Bakan Dinçer, Başkent Öğretmenevi’nde basın yayın kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelerek, Milli Eğitim Bakanlığının yeniden yapılanmasına ilişkin bilgi verdi ve soruları yanıtladı.

Toplantıda konuya ilişkin bilgi aktaran Milli Eğitim Bakanı Dinçer, yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyulmasının nedenlerini anlatarak, Bakanlık görevine geldikten sonra kurumda bir görevi birden çok kişinin yaptığını, AB uyum sürecinde bazı yetersizliklerin yaşandığını tespit ettiğini söyledi.

Bu tür eksikliklerin çözümü için etkin bir Bakanlık yapısına ihtiyaç duyduklarını ve merkezileşmiş bu yapıyı yenilemeye dönük çalışmalar yaptıklarını ifade eden Dinçer, Bakanlığın geçen yıl kendisine tahsis edilen bütçeden okul yapımına ayrılmış 967 milyon lirayı kullanamadığını, bu paranın İl özel idareleri bütçesine devredildiğini söyledi. Aslında Türkiye’de okul ve derslik ihtiyacı bulunduğuna ancak bu paranın kullanılamadığına dikkati çeken Dinçer, bu durumun merkezi yapıdan kaynaklandığını vurguladı.

Bakan Dinçer, Türkiye’de MEB ve hayırseverler tarafından okul yapıldığını hatırlatarak, okul yapımında özel sektörün payının gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olduğunu ifade etti. İngiltere’de 1960’lardan itibaren okul konusunda atılımlar yapıldığını, özel sektör tarafından yapılan okulların Bakanlığa devredildiğini anlatan Dinçer, Türkiye’de ise okullar için belediyeler tarafından sorunlu arazilerin ayrıldığını, buralara okul yapmak istediklerinde kamulaştırma için çok yüksek bedeller ödediklerini kaydetti.

Yeniden yapılanmanın ana konusunun ideolojik değil rasyonel olduğunu, rasyonel bir çalışma sonucu bu yapıyı kurduklarını dile getiren Dinçer, düzenleme ile Talim ve Terbiye Kurulu’nun üye sayısının azaltıldığını, Kurul ile Müsteşarlık arasında uyumu artıracak düzenlemeler yapıldığını ve Kurul’un yeni düzenlemeyle Müsteşarlık yerine doğrudan Bakanlık makamıyla çalışacağını belirtti.

-"SADECE ÖĞRETMENLERE EK DERS ÜCRETİ"-

Bakan Dinçer, 7 olan müsteşar yardımcısı sayısının 5’e düşürüldüğünü belirterek, Türkiye’de personel geliri düşük olan kurumların başında bakanlığının geldiğini söyledi. Personel gelirinin iyileştirilmesi için çalışma yapacaklarını bildiren Dinçer, sadece öğretmenlere ek ders ücreti ödeneceğini, diğer personel için de fazla mesai, makam tazminatı gibi ödemeler getireceklerini, bu konuda herhangi bir hak kaybı yaşanmayacağına dikkati çekti.

Dinçer, okul yapımında dünya modellerinin kullanımına imkan sağlayacaklarını da söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığının yeniden yapılanmasına yönelik çalışmaların eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik döneminde başlatıldığını, her kesimin dahil edildiği sürecin 4 yıl önce sonuçlandırıldığını anlatan Dinçer, bu sistemin "Yeşil Kitap" ile belirlendiğini kaydetti.

Yapılanma çerçevesinde hiçbir personelin hiçbir hak kaybına uğramayacağına, personel sayısında değil yönetici sayısında azalma olacağına vurgu yapan Dinçer, MEB’e 450 uzman alınacağını, bunların bir süreç içerisinde istihdam edileceğini bildirdi.

Dinçer, yeniden yapılanmayla MEB’de idari ve akademik yapının bir arada olacağına dikkati çekerek, Türkiye’de eğitimle ilgili en önemli sorunun öğretmenler olduğunu söyledi. Dinçer, "Öğretmen, bütün eksiklikleri kapatacak bir sihirli değneğe sahiptir. Eğitim sistemimizde de en önemli alan öğretmenliktir. Öğretmenlikle alakalı olarak bir bütünlük içinde yeni bir çalışma yapacağız. En kritik mesele olarak da öğretmenler konusunu görüyoruz" diye konuştu.

Dinçer, yeniden yapılanmaya ilişkin de "Yeni yapılanma ile mevcut yapı daha rasyonel, esnek, rantabl ve çevreye duyarlı olacak" ifadesini kullandı.