Merve Dizdar: Fazla coşkulu bir insanım

Hoşlanmadığım insanlara ‘Hastayım öpüşmeyelim’ ya da ‘Çok sıcak, terliyim’ dediğim olmuştur. Pandemiden sonra ‘Hiç öpüşmeyelim’ diyebilirim.

• Yanlış minibüse el kaldırıp ayıp olmasın diye bindiğim olmuştur. Taksiye de kısa mesafe binemem.
• Sosyal medyada linç yemiyorum ama ‘Dişlerini yaptır’ diyorlar. Gayet memnunum dişlerimden ben. ‘Bravo, estetik yaptırma. Ama bir kaşını aldır be’ diyen de var. Sürekli bir müdahale var. Ben de görüyorum kaşlarımı dişlerimi. Her rolü de inci gibi dişlerle oynayamam.

• Evi en çok eşim Gürhan dağıtır. Ama burada olsa ‘Merve’ derdi.
• Kimseye sitemde bulunmam. Aldığım ‘Gelmedin, aramadın, sormadın, mesajıma cevap vermedin’ sitemlerini de sevmiyorum. Bana ‘Değiştin’ demeye çalışıyorlar gibi geliyor.

•  Antik çağda yaşamak, Kleopatra olmak isterdim.
• Fazla coşkulu bir insanım. Beni tanımayanlar ‘Yapmacık’ der. Bir gün Gupse kulise geldi, bir saat bağırma zıplamayla geçti.

• Kalpli kolye falan sevmiyorum. Bir kere Gürhan bana kolye almış. Ben senin kaç yıllık karınım, sevgilinim. Niye bana bunu yapıyorsun? Sevdiğim yüzükler var mesela. Onlardan alabilir.
• Kendi horlama sesime uyanmadım. Horlamadığıma emin olduğum halde ertesi gün Gürhan’ın ‘Çok horluyorsun’ dediği oldu. İnsan kendini bilmez mi?

Televizyon ya da oyun izlerken başkasının adına utandığım oldu. Çok üzücü bir his. Orada ben de olabilirdim diyorum.

Sahte hesabım yok. Herkese alenen bakıyorum. Zaten sosyal medyayı iyi kullanamıyorum. Sadece işlerimi paylaşıyorum.

Drama öğretmenliği, sekreterlik, canlı heykellik yaptım. Ama hala B planım yok. B planı uçurumdan atlama hissini durduruyor. Ama bence atlanmalı, konforlu alandan çıkılmalı.

Oyuncu olmayanla anlaşamıyorum. Aynı dili konuşmuyoruz. Gürhan iyi ki oyuncu. Delirdiğin zamanlar birbirini yalnız bırakmayı biliyorsun. Gürhan’a çok güveniyorum. Gözü ve dramaturgisi de çok iyidir. Çok iyi anlaşıyoruz.