Ölümünün 30. yılında Sevim Burak anıldı

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversite'nin Türk Dili ve Edebiyatı bölümü tarafından düzenlenen sempozyumda Sevim Burak’ın çocukları Karaca Borar ve Elfe Uluç’un yanı sıra akademisyenler, psikanalistler, tiyatrocular ve eleştirmenler yazarın metinlerini farklı yönleriyle ele aldılar. Sempozyumda İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncuları Sema Çeyrekbaşı ve Merih Atalay da İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar’dan bir okuma tiyatrosu gerçekleştirdiler.

Beş oturumdan oluşan sempozyumun Abdullah Uçman'ın moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumunda Bedia Koçakoğlu; Sevim Burak’ın hayatıyla metinleri arasındaki ilişkiden, Özge Şahin Uğurel; eşyaları metinleri için birer anahtar olarak gören yazarın metinlerindeki nesne kullanımından bahsetti. Sevim Burak edebiyatını minörlük kavramı etrafında ele alan Mustafa Demirtaş ise, majör dilin minörleştirilmesi üzerinde durdu.

Sempozyumun Handan İnci moderatörlüğündeki ikinci oturumunda ise, Nilüfer Güngörmüş Erdem; Sevim Burak metinlerindeki sessel boyutun köklerine, dolayısıyla yazarın edebiyatında önemli bir yer tutan annesiyle olan ilişkisine, Zeynep Zengin; Sevim Burak’ın dönemininin edebiyat ortamında nasıl algılandığına değindi. Seher Özkök ise, yazarın ilk kitabı Yanık Saraylar’ı dil ve içerik bakımından inceleyen bir konuşma yaptı.

Günün en çok ilgi çeken bölümlerinden biri ise Cevat Çapan, Doğan Hızlan ve Selim İleri’nin katıldığı “Tanıdığımız Sevim Burak” paneli oldu. Yazarlar, Sevim Burak ile olan anılarını dinleyicilerle paylaştılar.

Sempozyumda yazarın tiyatro oyunları için de bir oturum ayrılmıştı. Bu oturumda yazarın oyunlarını sahneye koyan Orhan Alkaya ve Nihal Koldaş’ın yanı sıra İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar oyunu üzerine psikanalitik bir inceleme yapan Bengü Vahapoğlu’nun da bir konuşması yer aldı. Ali Akay moderatörlüğündeki son oturumdaki konuşmacılar ise Sevim Burak’ın kızı Elfe Uluç, Doğan Yaşat ve Ahmet Soysal’dı.

Sempozyum, Murathan Mungan'ın yaptığı konuşma ile sona erdi.

Dinleyiciler, Sevim Burak’ın Afrika’da bulunduğu yıllarda aldığı batik örtüler ve masklar, el yazmaları ve oğluna yazdığı mektuplar gibi kişisel eşyalarının yer aldığı küçük bir sergiyi de gezme imkânına kavuştular.