Mutluluğun formülü

Hepimizin hayattan en çok beklediği şey mutlu olmak. Mutluluğu bulmak için de her birimizin ayrı bir beklentisi var. Kimimiz için başarılı bir kariyer mutluluk getirirken, kimimize göre daha fazla paraya sahibi olmak, zengin olmak ya da şöhret olmak mutluluk getirecek bir şey. İnsanları en fazla neyin mutlu ettiği üzerine yapılan birçok araştırmanın neticesinde ortaya çıkan sonuçlar, sanılanın aksine bir insanı en fazla mutlu eden şeyin sevgi ve uyum içeren ilişkiler olduğunu gösteriyor. Sevgilileriyle, eşleriyle, aileleriyle, arkadaşlarıyla ilişkileri iyi olan kişilerin en mutlu insanlar oldukları anlaşıldı. Hepimizin beklentisi olan mutluluğun en temel koşulunu, sevgi üzerine kurulmuş ilişkiler ve karşılıklı derin bağlar oluşturuyor. Mutluluk ve ilişkilerimiz arasındaki bu önemli bağlantıyı fark etmek, mutlu olmamız için iyi ilişkiler geliştirmemizin önemini ortaya koyuyor.

İyi ilişkilere sahip olmak için ne yapmalı?

Bu sorunun basit ve en etkili formülü, sevmek ve sevilmek. "Bu elimizde olan bir şey değil" dediğinizi duyar gibiyim. Aslında sevmek ve sevilmek elimizde. Sevmeye gönüllü olmak, duygusal bağ kurmaya açık olmak, fazla beklentili olmak yerine olanın güzelliğini görebilmek ve ilişkilerimizi yüksek beklentilerimizin vereceği zararlardan uzak tutmak... İşte sevmek ve sevilmenin en kısa formülü! Gelin bu hafta Venüs ve Neptün arasında oluşan üçgen açının hakkını verelim ve hepimiz sevmeye ve sevilmeye niyet edelim. Önce kendimizi sevmekle başlayalım ve sonra bizde olan bu sevgiyi etrafımıza aksettirelim. Sevgilimiz, eşimiz, ailemiz ya da arkadaşımızla karşılıklı paylaşımımızda önceliği sevgiye verelim. Belki de aramızdaki sorunun çözümü budur!

Venüs ve Jüpiter arasında oluşan karşıtlık, hafta boyunca özellikle ilişkilerimiz üzerinde etkili olacak. Bir diğer yandan Venüs’ün Plüton ile olan karşıtlığı da yine tüm hafta evliliğimizi, ilişkilerimizi, birlikteliklerimizi bir nevi sınava tabi tutmakta olabilir. Evet, bugünlerde en fazla ihtiyacımız olan şey, aşk, sevgi ve içinde güçlü bağlılıklar olan ilişkiler yaşamak. Fakat, isteklerimiz ve beklentilerimiz üzerine düşünmek ve bu konuda "Acaba gerçekten makul olanın dışında davranışlarda bulunuyor muyum?" diye kendimize sormakta gerekiyor. Belki aşırı duygusal, romantik bakıyoruz ve gerçeklerden uzaklaşıyoruz. Ya da karşımızdaki kişiden aşırı ilgi bekliyor, koruyucu kanatlar altında olma isteğimizi abartıyor ve duygusal krizler yaratıyoruz. Veya bir ilişkinin bize sağlayacağı ün, kariyer, para, prestij beklentisini sevgi bağlarından önde tutuyor ve sonucunda duygusal tatminsizlik yaşıyoruz. Öyleyse mutlu olmanın en kısa formülünün sevmek ve sevilmek olduğunu unutmadan haftanın günlerini değerlendirelim.

24 Ağustos Pazartesi günü yepyeni planlar ve gelişmelerin bizi beklediği bir gün. Değişen durumlar karşısında içe kapanmak ya da endişeye kapılmak stres yaratabilir. Gelişen olaylara mantıkla yaklaşmak, değişime ihtiyacımız olup olmadığını gerçekçi olarak değerlendirmekte fayda var.

25 Ağustos Salı günü her şey çok hızlı ilerliyor ve ani gelişiyor olabilir. Şimdiye kadar kolay veremediğiniz bir kararı hemen vermek, aniden yepyeni bir şeye başlamak için istek duyabiliriz. Öğleden sonraki saatlere kadar yine de biraz sabırlı olmakta ve ani kararlar vermemekte fayda var.

26 Ağustos Çarşamba günü kendimize olan güven duygumuz artmakta. Düşünmeden alınan kararlar için yine uygun bir günde değil. Fazlasıyla talepkar ya da beklentili olmak ilişkilerimize zarar verebilir. Karşılıklı hoşgörü içinde olmak ise ilişkimizde var olan sorunlar için orta nokta bulmamızı sağlayacak.

27 Ağustos Perşembe gününe dışa dönük ve enerjik başlıyoruz. Gerek özel ilişkilerimiz gerek arkadaş ve sosyal çevre içinde aktif olabileceğiz. Yeni arkadaşlıklar kurabilir, yeni başlayan ilişkiler içinde kendimizi mutlu hissedebiliriz.

28 Ağustos Cuma önemli sorumluluklarımız olduğu bize hatırlatılacak olaylarla karşılaşabiliriz. İlişkilerimiz adına ileriye yönelik gerçekçi kararlar almanın gücünü kendimizde bulabileceğiz. Fırsatları değerlendirebileceğimiz bir gün.

29 Ağustos Cumartesi ilişkilerimiz üzerinde zorlayıcı etkilerin olduğunu bilmekte yarar var. Aceleci olmayalım! Kıskançlık ya da aşırı sahiplenmenin ortaya çıkaracağı sorunlar ilişkimizi zedeleyebilir. Baskı kurmak ve kontrol altında tutmak fikri ilişkimizi bitirecek bir hal halini alabilir. Çok dikkat edelim ve anlayışı elden bırakmayalım!

30 Ağustos Pazar günü bizim için doğru olan şeyler karşımızdaki kişi için doğru olmayabilir. Belki de biz yanılıyor olabiliriz ya da doğruları görmekte zorlanan kişi eşimiz, sevgilimiz, arkadaşımız olabilir. Tartışmaya girmek olumlu netice vermeyebilir. Hayal gücümüz bizi yanıltabilir. Sabırlı olmak ve aklımızın karışmasına müsaade etmemekte fayda var. Çok kesin konuşmalar yapmak ya da karar almak ve bu kararları açıklamak için uygun bir gün değil.