Otomotivin yükselen yıldızı
Otomotiv sektörünün en parlak isimleri arasında gösterilen ve Güney Koreli markaları zirveye taşıyan Peter Schreyer, “Ortalama bir araca imza atmaktansa hiç tasarım yapmamayı tercih ederim” diye konuştu
OTOMOBİL PROFESÖRÜ: HAKAN ÇELİK
‘Ortalama yetmez’
Cenevre Fuarı’nda sohbet ettiğim Peter Schreyer, müzikte ve sanatta olduğu gibi otomobil tasarımında da ‘ortalama’ seviyede kalan işlerden hoşlanmadığını, insanların hayranlık duyacağı şeyler tasarlamayı vizyon olarak belirlediğini anlattı.
Güney Koreli otomotiv devleri Kia ve Hyundai, son yılların en hızlı çıkış yapan iki markası. Kia, heyecan verici yeni tasarımlar ve sıra dışı ürünlerle uluslararası pazarlarda önemli başarılar elde ediyor. Hyundai de, Toyota gibi bir devi gözüne kestirmiş ve neredeyse her segmentte onunla rekabet eden modelleri tüketicilerle buluşturmuş bir marka. Her iki markanın da tasarımları Peter Schreyer’in direktörlüğündeki bir ekip tarafından gerçekleştiriliyor. Hyundai ve Kia’nın tepe yöneticisi konumundaki Peter Schreyer, ekibiyle birlikte iki markanın geleceğine yön veriyor. Schreyer markaların kimliklerinin karışmaması için bağımsız tasarım bölümleri oluşturmuş durumda.
Büyük sürprizler var
Peter Schreyer ile Cenevre Fuarı’nda sohbet etme imkanımız oldu. Her iki markanın alışılmışın dışında tasarımlar ve etkileyici modellerle yakında büyük sürprizler yapacağını anlattı. Schreyer 2011’de ünlü İngiliz yayın kurumu Top Gear tarafından ‘Yılın Adamı’ seçilmişti. Jalopnik kurumu ise 2012’de Schreyer’i otomotiv dünyasının en etkili 10 ismi arasında saydı. Uzun yıllar Volkswagen Grubu’nda görev yapan ve çok önemli tasarımlara imza atan Schreyer, tarihin en güzel otomobillerinden biri olan Audi TT’yi de yaratmıştı.
Kia Provo
Kia’nın şehirli konsept otomobili Provo, son dönemdeki bütün modeller gibi Peter Schreyer tarafından yaratıldı. Çok sportif bir şapka görünümündeki otomobil, fuarın en ilgi çeken modellerinden biri oldu.
Hyundai Santa Fe
Hyundai’nin Asyalılıktan büyük oranda sıyrılıp küresel bir markaya dönüştüğünün kanıtı orta boy SUV segmentindeki Santa Fe. Tamamen yenilenen Santa Fe, pazarın en gösterişli arazi araçlarından biri haline geldi.
Toyota i-Road
Şehirde yoğun trafik ortamında hareket etmenin zorluğu dev üreticileri yeni çözümler bulmaya zorluyor. Renault Twizy bu arayışın ilk ürünlerinden biri olmuştu. Toyota’nın 2 kişilik 3 tekerlekli elektrikli konsept aracı i-Road Cenevre Fuarı’nda en beğendiğim modellerden biri oldu. i-Road ileri teknolojiye sahip olmakla birlikte 1970’lerin motosikletlerinin nostaljik sıcaklığını günümüze taşıyor.
Renault Captur
Şehirlerin giderek zorlaşan yaşam koşulları ve arazinin artık ulaşılabilir olmaya başlaması SUV segmentindeki kompakt araçların şansını artırıyor. Renault Captur bu kategorinin en güzel otomobillerinden biri. Cenevre Fuarı’nda konuştuğum Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, yeni Clio ve Fluence ile başlayan yeni tasarım dilinin markayı bugünkünden ileri bir seviyeye taşıyacağını söyledi.
LaFerrari
İtalyan Fiat Grup bünyesindeki Ferrari tarihinin en hızlı, en güçlü, en teknolojik ve en sıra dışı otomobili LaFerrari, Cenevre Fuarı’na adeta uzaydan gelmiş gibiydi. Ferrari’nin ‘Special Limited Series’ kapsamında sadece 499 adet üreteceği bu otomobil, benzinli ve elektrikli olmak üzere 2 motorun birlikte görev yaptığı bir hibrid sisteme sahip. Tamamen Formula 1 teknolojisiyle geliştirilen LaFerrari’nin 6.3 litrelik V12 motoru 800 beygir güç üretiyor. Aracın ulaşabildiği son sürat 350 km. Avrupa’nın en çevreci otomobil şirketi seçilen Fiat’ın, Ferrari gibi olağanüstü performanslı bir ürün gamına sahip olması markanın kapasitesinin büyüklüğünü gösteriyor.
Türkiye’nin gururu
Cenevre’de Türkiye’de üretilen birçok araç da sergilendi ancak Ford Courier’in yeri başka. Fikri mülkiyet hakları Ford Otosan’a ait olan ve Gölcük’te üretilen Courier, klasik ticari araç tanımını değiştirmeye aday. Courier şık tasarımıyla da önemli satış adetlerine ulaşmaya aday görünüyor.
Porsche Cayman
Cenevre’nin en heyecan verici otomobillerinden yeni Porsche Cayman her yönüyle o kadar yeterli ki daha pahalı ve güçlü bir modele gitmeye gerek olmadan bütün beklentileri karşılayacağı izlenimini uyandırıyor. Ancak Doğuş Otomotiv bünyesindeki Porsche’nin Türkiye’deki yapılanması bu araçları daha fazla tanımaya imkan vermiyor. Bu nedenle yurtdışında kiralama yoluyla yapacağım bir test sürüşünden izlenimleri yakında sizlerle paylaşacağım.
- Interpol tarafından aranan 2 isme operasyon! Bakan Yerlikaya açıkladı
- Son dakika: İstanbul Küçükçekmece'de fabrika yangını! Ekipler bölgede
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 31 Mart paylaşımı
- Bakan Koca'dan 'beyaz reform' açıklaması: Malpraktis Türkiye’de kökten çözülüyor
- Sosyal medya seçim sonuçlarını nasıl etkiler? Doç. Dr. Yegen: Eğlendirerek ikna etmek gerekiyor