Odatv davasında iki tahliye

Odatv davasında mahkeme, tutuklu sanıklar Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun tahliyesine karar verdi. Mahkeme, TÜBİTAK'tan yargılama konusu belgelerin sanıkların bilgisayarlarına virüs yoluyla gönderilip gönderilmediğini daha net ifadelerle anlatan yeni bir rapor hazırlatılmasını istedi.

Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ve Soner Yalçın'ın sanık olarak yargılandığı Odatv davasının 13. duruşmasında sanık ve avuktlarınının mahkemeye ulaşan TÜBİTAK raporuna ilişkin beyanları alındı. Ardından Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Savcı Adnan Çimen'e söz verdi. Savcı Çimen, TÜBİTAK raporunda çelişkiler bulunduğu gerekçesiyle yine aynı kurumdan ek rapor düzenlenmesinin istenmesini talep etti. Savcı ayrıca tutuklu sanıklar Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu ve Hanefi Avcı'nın bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi. Duruşmaya, taleplerin değerlendirilmesi için ara verildi.

Barış Terkoğlu

İKİ TAHLİYE

Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan Mahkeme heyeti, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun, üzerlerine atılı suçların niteliği ve tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak tahliyelerine karar verdi.

Barış Pehlivan

TÜBİTAK'TAN EK RAPOR İSTENDİ

Mahkeme, TÜBİTAK’tan gelen raporda davaya konu belgelerin virüs yoluyla gönderilip gönderilmediğinin tespit edilemediğini belirtti. Bu nedenle raporun diğer dokümanlarla birlikte tekrar bu kuruma gönderilmesine karar verdi. Yeniden inceleme yapılarak belgelerin virüsle gönderilip gönderilmediğinin tespitinin mümkün olup olmadığının net ifadelerle bildirilmesini istedi. Mahkeme, ek raporu hazırlaması için TÜBİTAK’a 20 gün süre verdi. Sanıklar Soner Yalçın, Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı'nın delil durumu ve kuvvetli suç şüphesini gerekçe gösteren mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma ise 16 Kasım'da görülecek.

"ADALET YERİNİ TAM BULMADI"

Duruşma salonunda tahliye haberinin alınmasının ardından bazı sanık yakınları gözyaşlarını tutamadı. Adliye önünde de sevinç gösterileri devam etti. Barış Terkoğlu'nun eşi Özge Terkoğlu da, "Barış ve eşim için bu süreç bitti. Ama içerde tutuklu kalan bütün gazetecilerin özgür kalması gerekiyor. O zamana kadar sevincimiz eksik olacak. Çünkü adalet yerini tam bulmadı. Adalet yerini bulmadığı sürece de içimiz huzurlu olmayacak Çok mutluyum eşimi almaya gideceğim" dedi.

BALBAY VE ÖZKAN YİNE YALNIZ KALDI

10 Nisan 2012 tarihinde Silivri 1. Nolu Cezaevi’nde kalan CHP İzmir Milletvekili - gazeteci Mustafa Balbay’ın yanına Odatv Davası’nın tutuklu sanıklarından Barış Pehlivan, gazeteci Tuncay Özkan’ın yanına ise Barış Terkoğlu getirilmişti. Odatv Davası’nda 1,5 yıldır tutuklu yargılanan Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun bugün tahliye edilmesi üzerine Özkan ve Balbay koğuşlarında yine yalnız kaldı.

BALBAY VE ÖZKAN 2. KEZ YALNIZ KALDI

Ergenekon Davası’nın sanıkları Balbay ve Tuncay Özkan tutuklandıktan sonra birlikte aynı koğuşta kalıyordu. Ancak Balbay ve Özkan’ın koğuşları 28 Şubat 2011’de ayrılmıştı. Mustafa Balbay’ın yanına 2 Mart 2012’de Odatv Davası’nın tutuklu sanıklarından Coşkun Musluk, Tuncay Özkan’ın yanına ise Sait Çakır nakledilmişti. Musluk ve Çakır’ın 12 Mart 2012’de görülen Odatv Davası’ndan tahliye edilmesi üzerine Özkan ve Balbay yalnız kalmıştı.

PEHLİVAN: SON TÜBİTAK RAPORUYLA ODA TV DAVASI ÇÖKMÜŞTÜR

ODA TV davasında yargılanan ve 20 aydır cezaevinde bulunan gazeteciler Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu, tahliye kararının ardından Silivri Cezaevi’nden çıktı. Yakınlarıyla kucaklaştıktan sonra açıklama yapan Pehlivan, "Son TÜBİTAK raporu ile birlikte Oda Tv davası bitmiştir" dedi. Terkoğlu ise, "Bu hapishanenin duvarları, sadece içeridekilere değil, bütün ülkedekileri çevirmiş durumda" diye konuştu.

Tahliye kararının verilmesinin ardından Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun yakınları Silivri Cezaevi önünde toplandı. Barış Pehlivan’ın eşi Aysel Pehlivan ve Barış Terkoğlu’un eşi Özge Terkoğlu yakınlarına sarılarak sevinçlerini paylaştı. 20 aydır cezaevinde bulunan Terkoğlu ve Peylivan’ı karşılamaya gelenler arasında aynı davada yargılanan ve daha önce tahliye edilen gazeteci Müyesser Yıldız, Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk, Sait Çakır ile CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğan ve gazeteci Ayşenur Arslan da vardı.

DOMUZDAN İKİ KIL DAHA KOPARDIK

Müyesser Yıldız, Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk ve Sait Çakır, arkadaşlarını karşılamak için tekrar geldikleri Silivri Cezaevi önünde hatıra fotoğraf çektirdi. Bu sırada Ahmet Şık, "Domuzdan iki kıl daha kopardık" diye konuştu.

ALKIŞ VE SEVİNÇ ÇIĞLIKLARI İSTEMEDİLER

Pehlivan ve Terkoğlu saat 23.55 sıralarında cezaevinden çıktı. Bu sırada Barış Pehlivan içeride bulunan arkadaşları olduğu için alkış ve sevinç çığlığı istemediklerini söyledi. Ancak yine de yakınları her iki Barış’ı da alkışlarla karşıladı. Pehlivan ve Terkoğlu’da önce eşlerine ardından da diğer yakınlarıyla sarılarak hasret giderdi.

ODA TV DAVASINDA GAZETECİLİK YARGILANIYOR

Yakınları ile kucaklaştıktan sonra açıklama yapan Barış Pehlivan, " Arkadaşlar Oda Tv davası, son TÜBİTAK raporuyla çökmüştür. Filen ve hukuken çökmüştür. Soner Yalçın’ın, Yalçın Küçük’ün, Hanefi Avcı’nın tutuklu olmasının hukuki ve mantıklı hiç bir açıklaması yoktur. Tutuklamaya devam kararına bakmanızı istiyorum. Mahkeme bile arkadaşlarımızın kaçma şüphesinin olmadığını, delilleri karartma şüphesinin olmadığını söylüyor. TÜBİTAK raporu, bu dosyalar zararlı yazılım vasıtasıyla bu bilgisayara gönderilmiştir diyor. Peki arkadaşlarımız neden içeride. Bizim neden dışarıda olduğumuz değil, onların neden içeride olduğu haber. Oda Tv davasında gazetecilik yargılanıyor. Gazetecilik faaliyetleri yargılanıyor. Biz belki biraz simgeyiz, belki ismimiz biraz öne çıktı. Ama Türkiye’nin 4 bir yanındaki cezaevlerinde 80’den fazla gazeteci hala tutuklu. Bizler gazeteciyiz arkadaşlar, terörist değiliz. 20 aydır yargılandığımız mahkemede Barış Terkoğlu ile bana hiç bir soru sorulmadı. Bugün istedik bir soru sorun diye. Sormadılar arkadaşlar" diye konuştu.

HAKSIZLIĞIN SON BULMASI İÇİN ÇABA GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Barış Terkoğlu ise şunları söyledi; "Yani 20 aydır tek bir soru sormadan bizi içeride tutanlara teşekkür edecek değilim. İçeride kanser olup ölen insanlar gördük. Kalp krizinden ölen insanlar gördük. Aklını kaybedenleri gördük. Bunun için içimiz ne kadar dışarıda olsak da bu acıyı taşıyoruz. Biz bütün bu haksızlıkların son bulmasını istiyoruz. Dışarıda onun için yazmıştık, içeri onun için girdik. İnanıyorum ki, dışarıda bu haksızlıkların son bulması için çaba sarf etmeye devam edeceğiz. Suçsuz yere yatan onlarca insan gördük. Bu haksızlığa son verilsin. Bütün ülke özgün olsun, sadece içeridekiler değil. İnanın bu hapishanenin duvarları, sadece içeridekilere değil, bütün ülkedekileri çevirmiş durumda. O yüzden bu haksızlık son bulsun, suçsuz yere içeride yatan insanlar dışarı çıksın istiyoruz"

İÇERİDE TEK BİR GAZETECİ KALMAYANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

Terkoğlu’nun eşi Özge Terkoğlu, "Elbette ki, eşime kavuştuğum için çok mutluyum. Ama biz, maalesef hala bu kabusu yaşayanların yanında olmaya devam edeceğiz. Kararlıyız, yarın sabahleyin ilk önce tutuklu gazetecilerin yakınlarıyla yapılan toplantıya katılacağız. Öğleden sonra da Caddebostan Kültür Merkezi’ne gideceğiz. Planımız bu. Onlar bizden çok daha özgürlerdi içerideyken. Çünkü bu hepimizin sorunu, bu memleketin sorunu ve bitmedi maalesef" dedi.
Pehlivan’ın eşi Aysel Pehlivan ise, "Aynı şekilde devam edeceğiz, içeride tek bir gazeteci kalmayana dek mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
Açıklamanın ardından Pehlivan ve Terkoğlu yakınlarıyla birlikte cezaevi önünden ayrıldı.