Spor Önder Özen'den transfer açıklaması

Önder Özen'den transfer açıklaması

Paylaş
Önder Özen'den transfer açıklaması

Beşiktaş Sportif Direktörü Önder Özen Almanya kampında basın toplantısı düzenledi. Siyah-beyazlı takımın kamp çalışmaları ve hazırlık programı ile ilgili bilgiler veren Özen, basın mensuplarının sorularına da cevaplar verdi

Önder Özen, kendisinin kulübün bir çalışanı olduğunu ve Beşiktaş yönetimin kendine işveren konumunda olduğunu söyledi. Bilic ile zaman zaman çok sert tartışmalar yaşasalar da küs olmadıklarını ifade eden Özen, Başkan Fikret Orman'a daha önce görevi bırakmaya hazır olduğunu ama başkanın bunu kabul etmediğini dile getirdi.

İstifasının istendiği sorularına ise, kimsenin kendisinden istifa etmesini istemediğini ve istendiği anda zaten orada 1 dakika bile durmayacağını çünkü istifanın tek taraflı olduğunu açıkladı. İki tane oğlu olduğunu ve onların hayatına karışmadığını anlatan Özen, çocuklarının takımlarını bile kendilerinin seçtiğine değindi ve arşivlik bir hayatının olmadığını söyledi.

Slaven Bilic ile yazıldığı gibi ciddi anlamda kavga etmeleri durumunda bütün bağların kapacığını söyleyen Özen yaptıklarının kavga değil Beşiktaş için yaşanana tartışmalar olduğunu ve arşivlik bir hayatının olmadığını açıkladı.

Transfer dönemi sona erene kadar stoper, santrafor, orta sahanın sağı ve orta sahaya transfer yapacaklarını açıklayan Özen, zaman zaman gecikmeler olabileceğini söyledi. Ramon Motta'nın 15 Haziranda 2.5 milyon Euro olan bonservisini pazarlıklarla 1.1 milyona aldıklarını ve bu tarz pazarlıklar yüzünden transferlerde gecikmeler olduğunu belirtti.

Önder Özen'in açıklamaları şu şekilde:

''BEN YÖNETİMİN ÇALIŞANI VAZİYETİNDEYİM ONLAR BENİM İŞVERENİM''


''Başkanın yönetimde yaptığı görev değişikleri sonrası iki şekil arasındaki farkı görecek kadar zamanım olmadı. Ben yönetimin çalışanı vaziyetindeyim Onlar benim işverenim konumundalar. Deniz Atalay, Ahmet Kavalcı, Erdal Torunoğulları ile ayrı bir çalışma pozisyonumuz vardı. Futbol komitesinde olan tüm yöneticilere karşı sorumluluklarımız vardı. Şimdi de Ahmet Nur Çebi ile her gün defalarca konuşuyoruz. Bir iş akışımız var. Ben çatıdaki pozisyona bakmıyorum. Ben yöneticileri seçecek pozisyonda değilim. Onlar beni seçecek pozisyondalar. Ahmet Kavalcı ile bir askerliği beraber yapıyor gibiydik. İş için, başarmak için daha iyi neler yapabiliriz diye düşünüyorduk hep. Tartıştığımız zamanlar bile oluyordu. İnsanlık anlamında çok iyi birisi. Benim yönetici olarak ona karşı da sorumluluklarım var. Sayın Mete Vardar güler yüzlü ve Beşiktaş için çalışan birisi. Onunla da Beşiktaş için çalışacağız.

''SLAVEN BİLİC BENİM SEÇİMİM VE PİŞMAN DEĞİLİM''

Slaven Bilic benim seçimim. Ben sayın Slaven Bilic'le çalışmak istedim ve pişman olmadım. Oluşturmaya çalıştığım futbol direktörlüğü benim için, yönetim için, herkes için yeni bir tarz. Oluşturmaya çalıştığım tarzda yöneticilerin soyunma odasına yedek kulübesine girmesi antrenman sahasına müdahil olmaları beni hep rahatsız etmiştir. Soyunma odası futbolcuların mahremi. Bu yüzden benim de yedek kulübesine karışmak sahaya karışmak antrenmana karışmak gibi bir durumum hiç olmadı. Ben sadece Bilic'e sezon başında bir rapor ve program verdim ve bunu denetledim. Sezon sonuna kadar hiç bir müdahalem olmadı ve bundan sonra olmayacakta. Ama bunu yaparken hiç bir zaman denetlemediğim anlamı da olmamalı. Çok tartıştık fikir ayrılığına düştüğümüz noktalarda sertçe de tartıştık ama hep ortak bir noktaya geldik. Mesela Fatih Terim'in bir ikiz kardeşi olsaydı aynı eğitimi alsaydı aynı gözlemi yapsaydı bile aynı kararları alamayacaklardı. Bizim de her konuda aynı fikirde olmamız beklenemez.

''BİLİC İLE KÜS KALMAMIZ SÖZ KONUSU SEĞİL''

Bilic ile transfer döneminde de üzerinde mutabık olduğumuz veya olmadığımız oyuncular vardı ve bunları eledik. Aramızda zaman zaman fikir ayrılıkları olmakla beraber kesinlikle küs kalmamız veya konuşmamamız gibi bir durum söz konusu değil. Ben küs kalabilirim ama Bilic yapı olarak zaten hiç bir şekilde küs kalamayan birisi. Aramızda hiç bir sorun yok.

"SLAVEN BİLİÇ'İN EKİBİNE GÜVENMESEM ANINDA GÖREVDEN ALIRIM''

Ben Slaven Bilic'in ekibine sonuna kadar güveniyorum. Zaten güvenmesem anında görevden alırım. Ben sadece oyuncuların bireysel gelişimine destek olacak bu antrenmanları programlayıp uygulayabilecek antrenörlere ihtiyaç duyuyorum. O sebeple, takım sevk ve idaresinde yardımcı olabilecek Beşiktaş'ta oynamış eski bir futbolcu alınmasını istedim. O da düşündü ve ekibiyle devam etmek istediğini söyledi ve konuyu kapattık. Sanıldığı gibi problemli ve tartışmalı değil konuşarak çözümledik.

Ben futbolun 6 tane unsuru var zannediyordum. Ama Beşiktaş'ta göreve başladıktan sonra bunu 7 oluğunu öğrendim. Bu da endüstriyel furbolun içindeki bir numara haline gelmiş menajerler.

''MENAJER GÖRMEK BENİ RAHATSIZ EDİYOR ÖLMEYECEĞİNİ BİLSEM UÇAKTAN ATARIM''

Sakın yanlış anlaşılmasın kendi ailemden örnek vereceğim. Ticareti hırsızlığa eşdeğer gören bir ortamda ve o şekilde büyüdük. Bütün transfer operasyonlarının tamamının büyük bir bölümünde yöneticilerimiz yer aldılar. Uçakta menajer görmek beni rahatsız ediyor. Ölmeyeceğini bilsem artarım uçaktan. Otelde menajer görmek beni rahatsız ediyor. Benim gibi geri kafalılar kabul etmiyor ama menajerler futbolun bir gerçekliği. Hatta Avrupa'da bırakın futbolcuyu teknik direktöründe takımına kadar takımları dizayn eden menajerler var.

''BİLİC'E SAYGI DUYUYORUM''


Bilic 10 yaşında futbola başlamış, 20 yaşında profesyonel olmuş ve İngiltere'de futbol oynamış teknik direktör olarak Milli Takımı çalıştırmış sonrada Rusya'da görev yapmış biri. Saygı duyuyorum. Slaven Bilic'in burası ikinci farklı ülkesi. Sporcular iyi paralar kazanırlar ve genelde tokturlar. Uluslararası karakterdeki futbolcuların böyle bir talebi olmaz. Bilic endüstriyel futbolun beşiğinde top oynadı. Orada iş çabuk olsun ve çabuk bitsin diye bu işi hemen yapacak menajerler ile çalışılıyor o da buna alışmış. Geçen sezon Bilic'in kendi menajerinin yaptığı sadece bir transfer vardı.

''LANZİNİ İÇİN BİR TEKLİF SUNDUK VE BU TEK TEKLİFİMİZ KABUL EDERLERSE OLUR''


Transferler ile alakalı taraftarlar bekliyor haklılar. Bastırınca parayı futbolcuyu hemen alabilirsiniz ama almalısınız. Taraftar alkışlayacak size de baya bir kredi kazandırır. Yüksek maliyetli futbolcu gelir karşılanır size de övgü düzenlenir. Lanzini'de de her şey açık. Orada bir rakam var verin parayı alabilirsiniz. Bu gün bu parayı verebilirsiniz ama iki sene sonra Mali Kongrede bu futbolcu bu kadar paraya alınır mı? diye hesap sorarlar. Fernandes ayrıldı. Ya Fernades ile aynı maliyetle bir oyuncu alacaksınız yada daha düşük maliyetle aynı kalitede bir oyuncu alacaksınız. Lanzini için biz bir teklif ilettik ve bu son teklif. O rakamı kabul ederler ise Lanzini'yi alırız kabul etmezler ise almayız. Lanzini haricinde bir oyuncu daha var ismi hiç çıkmadı ona da bir fiyat teklif ettik kabul ederler ise olacak.

''MİTROGLU GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ BİR İSİM MOLEDO ZOR YALÇIN'LA GÖRÜŞÜYORUZ''


Mitroglu santrafor konusunda görüştüğümüz isimden bir tanesi. Perşembe günü santrafor konusunda görüştüğümüz bir oyuncudan bir tanesinden kesin bir cevap gelecek. Moledo Ukrayna'daki karışıklıktan dolayı bir sonuca ulaşamadık. Zaten Ukrayna'daki futbola ait karışıklık aşılmış durumda ve artık oradan oyuncu çıkarmak çok zor. Ama stoper mutlaka alacağız. Bunların arsında Yalçın Ayhan'da var. Yalçın önemli ve değerli bir oyuncu görüşmelerimiz devam ediyor. Anlaşma olursa kampa getirebiliriz.

''TORAMAN VE SEZER'İ BİLİC'E SORUN''

İbrahim Toraman Sezer Öztürk ve Gökhan Sözen'in cezaları bitti ve artık burada olmamaları idari değil teknik bir karardır. Bu kararı Salven Bilic'e sorun.

''OLCAN ADIN'A ŞAHSIM ADINA HAYIRLI OLSUN DİYORUM''

Töre ile devam etmek istiyorduk ama Rubin Kazan'ın tutumundan dolayı zora girdi. O mevkide başka alternatiflerimizde var ve görüşmelerimiz devam ediyor. Lescott'ta belli bir noktaya gelmiştik ama ailesi yüzünden devre arasında olmadı sezon bitiminde de biz istemedik. Olcan Adın için belli bir teklifimiz vardı. Demek ki Galatasaray'ın teklifini kabul etmişler. Şahsım adına hayırlı olsun diyorum.

Haberin Devamı