Beden Sağlığı Metrobüste verem bulaşır mı? (Veremin belirtileri nelerdir?)

Metrobüste verem bulaşır mı? (Veremin belirtileri nelerdir?)

Paylaş
Metrobüste verem bulaşır mı? (Veremin belirtileri nelerdir?)

Havalar soğudu, grip salgını var. Özellikle uzmanlar kalabalık ortamlara ve toplu taşıma araçlarına dikkat çekiyor. Ancak metrobüs gibi araçlarda başka tehlikelerin de sizi beklediğini biliyor musunuz? Verem de bu tehlikelerden biri

Tüberküloz yani halk arasında bilinen adıyla verem, kendisini fark ettirmeden sinsice ilerler. Verem mikrobu kişinin en zayıf anını kollar. Hastalık 1 ay sonra da ortaya çıkabilir, 10 yıl sonra da… Mikrop, vücut direncinizin düşmesini uzun süre bile bekleyebilir.

Haberin Devamı

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. Serdar Kalemci, veremin nasıl bulaştığını anlattı ve önemli bilgiler paylaştı:

HAPŞIRIK VE ÖKSÜRÜKLE GEÇEBİLİR

Verem (tüberküloz) mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. Bu nedenle insanların kalabalık olarak yaşadığı, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamlar bulaşma için en riskli ortamlardır. Metrobüs, otobüs, uçak gibi kalabalık taşıma araçları riskli yerlerdir. Ülkemizde 'ince hastalık' adıyla da bilinen verem, grip gibi solunum yoluyla kolayca bulaşabilir. Mikrop sadece damlacık enfeksiyonuyla geçer, bunun dışında kişinin kullandığı havlu, çatal, bıçak, ya da yiyeceklerle geçmez. Hasta olan kişi normal konuşurken, öksürürken ve ya hapşırdığında ortama yayılan damlacıklar, solunum yoluyla karşı taraftaki kişinin vücuduna bulaşır.

Haberin Devamı

KİMLER RİSK ALTINDA?

Mikrop kişinin vücut direnci düşükse organlara zarar vermeye başlar. Organ nakli olanlar, kanser, böbrek, karaciğer, kalp hastaları, diyabetliler, KOAH ve astım gibi rahatsızlıkları olan hastalar risk grubunu oluşturur. Kötü beslenme, obezite, sigara ve uyku bozuklukları da bağışıklığı zayıflatır. Verem mikrobu bu anları kollayarak kısa sürede vücuda bulaşır.

Ancak verem basiliyle karşılaşanların yüzde 30'unda verem mikrobu akciğerlere kadar ulaşmayı başarır. Bu hastaların da yalnızca yüzde 10'unun yaşamlarının bir döneminde verem hastası olma ihtimali vardır. Buna göre bir verem hastası ile temas edenlerin verem hastalığına yakalanma riski, grip gibi hastalıklarla karşılaştırıldığında çok düşüktür. Buna karşılık özellikle çocukların, yaşlıların, vücut direncini düşüren başka hastalığı olanların veya vücut direncini düşüren ilaçlar kullanan kişilerin özellikle dikkatli olması gerekli.

BOYUNDA ELE GELEN KİTLE BELİRTİ OLABİLİR

Verem en sık akciğerde tutulum yapar ve o organa ait bulgularla karşımıza çıkar. Veremin en sık görülen belirtileri 3 haftadan uzun süren öksürük, balgamda kan görülmesi, ateş, gece terlemesi, yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlıkdır. Hastaların hiçbir şikâyeti de olmayabilir. Verem sadece akciğerlerde değil tüm organlarda hastalık yapabileceği için o organa ait bulgu verebilir. Örneğin boyunda ele gelen tek, büyük, sert bir nodül tüberkülozu düşündürebilir. İştahsızlık yakınması da gastrointestinal sistem tüberkülozu ile ilişkili olabilir.

Haberin Devamı

İŞ ARKADAŞINIZDA VARSA TEHLİKE VAR!

Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk 2 yıldır. Bulaş açısından en riskli kişiler hastayla uzun süre aynı ortamda bulunan, aynı evde yaşayan aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşlarıdır. Hasta kişi tedavisinin başladığı ilk 2 hafta evde maske ile dolaşmalı. Sonrasında maske çıkarılabilir. Evde beraber yaşadığı kişilerin mutlaka hastalık açısından kontrolleri yapılmalı. Tüberküloz mikrobunu kesin olarak öldürmek ve bir daha çoğalarak hastalık yapmasını engellemek için başlangıçta en az 4 ilacın kullanılması gerekir. Yapılan balgam kontrollerinin sonuçlarına göre 2 veya 3 ay sonra ilaç sayısı azaltılır.

Haberin Devamı

TEDAVİ EN AZ 6 AY SÜRÜYOR

Tüberküloz mikrobu diğer mikroplara kıyasla çok daha yavaş çoğaldığı için ilaçların uzun süre ve düzenli kullanılması önemli. Toplam tedavi süresi en az 6 aydır. Bu süre içinde verem savaşı dispanserlerinde balgam ve akciğer filmi kontrolleri yapılır. Hasta ilaçlarını düzenli kullanmazsa, mikroplar ilaçlara karşı direnç geliştirir. 'Dirençli tüberküloz' dediğimiz bu hastalık tipinde ise tedavi çok daha zordur; çok sayıda ilacın 18-24 ay kullanılması gerekir. Bu nedenle ilaçların sağlık personeli veya sorumlu bir kişi tarafından hastaya içirilmesi en etkili tedavi yöntemidir. Böylece hastaların ilaçların aksatmadan düzenli alması sağlanmış olur. Türkiye'de tüberküloz tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar yıllardan beri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanıyor ve hastalara Verem Savaşı Dispanserleri aracılığıyla ücretsiz veriliyor.