MİT’ten 5 kente DAEŞ uyarısı: Toplu taşıma araçlarına saldırı planı

“Acil” kodlu ve 12 Ekim tarihli yazıda "toplu taşıma altyapısına yönelik eylem" düzenlenmesi riskinin yüksek olduğu iller İstanbul, Gaziantep, Ankara, Antalya ve İzmir olarak sıralanıyor. Ayrıca Avrasya Tüneli’nin de hedefler arasında olduğu belirtiliyor. Elde edilen istihbari bilgiler arasında örgütün Türk Havacılık sektörüyle ilgili saldırı gerçekleştirme arayışı içerisinde olduğu bilgisi de yer alıyor...

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre DAEŞ’in 2016 Aralık ayı içerisinde açılması planlanan Avrasya Tüneli’nin hedefleri arasında olduğu belirtilen yazıda, “örgütün Türk Havacılık sektörüyle ilgili saldırı gerçekleştirme arayışı içerisinde olduğu, ticari uçaklara bıçak, jilet ve benzeri kesici aletler veya elektronik aletlerin içerisine gizlenmiş patlayıcı madde sokmayı planladığı yönünde istihbari bilgiler elde edilmiştir” denildi.

Haberde, TSK’nın ÖSO ile birlikte düzenlediği Fırat Kalkanı Harekâtında IŞİD’in elindeki bölgeleri kaybetmesine misilleme olarak Türkiye’de saldırı planladığı belirtiliyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü, 81 il emniyet müdürlüğüne gönderdiği yazıda, MİT’in uyarılarına dikkat çekerek şöyle deniliyor:

“MİT, DEAŞ terör örgütünün ülkemiz genelinde toplu taşıma altyapısına yönelik eylem tehdidinin son dönemde arttığı, bu bakımda metro, otobüs ve istasyonları deniz araçları, köprü geçişleri, otogarlar havaalanları gibi hedef alınması halinde önemli ekonomik sosyal olumsuzluklara, kayıplara sebebiyet verebilecek ulaştırma altyapısına yönelik saldırılar planladığı, özellikle İstanbul, Gaziantep, Ankara, Antalya ve İzmir illerinde bulunan bu yerlerin yüksek saldırı riski taşıdığı, ayrıca 2016 Aralık ayı içerisinde açılması planlanan Avrasya Tüneli’nin de terör örgütlerinin eylem hedefleri arasında olduğu “Bu doğrultuda bilhassa belirtilen yerlerde görev yapan özel güvenlik görevlileri başta olmak üzere tüm özel güvenlik görevlilerinin daha dikkatli ve duyarlı görev yapmaları yönünde uyarılmaları ve sorumlu rütbeli personel tarafından da konunun bizzat takip edilmesi hususunda gereğini rica ederim.”

Sarıkamış'ta donduğumuz kadar çöllerde kaldık. Mekke'de vurdular Sakarya'da dirildik! Kanadımızı kolumuzu kırdılar taaruzla cevap verdik. Hayallerimiz bir oldu özlemlerimiz bir. Kıblemiz bir oldu inancımız bir. Yakın coğrafyadaki her dağa taşa izlerimizi kazıdık. Buraları vatan bildik vatan yaptık. Ne varki hüzünlü ve acı bir şekilde kaybettik. Mescidi Nebi'nin umutlarını yarım bırakarak gerisin geriye Anadolu yollarına düştük.

MİSAKI MİLLİ MÜLKÜ DEVLETTİR

Anlamlandırmakta güçlük çekenlere diyorum ki: Misakı Milli mülkü millettir, millet ise Türk milletidir. Uzun bir süredir konuşulan devamlı gündemde tutulan Musul operasyonu devreye alınmıştır. Irak'ın en büyük ikinci kenti olan Musul'un IŞİD tarafından alınmasının üzerinden 2 yıl geçmiştir. Dün gece 1.40'ta dünyaya ilan edilen askeri harekette Musul'dan IŞİD'in temizlenmesi için düğmeye basılşmıştır. Irak Başbakanı operasyonun ilk saatlerinde zafer vaktinin geldiğini Musul'un kurtarılma operasyonunun başlatıldığını duyurdu. Musul'a sadece Irak asker ve polislerinin gireceğini duyurmuş ülkemize hadsizce pozisyon uyarısı yapmıştır

Musul'u IŞİDE teslim edenleri sanki kendileri değilmiş gibi davranıyorlar. Türkiye'nin Irak sınırı 350 km'dir. Bağdat yönetiminin bundan gocunması abeste iştigaldir. Bize göre Musul'dan IŞİD'in sökülüp atılması bu Türk şehrinin asıl sahiplerine teslimi muhakkak sağlanmalıdır.

SAKLAMAYA GEREK YOK; 70 IRAK ASKERİ ÖLDÜ
Saklamaya gerek yok. Musul operasyonunda IŞİD'in intihar saldırısında 70 Irak askeri hayatını kaybetmiştir. İbadi'nin hali hal değildir. Celladına bağlanmış köleden farksızdır. Başta PKK olmak üzere Türkiye düşmanlarının Irak topraklarından mevzi elde etmesi komşuluk hukukuyla bağdaşmamaktadır. İbadi kime diyet borcunu ödemektedir. Başika TSK davet edilirken bir şey yoktu da şimdi mi bir şey oldu! Başika'yı terk edip orayı boşaltmak kabus demektir. Türkiye meşru müdafa hakkını kullanmak zorundadır. Büyük devlet olmanın vakarı bunu gerektirmektedir.

Türkmenler katliama maruz kalırken Irak ne yapıyor, neyle meşgul oluyor. Musul'daki nüfus yapısının tersine çevrilmesi bölgeyi tamamen ateş atacaktır. Bölge olarak toprajk bütünlüğümüzü tesadüflerin akışına bırakamayız. Türkmen elini çaresizliğe teslim edemeyiz etmemeliyiz. Kerkük Türktür, Musul, Telafer Türk'ün öz yurdudur.

Türkiye geride durmamalı, geriden seyretmemelidir. Ancak bu demek değildir ki savaşalım çarpışalım. Diplomatik tüm seçenekler kullanılmalıdır. Genelkurmay Başkanı'nın Amerika'da temaslarda bulunması da zamanlama olarak doğru bir karardır. IŞİD en çok Türkiye'ye saldırmaktadır. Geçtiğimiz pazar günü canlı bomba eylemi bunun en son örneğidir. Musul bizim sorunumuzdur, Halep bizim ana meselelerimizden biridir.

BİZ ÜST AKIL FALAN TAKMAYIZ, ÜSTÜ ALTI BİLMEYİZ
Musul ve Kerkük fiziken olmasa bile ruhen kalben vatandır. Burada hangi taşları kaldırsanız orada ne mutlu Türk'üm diyene sesini duyacaksınız. Teksaslı gelecek ama biz gelemeyeceğiz. Londra'dan dün olduğu gibi bugün de gelenler biz de oralı olmayacağız öyle mi? Biz üst akıl falan takmayız, üstü altı bilmeyiz. Aklı olan varsa ya göle kaçsın ya da kendisine kaçsın. Kargadan başka kuş tanımayanlara kartal pençesini heyecanla hatırlatırız.

Sınırlarımızdan 90 km boyunca bulunan IŞİD unsurları temizlenmiştir. YPG hala Fırat'ın batısındadır. IŞİD'in atıldığı yerlere PYD ve YPG yerleştirilmektedir. ABD'nin YPG ile ilişkileri kesilmeden IŞİD'e yönelik operasyonların kalıcılığı söz konusu olmayacaktır. Düşmanımın düşmanı dostumdur bakışı sakat bir bakıştır. PYD'ye, YPG'ye verilen her destek mehmetçiklerimzie sıkılan kurşundur. Terör örgütüyle yatıp kalkmak bir NATO üyesine yakışmamamaktadır.

FİİLİ BAŞKANLIK ANAYASA'YA AYKIRIDIR
Dedim ki Türkiye'de fiili durum vardır ve bu çözülmelidir. VE de suç işlenmektedir. Bu durum Anayasa'ya aykırıdır. Ya sayın cumhurbaşkanı fiili başkanlığı zorlamaktan vazgeçsin ki bizim için doğru olan budur. Ya da anayasal olarak bu sorunun çözümü için gerekli adımlar atılsın. Sözüm şudur ki anlamayana heceleye heceleye alfabeyi anlatır gibi anlatmaya hazırım.

AHMAK ATA BİNERSE BEY OLDUM SANIRMIŞ, ŞALGAM AŞA GİRERSE YAĞ OLDUM SANIRMIŞ
Anayasa değişiklik teklifi ya 367'yi aşarak yasallaşacaktır ya da 337 oyla referanduma gidecektir. Bunun üzerine komut almışçasına öylesine suçlamalar duyuldu ki şaşırmamak elde değil. Yedek lastiği, stepne, koltuk değneği, baston dediler. Gizli görüşmeler yaptığımızı dillendirdiler. Dilenciler gibi karşımıza dizilenler eğer düştükleri denizde yılana sarılmamışsa hakaret ve yalanın dibine batmışlardır. Ahmak ata binerse bey oldum sanırmış .Şalgam aşa girerse yağ oldum sanırmış. Bunlarınki tam da budur. Söz biliyorsanız söyleyin inansınlar, bilmiyorsanız da susun da adam sansınlar.

HDP'yle gizli köşelerde fiskos yaparken PKK'nın sim kartı olurken biz bir teklifle gelince mi koltuk değneği oluyoruz.

(CHP'YE) YAĞ MI YOĞURTTAN ÇIKAR, YOĞURT MU YAĞDAN GÖRECEKSİNİZ
Atlar nallanırken kurbağa ayağını uzatırmış. Bunlara diyorum ki yağ mı yoğurttan yoğurttan mı çıkar, yakında görürsünüz. Az bekleyin, göreceksiniz. Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. Zahmetsiz zahmet olmayacağı meydandadırç Gerekirse zahmete katlanırız. MHP, parlamenter sistmein revize edilmesinden yanayız. Yağmur nereye yağsa tarlasını oraya taşıyanlara diyeceğimiz bir şey yoktur.