ABD’nin Yale Üniversitesi’nden klinik psikologlar, evliliklerin ömrünü uzatmak için araştırma yaptı. Ortaya çıkan sonuç ise şaşırtıcı... Uzun süren, mutlu evliliklerin sırrını hiç düşündünüz mü? Büyük bir aşkla ve umutla yaptığınız bu tercihin ileride sizi mutsuzluk kıskacına sıkıştırmaması için neler yapmalısınız? Mutlu evliliklerin temelinde sevgi ve saygı dolu bir ilişki ve karşılıklı anlayış olduğunu düşünürüz. Bu aslında kısmen doğru bir düşünce. ABD’nin Yale Üniversitesi’nden klinik psikologlar, evliliklerin ömrünü uzatmak için çiftlerin birbirlerini sevmelerinin ve birbirlerine destek olmasının yeterli olmadığını açıkladı. Oksitosin hormonunun eksikliği, evliliklerde mutluluğu da öldürüyor. Halk arasında ‘mutluluk hormonu’ olarak bilinen oksitosin salgısı, o kişinin romantizm seviyesini ortaya koyuyor. Bu hormon, kadınların doğum sırasında çocuklarıyla bağ kurmasında rol oynuyor. Aynı zamanda sevişmede, temasta, kucaklaşmada da salgılanıyor. Yıllar içinde bu hormonun giderek azalması evlilikte daha fazla sorunun yaşanmasına ve çiftlerin birbirinden uzaklaşmasına sebep olabiliyor. Daha doğrusu azalan hormon sizin sorunları eskiye göre daha fazla duyumsamanıza sebep oluyor. Eskiden görmezlikten geldiğiniz şeyler artık kaçınılmaz hale geliyor. Bu durumda yapılması gereken şey ise hormon seviyesi düştükçe evlenme kararınıza sebep olan aşk, sevgi, bağlılık gibi duygularınızı daha çok hatırlayıp, onları kaybetmemek için özen göstermek olabilir...