Pazar Postası Onur Akın: Ahmet Kaya 'Karısından korkmayan kafirdir' demişti, ona katılıyorum
Paylaş
Onur Akın: Ahmet Kaya 'Karısından korkmayan kafirdir' demişti, ona katılıyorum

Yeni şarkısı ‘Kalbinden Başka’yla dinleyicileriyle buluşan sanatçı Onur Akın ile konuştuk. Gündemimizde aşk da vardı sanat da… Onur Akın yeni şarkısı ‘Kalbinden Başka’yı eşinin gözlerinin içine bakarak yazmış. Klibi için de eşi Gülşah Singar Akın ile kamera karşısına geçti. Durum böyle olunca ortaya da bu keyifli röportaj çıktı. ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr

Nasıl gidiyor hayat?

Haberin Devamı

Ülkem gibiyim… Yaşadığımız ekonomik ve sosyal koşullar herkes gibi beni de etkiliyor.

HAYATTAN BESLENDİĞİM İÇİN ÜRETİM PINARLARIM KURUMADI

Maşallah, hiç boş durmuyorsunuz, sürekli üretim halindesiniz. Yeni şarkınız ‘Kalbinden Başka’yı sizden dinleyelim.

30 yıllık sanat hayatım boyunca hep ürettim. Her türlü şart ve koşulda üretmeye de devam ediyorum. Çok şükür hayatın ta içinde olduğum ve hayattan beslendiğim için üretim pınarlarım kurumadı. ‘Kalbinden Başka’, pandemi sürecinde oluştu. Şiir, değerli şair Serkan Uçar'a ait.

Klipte eşiniz size eşlik etmiş ve besteyi de zaten gözlerine bakarak yapmışsınız. Ne büyük aşk!

Pandemi döneminde herkesten izole bir hayat yaşadık. Bu izolasyon ortamında yine sanata sığındık. Hayatın bütün renklerine dair şarkılar yaptım fakat ‘Kalbinden Başka’yı direkt olarak eşimi düşünerek, hissederek ve ona ithaf ederek aşkla besteledim.

Haberin Devamı

Gözlerine bakarak şarkılar besteleten bu büyük aşk nasıl başladı?

İzmir’de bir konserimde tanıştık. Asistanımın arkadaşıydı. Zaten eski bir dinleyicim ve hayranımmış. Aşk kapımızı çaldı. Çok sevdiğim ve bütün hayatımı geçirdiğim İstanbul’dan ayrılarak İzmir'de kaldım.

SEVGİLİ AHMET KAYA ‘KARISINDAN KORKMAYAN KAFİRDİR’ DEMİŞTİ, ONA KATILIYORUM

Evlilik aşkı öldürüyor mu?

Yeni evli biri olarak “Öldürüyor” desem, eşim beni öldürür. (Gülüyor) “Karısından korkmayan kafirdir gözüm” demişti bir sohbetimizde sevgili Ahmet Kaya. Ben de öyle düşünüyorum. (Gülüyor)

Aşk tanımınızı merak ettim?

Aşkın tek bir tanımı yoktur. Kişiden kişiye, yürekten yüreğe, yaşadığınız duygunun, sevginin, ihtirasın, tutkunun şiddetine göre değişir. Yine de bu konuda en doğru cevapları gerçek bir uzman olan, arkadaşım Aşk doktoru Mehmet Coşkundeniz'den alabilirsin Alev'ciğim.

EVİMİZDE REİS YOK, EŞİTLİK VE DEMOKRASİ VAR

Evin reisi kim?

Evimizde reis yok! Eşitlik ve demokrasi var.

HAYATA DAİR HER ŞEY SANATIN KAPSAMA ALANINDADIR

Sizin eserlerinizde aşktan daha öte şeyler var. Hayat mücadelesi, yaşam kavgası gibi… Devamını sizden dinlemek isterim?

Hayata dair her şey sanatın kapsama alanındadır. Aşk da, sevda da, kavga da, mücadele de hayatın ta kendisidir. O yüzden hepsine dair besteler yaptım.

Haberin Devamı

HER ALEVİ EVİNDE DUVARDA BAĞLAMA ASILIDIR

Türküler deyince neden akla hemen aleviler gelir?

Alevilerin kadim inancında, ibadetlerinde, kültürlerinde bağlama, deyişler olmazsa olmazdır. Her Alevi evinde duvarda bir bağlama asılıdır. Anadolu halk kültürünün var olmasında, güçlenmesinde ve ayakta kalmasında en büyük pay Alevilerindir. Bu yüzden akla ağırlıklı olarak Aleviler gelir.

BEN YAYGIN DEĞİL SAYGIN ŞÖHRETİ TERCİH EDERİM

Olmak istediğiniz yerde misiniz?

Hayata bakışımla, sanatsal duruşumla, kimliğimle ve kişiliğimle olabileceğim en güzel yerdeyim Çok mutluyum. Ben yaygın değil saygın şöhreti tercih ettim.

Sanat camiasında kırgınlıklarınız var mı?

Camia, homojen bir yapı değil. Her türlü hayata bakıştan, duruştan insanların olduğu bir topluluktan bahsediyoruz. Her zaman olduğu gibi, yakın olduklarım, mesafeli olduklarım var. Ama kimseye bir kırgınlığım söz konusu değil.

Haberin Devamı

Yavuz Bingöl’le aranız düzeldi mi?

Yavuz’a kırgın ya da küs değilim. Herkes tercihleriyle yaşar. Hayata aynı pencereden veya yakın perspektiften bakmadığım kişilerle özel dostluklar kurmamayı tercih ederim. Ahlaklı, namuslu, bir fikre ve düşünceye yürekten bağlanmış, bunu herhangi bir çıkar veya menfaat için yapmayan her görüşten ve düşünceden insana saygım vardır.

SANATÇI GEREKTİĞİNDE MUKTEDİRLERİ ELEŞTİREBİLMELİ

Sanatçı duruşu nasıl olmalı?

Böyle bir reçete veremem. Benim yaşadığım ve inandığım sanatçı duruşu; her zaman haktan, halktan, ezilenden, mağdurdan yana olmalı ve gerektiğinde muktedirleri eleştirebilmeli ve bu yönde eserler verebilmeli. Sanatçı iktidardan beslenmemeli, güce tapmamalı ve muhalif olmalıdır.

Bazıları mevcut iktidara yakın olan sanatçıları yerden yer vuruyor ama muhalefete yakın olanlara bir şey denmiyor. Burada bir haksızlık yok mu?

Sanatçı, kendi politik düşüncesi iktidara geldiğinde bile olabilecek her türlü yanlışın karşısında olup muhalifliğini sürdürmeli. Halkını ve kamusal faydayı düşünerek. Eğer şimdiki muhalif sanatçı, istediği iktidara geldiğinde şu anki eleştirdiği iktidar yanlısı sanatçılar gibi davranır ve doğrudan yana eleştiri hakkını kullanmazsa onu da aynı şekilde eleştiririm.

Haberin Devamı

Sizi hiç resepsiyona davet edildiniz mi?

Muhalif olduğumu bildikleri için olsa gerek hiç davet edilmedim. Edilirsem de yine eleştirilerimi aynı şekilde yapacağımdan hiç şüpheniz olmasın.

ÖZGÜN MÜZİK DİYE BİR ŞEY YOKTUR, KENDİLERİNE ÖZGÜ MÜZİSYENLER VARDIR

Özgün müziğin akla ilk gelen isimlerdensiniz ama siz, “Özgün müzik diye bir şey yok” diyorsunuz.

Özgün müzik diye bir şey yoktur, kendilerine özgü müzisyenler vardır. Ben, bin yıllık ozanlar geleneğiyle kentte yaşayan, kentli duyarlılıklara sahip ve kentli bir dil kullanan bir kent ozanıyım. Ürettiklerim de kent türküleridir.

SAĞLAM BİRİ DEĞİLSEN KURUŞ DURUŞU BOZAR

Milyonlar kazanacağınızı bilseniz de görüşlerinizin örtüşmediği bir parti için seçim şarkısı yapar mıydınız?

Böyle teklifler geldi ve önüme dünyalıklar serildi zamanında, yapmadım. Her gördüğüm kameranın önüne atlamadım, her teklif edilen parayı almadım ve reddettim. Çünkü parayı ve şöhreti taşımak büyük bir sorumluluk ister. Sağlam biri değilsen kuruş duruşu bozar.

Yusuf Hayaloğlu, “Üç yalnız dağ vardır. Zülfü Livaneli, Onur Akın ve Ahmet Kaya” demişti. Bu ne demek?

Yusuf Hayaloğlu, “Kimlik olarak birbirine benzemeyen, kendi müzikal tarzını yaratmış, taklit etmeyen, sıradağ değil yalnız dağlardır” demek istiyor. Yani kendi tarzlarımızda önemli besteciler olduğumuzu söylüyor.