Aşırı avlanma denizleri olduğu gibi okyanusları da tehdit ediyor. Sürdürülebilir balık stokları azalıyor. Hükümetler balıkçılık sübvansiyonlarına milyar dolarlar harcıyor. Küresel balık avları dönemin en yüksek rakamlarına ulaştı.

The Conversation'da yayınlanan habere göre hükümetler tarafından desteklenen bu zararlı sübvansiyonlar, örneğin yeni balıkçı gemilerinin inşasının finanse edilmesi veya yakıt maliyetini düşürülmesi gibi destekler bile aşırı avcılık riskini artırıyor, maliyetleri azaltarak kapasitesini balıkçılık artışla . Kısacası, balıkçılığımızı sürdürülebilir bir şekilde yönetme yeteneğimizi kısıtlıyorlar.

DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYOR

Bu konuda yapılan çalışmalar yeni değil, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) balıkçılık sübvansiyonları konusundaki müzakereleri 2001 yılında başlamıştı. Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini içermesi amaçlanan müzakereler Temmuz ayı sonlarında yeniden başlayacak.

Balıkçılık Ekonomisi Araştırma Birimi'nden Daniel Skerritt "Bir araştırmacısı olarak, balıkçılık sübvansiyonlarına ilişkin uluslararası kuralların oluşturulmasının, bol bir okyanusu yeniden inşa etme yolunda önemli bir adım olacağına inanıyorum. Uluslararası balık ticaretinde eşitsizliği azaltacak ve aşırı avlanmayı durdurmaya yardımcı olacaktır." diyor ve balıkçılık sübvansiyonları hakkında bazı bilgiler veriyor:

BALIKÇILIK SÜBVANSİYONLARI BALIK STOKLARINI SÖMÜRÜYOR

"Tarihsel olarak, sübvansiyonlar, hükümetlerin yeni politikalar uygulamasına izin veren iyi şeyler olarak görülüyordu. Her bir sübvansiyon, belirli bir nedenden ötürü, ister bireylerin bir alt kümesine, ister bir bütün olarak topluma fayda sağlamak için getirildi. Üç geniş argüman sübvansiyonları destekliyor: sosyal eşitlik konularını ele alma, koruma endişelerini ele almak ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek.

Ekonomik büyümeyi desteklemek için sübvansiyonlar bir zamanlar gıda güvenliğini sağlamak için önemliydi ve savaş sonrası balıkçılığın genişlemesine ve gelişmekte olan ülkelerin balıkçılığının son zamanlarda sanayileşmesine güç verdi. Bununla birlikte, birçok ülkede gıda kıtlığı korkuları büyük ölçüde azaldı ve küresel balık stoklarının yüzde 90'ı ya tamamen sömürüldü ya da aşırı avlandı , yani maksimum düzeyde ya da ötesinde avlandılar. Bu nedenle, en azından gelişmiş ülkeler için ekonomik büyüme argümanları artık mevcut değil."