Kültür - Sanat Necip Fazıl Kısakürek sözleri: Aşk, aile ve kitapla ilgili sözleri (Resimli, anlamlı ve kısa)
Paylaş
Necip Fazıl Kısakürek sözleri: Aşk, aile ve kitapla ilgili sözleri (Resimli, anlamlı ve kısa)

Türk edebiyatının en önemli isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek’in sözleri, Facebokk, Instagram ve Whatsapp gibi sosyal medya platformlarında en çok aranan sözler arasında geliyor. İşte, aşk, aile ve kitaplar üzerine resimli anlamlı ve kısa Necip Fazıl Kısakürek sözleri…

İnsanların ruhuna ve kalbine etki eden Necip Fazıl Kısakürek sözlerini haberimizde bir araya getirdik. İşte, Aşk, aile ve kitapla ilgili sözlerin yer aldığı en etkileyici resimli, anlamlı ve kısa Necip Fazıl Kısakürek sözleri…

Haberin Devamı

NECİP FAZIL KISAKÜREK SÖZLERİ: AŞK, AİLE VE KİTAPLA İLGİLİ SÖZLERİ

  • Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret, ebedi bir yaşam için gayret yok hayret.
  • Kurban olduğum Allah’a bile günde beş vakit ulaşılabiliyorken, kendini ulaşılmaz sananlara selam olsun.
  • Gençliğine güvenip vakit çok erken derken; belki de elveda bile diyemezsin giderken!
  • Bana çağdışı diyorlarmış. Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da içinde mi boğulayım.
  • Yaprak ağaçtan sıkılmıştı, bahar bahaneydi.
  • Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not! Dünya beş para etmiyor.
  • Benim istediğimi Allah istemiyorsa konu kapanmıştır.

  • Her kahkaha da Allah’a şükretmiyorsan, neden her ağladığında ona kızıyorsun.
  • Sadece Allah’a inanın. Gerisi inanılacak gibi değil.
  • Yanında olduğum zamanda değerimi bilmezsen, değerimi bildiğin gün yanında bulamazsın.
  • Ya İslam’la yükselir ya inkarla çürürsün. Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün.
  • Sevdiğini belli et… Gizlemek başkalarına fırsat vermektedir.
  • Sen çok sev de bırakıp giden yar utansın.
  • Kimileri vardır aşın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de aşağılıktır.

  • Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
  • Yaşamıyoruz… Resimlerimiz, fotoğraflarımız kadar yaşamıyoruz.
  • Adamlık cinsiyet değil şahsiyet meselesidir
  • Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz? Güneşe göç var da kalan biz miyiz?
  • Makyajı abdest olan bir kadının; hayatı da güzeldir hayası da...
  • Yanında olduğum zaman değerimi bilmezsen; değerimi bildiğin gün beni yanında bulamazsın…
  • 7 Hristiyan bir danaya girmedikçe Çam ağacı süslemem.

  • Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz… “Yürüyeceğim” de bas ve yürü…
  • Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değil.
  • Çok sıkıldıysan hayattan bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; Yaşamak güzeldir.
  • Sevdiğini belli et. Gizlemek başkalarına fırsat vermektir.
  • Bir gün akşam olur biz de gideriz, Kalır dudaklarda şarkımız bizim.
  • Hayatın çilesine tahammül gerek, değil mi ki sefa ile cefa müşterek? Sizce ağlamak için gözyaşı mı gerek, bazen dertliler de ağlar ama gülerek.
  • Bu gidişle, utanmaktan utanan bir nesil gelecek.

RESİMLİ, ANLAMLI VE KISA NECİP FAZIL KISAKÜREK SÖZLERİ

  • Bu nasıl dünya, hikayesi zor.
  • Armut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur!
  • Her ağızda, her telde fanilik diriltisi, sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı !!
  • Geçti, istemem gelmeni, yokluğunda buldum seni; bırak vehmimde gölgeni, gelme, artık neye yarar?
  • Ölüm herkesin başına gelir, ama geç ama erken… Ya kazanırken ya da kazandığını yerken.
  • Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.
  • Benim ayağımın altıda müsait başımın üstü de nerde olacağını sen belirle.

  • Benim ayağımın altıda müsait başımın üstü de nerde olacağını sen belirle…
  • Gökler ağlıyor, biz ağlamışız çok mu? Bize yobaz diyorlar, haberin yok mu?
  • Ne kervan kaldı ne at, hepsi silinip gitti, iyi insanlar iyi atlara binip gitti.
  • Gençlik… Gelip geçti… Bir günlük süstü; nefsim doymamaktan dünyaya küstü.
  • İsterseniz hayat aşını verin; sayılı nimetler bal olsa yemem!
  • Yalnızım diye üzülmüyorum çünkü biliyorum, yalnız insanın ihanet edeni de olmaz…
  • İçimizde bu kadar perişan hale getirilmeseydik; dışımızda bu kadar hürmetsizliğe uğramayacaktık.

  • İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi kadar ilginçtir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu.
  • Ey bir aileye bile hükmedemeyen ilerici. Üç kıtaya, yedi denize hükmeden ecdadın mı gerici?
  • Gökler ağlıyor, biz ağlamışız çok mu? Bize yobaz diyorlar, haberin yok mu?
  • Uğruna ölmekse seni yaşatmak bin kere ölürümde adına leke sürdürmem, gururdur namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım zalimi güldürmem!
  • Ellerime uzanan dudakları tepeyim, Allah diyen gel seni ayağından öpeyim!
  • Kimileri vardır aşkın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de aşağılıktır.
  • Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür.

  • Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana; yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.
  • Elindeyse zamana, dur, geçme diye dayat. Bir sigara içmekten daha kısa bu hayat.
  • Felsefe; çürük cevizlerle dolu bir denizde sağlam cevizi aramaktır.
  • Veren de o alan da o, nedir senden gidecek? Telaşını gören de can senin zannedecek.
  • Allah var fakat bizim ondan, yalnız sorulduğu zaman haberimiz var!
  • Af var diye işlenen suçtan vicdan burkulur; affı sigortalayan hayâsızdan korkulur…
  • Sonunda ‘eyvah’ diyeceğin şeylere, başında ‘eyvallah’ deme. Pişman ol fakat pişman ölme.

  • Yum gözünü, kalbine her an yokluğu üfür! Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür.
  • Ölecek miyim, tam da söyleyecek çağımda, söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda.
  • Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; nihayet döne döne aynı noktaya vardım.
  • Tam 30 yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.
  • Biz; ayakları şişene kadar namaz kılan peygamberin, gözleri şişene kadar uyuyan ümmetiyiz.
  • Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar. Kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık var.
  • Bizler açlıktan karnına taş bağlayan peygamberin, doymak bilmeyen ümmetiyiz.

  • Ne gelirse başımıza Hak’tandır; fakat geliş sebebi, Hak’tan ayrılmaktandır.
  • Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı; Tek ses duysalar, Allah... Yoklayanlar nabzımı.
  • Hayatın çilesine tahammül gerek, değil mi ki sefa ile cefa müşterek? Sizce ağlamak için göz yaşı Mı gerek? Bazen dertliler de ağlar ama gülerek…
  • Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten affet, senden habersiz aldığım her nefesten.
  • Bir idamlık Ali vardı, asıldı; kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı. Ondan kalan, boynu bükük ve sefil; bahçeye diktiği üç beş karanfil…
  • Dün geçti bugünü düşünüyorum, yarın var mı? Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı?
  • Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat; zift dolu gözlerde karanlık kat kat… Yalnız seccademin yününde şefkat; beni kimsecikler okşamaz madem; öp beni alnımdan, sen öp seccadem!

  • Çok sıkıldıysan hayattan, bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; yaşamak güzeldir.
  • Ölüm her aklına geldiğinde ‘ah’ edip ‘vah’ edip inleme; bu halinle rabbimi incitmiş olacaksın. Ecel kapıyı çaldığı zaman evi telaşa verme; o geldiği zaman, sen çoktan gitmiş olacaksın.
  • Gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere, ayağım takılıyor yerdeki gölgelere.
  • Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim; gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
  • İkinizin de ne eş ne arkadaşınız var; sükût gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz. Dünyada taşınacak bir kuru başınız var; onu da/** hangi diyar olsa götürürsünüz.
  • Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın; gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!
  • Allah bir! Demektense ecel teri dökerken; ölüversem, beklenmez anda Allah bir erken…

  • Bana bir ben lazım, bir de beni anlayan. Beni bir ben anlarım, bir de beni yaradan…
  • Kadın mezarlığa girerken başını kapıyor, dışarı çıkarken açıyor, ölüye karşı kapayıp, diriye karşı açmak akıl almaz.
  • Düşünmek şu, bu değil, öteleri düşünmek; sizinse düşünceniz yataklarda eşinmek.
  • Gençliğine doyamadan gitti, derler. Doymak mümkün mü ki, doyup da gitsin. Doymak burada değil. Burası acıkmanın yeri.
  • Zonklayan başım benim, kan pıhtısı, cerahat; ona yastıkta değil, secde yerinde rahat…
  • Soruldu mu ne bilirsin diye;” haddimi bilirim” soruldu mu ne istersin diye; “haddimi bilir, hakkımı isterim” demeli…
  • Kula kulluk etme! Unutma ki sen de kulsun. Ve gerektiğinden fazla önem verme! Yoksa unutulursun.

  • Sevdalın şu dağı del dese, koşar, delersin! İş Allah’a geldi mi, gücün yok, sendelersin!
  • Dinde zorlama yoktur, insan özgürdür elbette! İsteyen bu dünyada pişer, isteyen ahirette!
  • Ölüm güzel bir şey, budur perde arkasından haber, güzel olmasaydı ölür müydü peygamber!