Midyeyle ilgili önemli bilgiler

Yaz mevsiminin en sevilen tatları arasında olan midyeyi hem dolma hem de tava şeklinde tüketmeye bayılıyoruz. Peki midye hakkında ne kadar bilgilisiniz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, sokak lezzetleri deyince ilk sıralarda yer alan midyenin sağlıklı tüketimine ilişkin bilgiler verdi. Sokak lezzetleri arasında önemli bir yeri olan midye, dolmasından tavasına kadar pek çok seçenekle tezgâhları süslüyor. Midye tüketirken sağlıklı sularda yetiştirilmiş olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzmanlara göre, midye düşük kalorisinin yanı sıra çinko, fosfor, selenyum, iyod, EPA DHA gibi omega-3 içeriği yüksek olan besin grubunda yer alıyor. Pirinçle hazırlanan 90 gram ağırlığındaki bir midye dolmanın yaklaşık olarak 75-80 kaloriye denk geldiğine dikkat çeken uzmanlar, haftada 3-4 adet midye dolma tüketilmesini tavsiye ediyor. Midye tüketiminin son yıllarda giderek yaygınlaştığını ifade eden Özden Örkçü, midyenin düşük kalorili ve Omega 3 içeriği yönünden zengin bir besin maddesi olduğunu ancak yetiştirildiği ortam nedeniyle ağır metaller içerebileceğini söyledi. Gıda güvenilirliği olan kalite belgelerine sahip firmaların ürünlerinin tercih edilmesi gerektiğini ifade eden Özden Örkçü, “Midyeyi sağlıklı bir deniz ürünü olarak değerlendirmek için nerede yetiştirildiğini bilmek gerekir, diğer bazı deniz ürünleri gibi midye de düşük kalorisinin yanı sıra çinko, fosfor, selenyum, iyod, EPA DHA gibi omega-3 içeriği yüksek olan besin grubunda yer almaktadır. Kültür midyeleri ya da kirli sularda, kanalizasyon ya da ağır yük gemilerine yapışmış halde büyüyen midyeler, kirli sular nedeniyle ağır metallerle yüklenirler ve tüketilmesiyle beraber bu ağır metaller ya da zehirli mikroorganizmalar vücudumuza geçer. Bunun için güvenilir midyeci markalarında ya da deniz mahsulleri satan ISO 2200 ve HACCP 9001 gibi gıda güvenilirliği olan kalite belgelerine sahip firmaları tercih etmek gerekir” uyarısında bulundu. Evde midye yapmak isteyenlerin taze midye seçmeleri gerektiğini ifade eden Özden Örkçü, “Midyenin taze olduğunu kabuğuna bakarak anlarsınız. Kabuğu kapalı, rengi canlı, temiz bir dış kabuğu varsa aldığınız midyenizin taze olduğunu anlayabilirsiniz. Bayat midyelerin kabuğu genellikle soluk renkte, kabuğu açık ve dış kabuğu kirli olur” dedi. Midyenin kendisini tek başına tüketmenin diyet için bir sorun teşkil etmeyeceğini belirten Özden Örkçü, midyenin hazırlanma şeklinin önemine işaret ederek şunları söyledi: “İç pilavlı midye dolma ya da midye tava gibi kalorisi yükseltilmiş midye, bir öğünde ya da atıştırmalık olarak tüketildiğinde, kalori ihtiyacının çokça fazlasını almış olursunuz. Bu nedenle midye dolma ve midye tava, kilo alma nedenlerinizden biri haline dönüşebilir.” “90 gramlık bir midye dolma yaklaşık olarak 75-80 kaloriye denk gelmektedir” diyen Özden Örkçü, “Midye dolmanın doyumsuz lezzeti nedeniyle kimse kendini 1 tane ile kısıtlayamayabiliyor. Satıcıların ya da servis görevlilerinin, kaç tane istersiniz sorusu 5-10 hatta 15-20 tanelere kadar çıkabiliyor. Söz konusu sağlıklı beslenme olacaksa bunun üzerine bir de kilo problemi olan kişileri göz önünde bulunduracaksak, midye adedini düşürelim ve kendinize haftada bir kez ödül niyetine 3-4 adetle sınırlandırabilelim” dedi. Lağım sularının aktığı yerlerdeki kurtçuklarla beslenen midyelerin, tifo- e coli gibi hastalıklara yol açabileceğini ifade eden Özden Örkçü, “Demir gibi oksit oluşturan bölgede yaşamayı seven midyelerse besin zehirlenmelerine yol açabilir. Hatta zehirli bitkilerle yaşamını sürdüren midyeler felçlere hatta ölüme kadar sebep olabilir” uyarısında bulundu. Midyenin içeriğindeki yararlı besin ihtiyaçlarının diğer sağlıklı deniz ürünlerinden de karşılanabildiğini ifade eden Özden Örkçü, “Özellikle hamilelik ve emzirme dönemlerindeki kadınların midye tüketmemelerinde fayda var. Hamilelik ve emzirme dönemi bebeğin sağlığını da etkilediği için, anneden bebeğe plesenta aracılığıyla zararlı ya da zararsız vitamin mineral gibi besinlerin de geçeceği unutulmamalıdır” dedi.