Cumartesi Postası Paparazzilerin büyülü sözcüğü: Skandal

Paparazzilerin büyülü sözcüğü: Skandal

Paylaş
Paparazzilerin büyülü sözcüğü: Skandal

POSTA’nın paparazzileri Ali Keser ve Hakan Kırarslan meslek sırlarını anlattı. Magazin dünyasının zirvedeki isimlerini ve kara listesini açıkladı...

IŞIL CİNMEN
isil.cinmen@posta.com.tr
Fotoğraf: Bahadırhan Erkoç


Paparazzi sözcüğü, Fellini’nin ‘La Dolce Vita’ filmindeki foto muhabiri Paparazzo’yu tanıdığımızdan beri hayatımızda.

Dünyanın her ülkesinde varlar. Her yerde aynı işi yaparlar; ünlülerin hayatını merak edenler için bilgi toplarlar.

Temel bir insan hakkı olan ‘özel hayatın gizliliği’nin kıyısında çalışırlar. O kıyıdan ne çok uzaklaşabilirler, ne de içeri adım atabilirler.

Uzaklaşırlarsa patrona, sınırdan geçerlerse yasaya toslarlar.

“Bu da iş mi?” diye eleştirebilirsiniz ya da gazeteyi aldığınızda ilk magazin sayfalarına bakarsınız, orası size kalmış.

Ama ünlüler oldukça paparazziler de olacaklar. Sansayonel olayları bulacaklar, bize gösterecekler. Ve 'skandal' onların her zaman en sevdiği kelime kalacak.

POSTA'nın paparazzileri Ali Keser (27) ve Hakan Kırarslan (25) meslek sırlarını anlattı. Karşınızda sayfaların gizli kahramanları!

Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz?

Hakan: Dört yıldır
Ali: Yedinci yılıma giriyorum.

Nasıl başladınız? "Büyüyünce paparazzi olucam!" demiyordunuz büyük ihtimalle...

Hakan: Çocukluğumdan beri gazetelerde ilk okuduğum magazin sayfaları olurdu. Radyo ve Televizyon Programcılığı’nı bitirince “Neden olmasın?” dedim ve denklanşöre bastım.

Ali: Kuzenim Televole zamanında kameramandı, onunla birlikte bu işi sevmeye başladım. Üniversitede Radyo-Televizyon bölümüne girdim ve yedi yıldır paparazziyim.


GERÇEK PAPARAZZİ AZ AMA DOLU MAGAZİNCİ VAR


‘Paparazzi’yi tanımlar mısınız?

Hakan:
Paparazzilik saklanmak ve yakalamak demektir. Bizim işimiz ünlülerin gizli yüzünü yani gerçek yüzünü ortaya çıkarmak. Paparazziler, büyük magazin endüstrisinin ana damarıdır.

Ali: Ünlü bir ismin sıradışı anını yakalamak iyi iştir. Yeni sevgilisiyle, birlikte olduğu kişiyi aldatırken, alkollüyken ya da kavga ediyorken mesela... Türkiye’de gerçek paparazzi az ama dolu magazinci var. İkisi çok farklı.

Nedir farkı?

Ali:
Galaya giden ünlüleri gülüin gece eğlencesini ortaya çıkarmak... İşte bunlar paparazzilik.

Hakan: Yani şok etkisi yaratacak bir gerçeği su yüzüne çıkartmak...

İşiniz daha çok geceyle...

Ali:
Vardiyalar var. Gündüz çalışanlar 9.00-10.00 arası çıkar, 18.00 gibi mesaileri biter. Gececiler 18.00’de başlar. Yazın dolaşmaya sahilden başlarız; kışın Cihangir’den... Gece mesaisinin ne zaman biteceği belli olmaz. Murat Boz ile Bahar Candan olayını çektiğim gün sabah 11’de işi bıraktım.

Hakan: Gündüz yaptığın genelde magazin oluyor. Gece işin içine alkol girince renk değişiyor. Gündüz fotoğraf çektiğinde seninle sohbet eden ünlü, gece gözüne gözüne flaş patlatınca seni canavar gibi görmeye başlıyor.


'GİT LİMON SAT' DİYE BAĞIRIYOR SONRA 'GALAYA GEL LÜTFEN' DİYOR


Haksızlar mı? Ünlü olunca ‘özel hayatın gizliliği’ hakkı kalmıyor mu?

Hakan:
Biz kamusal alanda olan, o sırada oradan geçen birinin görebileceği her şeyi çekeriz. Yatak odalarına ya da salonlarına zorla girmiyoruz. Ama sen balkondaysan ben de seni görüyorsam, orası artık benim iş alanımdır.

Ali: Üç kural var: Eve, iş yerine ve hastaneye izinsiz girilmez. Özel alanı gizlice izlemek etik değil. Ama kamunun tanıdığı bir magazin figürünün, kamusal alanda yaptıkları haberdir. Bu konuda bazı ünlülerin sürekli sorun çıkarıp, bize kızmasını, saldırmasını saçma buluyorum.

Neden?

Ali:
Her sefanın bir cefası vardır. Şöhretsen, bu bir paket program. Bölüm başı 100 bin lira kazanayım, herkes beni beğensin, izlesin ama sokakta istediğim gibi davranayım, paparazzi de çekmesin... Böyle bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok.

Hakan: İstinye Park’ta bize “Git limon sat daha iyi” diye bağırıyor; iki hafta sonra galasına, film tanıtımına çağırıp “Buyurun lütfen gelin” diyor. Limon mesele değil de, ben işimden memnunum ve gerektirdiklerini yapıyorum. Görüldüğü kadarıyla işinden memnun olmayanlar bize böyle bağıranlar. Dünyadaki tüm ünlülerin işinin bir parçasıdır paparazziler...

Ama bu bedel ödetmek. Yeteneklerinin bedelini size ödemelerini mi istiyorsunuz?

Ali:
Piyasada birçok iyi oyuncu var. Oyunculuğun ne kadar iyi olursa olsun, popülerliğin ve tanınırlığın azsa hiçbir yapımcı sana yüksek para ödemez, değil mi? Büyük miktarları sadece tüm ülkenin tanıdığı isimler kazanır. Tanınmanın ve akılda kalmanın yolu da magazin sayfalarından ve programlarından geçiyor. Onların malzemesini de paparazziler veriyor. Ünlüler ve paparazziler madalyonun iki yüzü. Bu bir denklem. Bu denklemi en iyi anlayan kişi şüphesiz Hülya Avşar.

Tuba Büyüküstün’ün sevgilisi Umut Evirgen’in yaptığı gibi size saldırıldığında ne yapıyorsunuz?

Ali:
Bu tip olaylar oluyor. Ama sadece sanatçı cephesinden gelmiyor saldırılar. Mekan sahipleri durumdan vazife çıkarıp agresifleşebiliyor. Ajda Pekkan’ı çekmek için Sarıyer Reşitpaşa’da bir sushi’cinin önünde bekliyorduk. Ajda Hanım’ın haberi dahi yokken mekan sahibi güvenlikleri üzerimize saldı. Biz de polisi aradık. Polis, “Arkadaşlar mekana girmemiş. Burada durmak yasal hakları müdahale edemezsiniz” dedi. Adamlar çiçek gibi oldu bir anda.


FOTOĞRAFI SİLDİRMEK İÇİN OTOMOBİL TEKLİF EDEN VAR


Rüşvet olayları gerçek mi? “Fotoğrafı silersen sana para vereceğim” diyenler...

Hakan:
Otomobil teklif eden bile var...

Ali: Bizim için para karşılığı fotoğraf silmek en etik dışı hareket. Bir gazeteye çalışıyorsun, o iş karşılığında paranı alıyorsun. Bu taleple gelenlere doğrudan yayın yönetmenimin numarasını veriyorum.

En önemli haber kaynağınız kim?

Ali:
Halk!

Nasıl yani?

Hakan:
Türkiye halkı magazini sever. Elimizde fotoğraf makinesini görünce yanımıza gelip telefonumuzu istiyorlar. “Bir şey görünce hemen ararım” diyerek.

Ali:
Gerçekten arıyorlar da... Telefonlarımız 7/24 açıktır ve numaramızı bilen herkes haber kaynağımızdır. Murat Boz’un Eser Yenerler’in evinden çıkmasını beklediğimiz gece, Eser’in komşusu “Durun size çay yapayım” deyip bize ikramda bulundu. Böyle seviyorlar bizi.

Hakan: Araç plakaları da kaynak. Neredeyse 300-400 kişinin araç plakası ezberimizdedir. Görünce takibe alırız.

“Ben şuraya gidiyorum. Gelin beni çekin” diyen ünlülerin olduğu doğru mu?

Hakan:
Bu bir rivayet. Hep söylenir ama hiç yaşanmaz.

Hiç kadın paparazzi var mı?

Ali:
Yok, çünkü zor bir iş. Erkekler için de zor. Bin çeşit insan, kavga, hakaret, tehdit... Sürekli omzumuzda kamera, fotoğraf makinesi... Onu da zorla almaya çalışanlar oluyor.

Zorluğu çok ama itibarı az. Saygı duyulmuyor olmasında sizin hiç mi hatanız yok?

Hakan: Ne yapacağız? Çekeceğimiz her fotoğraf için izin mi isteyeceğiz? O zaman gazeteler her gün nasıl dolacak, çark nasıl dönecek, bilinmeyenler ortaya nasıl çıkacak? Biz olay yaratmıyoruz, olanı çekiyoruz. Bu iş elbette birilerini rahatsız edecek ama şöhretin bedeli bu...

PAPARAZZİLERİN GÖZÜNDEN: IN & OUT

HER DAİM EN SEVİLEN

Şöhreti eksileriyle, artılarıyla kabul etmiş ve magazincilerle ilişkisini en iyi tutan ünlüler kim?

Listenin başı her zaman Hülya Avşar’ın. Hiçbir şey demese bile haberi verir, öyle gider. Bir defasında, “Durun!” deyip yolun ortasında bacağını açtı, otostop çeker gibi yaptı. Ertesi gün tüm gazetelerdeydi.



● Serdar Ortaç

● Beyazıt Öztürk

● Yıldız Tilbe

● Arada kızsa da Teoman.

HABER DEĞERİ EN YÜKSEK

İki elim kanda olsa haberi alınca uçarım dediğiniz beş isim...



● Ebru Gündeş (Dönemsel olarak zirvede)

● Sezen Aksu

● Tarkan

● Şener Şen

● Kıvanç Tatlıtuğ

● Kenan İmirzalıoğlu

KARA LİSTE

Muhabirlere en kaba davrananlar kimler?

● Cem Yılmaz

● Sarp Levendoğlu

● Müjde Uzman

● Nejat İşler

● Okan Bayülgen

NEZAKET ÇOK MALZEME YOK

Magazine hiç malzeme vermeyen ama buna rağmen arasını her zaman iyi tutan, nazik ve mesafeli olanlar da var... Onlar kim?




● Tarkan

● Kıvanç Tatlıtuğ

● Çağatay Ulusoy

● Serenay Sarıkaya

● Kerem Bürsin

Haberin Devamı