Merkez Parkinson cerrahisinde hasta seçimi önem taşıyor

Parkinson cerrahisinde hasta seçimi önem taşıyor

Paylaş
Parkinson cerrahisinde hasta seçimi önem taşıyor

Parkinson cerrahisinde hasta seçimi önem taşıyor

İSTANBUL, (DHA)- PARKİNSON hastalığında bilinen en etkin tedavilerden birinin ‘derin beyin stimülasyonu’ halk arasındaki adıyla beyin pili olduğunu söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, cerrahide hasta seçiminin uygunluğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Kaya, “Cerrahiye aday hastalarda belli yaş sınırlarımız var. Cerrahi sonrası ilaçlar yüzde 50 oranında azaltılabilir” dedi.

Hareket bozukluğuyla ortaya çıkan Parkinson hastalığının 65 yaş üstü kişilerde binde 2 oranında görüldüğünü ifade eden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, 11 Nisan Dünya Parkinson Günü nedeniyle önemli bilgiler paylaştı. Parkinsonun, beyinde özellikle derin çekirdek yapılarında yozlaşmayla görülen bir hastalık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, “Dopamin salgılayan hücrelerin bulunduğu ‘substantia nigra’ adı verilen bölge çok etkileniyor. Dopamin, hareket sistemini düzenleyen bir ajan ve hastalık, bir nevi dopamin eksikliğiyle ortaya çıkıyor. Bu nedenle, Parkinson özellikle hareket bozukluğuyla seyrediyor. Bunun yanında bilişsel fonksiyonları etkiliyor. Titreme, vücut katılığı ve hareket yavaşlamasına ilave dengesizlik gibi bulgular oluyor. Özellikle 65 yaş üzerinde binde 2 oranında görüyoruz. Bazen yüzde 1 oranlarına yansıyan oranlar belirtilmiş. Bunun yanı sıra 30 ve 40’lı gibi genç yaşlarda görebiliyoruz” diye konuştu.

“HER EL TİTREMESİ PARKİNSON DEĞİLDİR”

Hastalığın çıkışında genetik faktörlerin de etkili olabileceğini anlatan Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, “Bunun ötesinde birtakım tarım ilaçları, sentetik uyuşturucu bazlı ilaçlar, viral etkenler daha önceden sorumlu olarak gösterilmiş. Hastalığın kesin sebebi bilinmemekle beraber bazı kişilerde daha erken yaşlarda görülebiliyor. Parkinson, özellikle hareket sistemini etkileyen bir hastalık. Vücut katılığı, hareket yavaşlığı, titreme bir araya geldiği zaman hasta en ufak günlük faaliyetlerini yapmada bile başkasına bağımlı hale geliyor. Bu kişileri yakınları tuvalete götürmek ve yürütmek zorunda kalırlar. Ancak, her el titremesini Parkinsona bağlayamayız. Buna ancak hekim görüp karar vermelidir. Başka birçok hareket bozukluğu vardır. Birtakım başka nörolojik hastalıklar, hormonal etkenler gibi titremenin farklı sebepleri olabilir. Ama titreme Parkinsonun ana bulgularından biridir” ifadelerini kullandı.

CERRAHİDEN KİMLER YARARLANABİLİR?

Teşhisin ardından tedavide ilk basamağın ilaç olacağına dikkat çeken Prof. Dr. Kaya cerrahinin ise her hastaya uygulanamayacağı konusunda uyararak şunları söyledi:

“Hastalar başta ilaçtan çok yarar görürler, yaşama tekrar bağlanırlar. Bulgular tama yakın düzelir. 3-5 ya da 10 yıl ilaç kullanılır ancak daha sonra hasta daha fazla ilaç aldığından ilaca bağlı yan etkiler gelişir. Kişilerde diskinezi dediğimiz sallantı şeklinde hareketler görülmeye başlar. Hastanın tekrar yaşam kalitesi bozulur. Cerrahi bu dönemde devreye girer. Elimizdeki en önemli silahlardan bir tanesi derin beyin stimülasyonu halk arasında bilinen adıyla beyin pilidir. Cerrahide ise hasta seçimi uygunluğu önemlidir. Uygun hastalara beyin pili takarız. Cerrahiye aday hastalarda belli yaş sınırlarımız vardır. Hastanın fonksiyonel kapasitesi çok iyiyse yaş sınırı göz etmeyiz. Tedavimiz, İdiyopatik Parkinsonda çok etkilidir. Parkinson bazen bunama ile seyreder. Bu hastalarda ise mümkün olduğunca cerrahi kabul etmeyiz. Cerrahi sonrası ilaçları yüzde 50 oranında azaltmamız mümkündür. Günün 20 saati sadece yardımla tuvalete gidebilen, yemek yiyebilen hatta yardımla yataktan kaldırılabilen hastanın tek başına kalkıp mutfaktan suyunu alabildiğini, bir şeyler atıştırabildiğini biliyoruz.”

“AMELİYAT ÖZEL BİR EKİP GEREKTİRİR”

Ameliyat olmayı düşünen hastalara tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, “Beyinde yaptığımız işlemi baz alırsak beyin pili uygulaması cerrahi teknik olarak pratik bir ameliyat. Çünkü sadece bir delik açıp kateterle girip bir noktaya bir elektrot yerleştiririz. Fakat ameliyat sırasında özel bir takım ekipmanlar ve hesaplamalar kullanırız ve işlem esnasında kapsamlı değerlendirmeler yaparız. Beyin pili hayata bağlar. Yaşamda kişiyi tekrar özgür kılar. Ameliyat sonrası çok erken dönemde bile etkinliği görülür. Ancak hasta ile sık sık iletişimde olmamız gerekir. Ancak beyin pili ameliyatları çok rutin yapılan ameliyatlar değildir. Özellik arz eder, özel bir ekip gerektirir. Tedavinin nöroloji ayağı çok önemlidir. Nöroloji uzmanlarımızla birlikte bu süreci yönetiriz. Kullandığınız ekipman ve tecrübe de çok önemlidir. Hastaların bunlara dikkat etmesinde fayda vardır” ifadelerini kullandı.

(FOTOĞRAF)

Haberin Devamı