanbul'a gönderiliyor. Ataşehir savcısı cenazeyi fotoğraflıyor ve aileye teslim ediyor. Yıkarken vücudunun birçok yerinde kırık olduğunu ve hatta ayak tırnağının birinin sökülmüş olduğunu görülüyor. Cesedin bulunduğu yer bakımından öldürülmüş olma ihtimali yüksek görünüyor. Ayrıca tren garının çevresinde oturan mahalle halkı Mert'in öldürüldüğü sırada tren garında yangın çıktığını söylemişler. Belki de ceset yakılmak istenmiş olabilir. Aile Mert'in kişisel cep telefonu ve laptop'ına ulaşamamış. Alman yetkililer ise konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmamışlar. Mert'in ailesi konunun üzerine gidilmesini ve o gün her ne yaşandı ise gün yüzüne çıkarılmasını ve devlet büyüklerinin bu konuya sahip çıkmalarını bekliyor."

https://twitter.com/MissNorriss/status/1188449620734758918