Pazar Postası Çocukken babamın Tarık Akan olduğunu söylemezdim...
Paylaş
Çocukken babamın Tarık Akan olduğunu söylemezdim...

Bizim nesil Tarık Akan filmleriyle büyüdü. O dönem hayranı olmayan kadın yoktu. Hala da öyle... Dönemin en sevilen jönlerinden olan Tarık Akan'ın şimdi de kendi gibi yakışıklı oğlu Barış Üregül ekranlarda... Babasının kopyası...

EYLEM KESKİN

eylem.keskin@posta.com.tr

Çok efendi ve fazlasıyla olgun bir genç. Onun da hayranları sıraya girmeye başladı. ‘Deli Deli Olma’ isimli filmle babasının yolunda ilk adımları atan Barış Üregül şimdilerde komedi dizisi ‘Pis 7’li’de oynuyor. 25 yaşında olmasına rağmen gece hayatını pek sevmediğini söyleyen yakışıklı oyuncu babasının izinden gideceğini söylüyor.

Tarık Akan’ın oğlu olmak hayatınızı nasıl etkiledi?

ok mutlu bir çocuktum, hafta içi annemle, hafta sonları babamlaydım. Hayatımın beş gününde annem, iki gününde babam vardı.

Zor olmuyor muydu?

Ayrıldıklarında iki yaşındaydım, o yüzden hatırlamıyorum, bana garip gelmiyordu. Gayet mutluyduk. Babamla gezer tozardık, annem de okulumuzla falan ilgilenirdi. Babama çocukların daha çok kaymağı kaldı diyebilirim.

Özlemez miydiniz onu?

Özlerdim, özellikle annemle kavga ettiğim zamanlarda. Ama insanın annesiyle vakit geçirmesi daha iyi. Böyle bir karar vermişler, bence de iyi olmuş. Sorumluluk annemdeydi.

Tarık Akan’ın oğlu olunca popüler bir çocukluk dönemi geçirmişsinizdir...

Babamın Tarık Akan olduğunu hiç söylemezdim, sonradan duyulurdu. Benim çevremdeki insanlar beni ben olduğum için severler. Babam farklı bir insan olsaydı da çevremde yine aynı insanlar olurdu. Babam Tarık Akan olduğu için arkadaş ya da sevgili gibi konularda sorun ya da değişiklik yaşamadım.

Anladığım kadarıyla seçicisiniz...

Çok seçiciyim. Herkesle samimi olmam. Hemen sıcak bir elektrik yaymam. Ama karakterini beğenirsem zamanla arkadaş olurum. Arkadaş olduğumdan da hayatta vazgeçmem. Çevremdekiler 12-13 yıllık canım kadar sevdiğim, her şeyimi feda edebileceğim arkadaşlarımdır.

Babanıza gösterilen ilgiyi kıskanır mıydınız?

Hiç kıskanmazdım. Sarışın olduğumuz için bize de ilgi gösterirlerdi. Kafamızı severlerdi. Ben zaten ilgiyi hiç sevmezdim.

Sizi babanıza benzetirler miydi?

Küçükken hiç benzemiyordum, sarışındım, ergenlikte de benzemedim. 18’imden sonra benzemeye başladım. Geçen gün sette bir oyuncu bana “Sen Tarık Akan’a ne kadar çok benziyorsun” dedi. Bilmiyordu.

Peki karakter olarak?

Babamın arkadaşları genelde ona benzetirler.Bir şeye karşı tutumumu, davranışlarımı konuşmamı benzetiyorlar. Babam hırslı bir adamdır, ben de hırslıyım. Biz hırsımızın bazı şeylerin önüne geçmesine izin vermeyiz. Babam hiçbir zaman hırsıyla yanlış hareket etmemiştir. Olumlu yönünü kullanmasını bilir. Babam hırsını doğru şekilde kullanmayı bilen bir adam. Umarım ben de öyleyimdir.

Çocukken de hiç babanıza özenir miydiniz, kendinizi beyazperdede hayal eder miydiniz?

Babam bize beyazperdeyi sevdirmemekle iyi iş becerdi, istemiyordu çünkü. Hep kötü yönlerinden bahsederdi. Paranın nasıl çarçur edildiğini, bu piyasada adam gibi iş olmadığını anlatırdı. Sonradan kendim gördüm, eğitimim de bittiği için babam destek vermeye başladı. Sinemaya her zaman ilgim oldu. Sanırım bu konuda kendime güvenmem gerekiyordu. Sonradan gelişti, şimdi çok istiyorum.

Neler yapıyorsunuz oyunculuk adına?

Eğitim alıyorum, ‘Pis Yedili’ dizisi için elimden geleni en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Spora gidiyorum görüntüm için, elimden geleni yapıyorum.

Siz aslında Amerika’da yaşıyordunuz. Neden döndünüz?

Ben yazılım mühendisliği okudum. Sonra yüksek lisans yapmak için Amerika’ya gittim. 1.5- 2 sene sürdü. Dönecektim ama arkadaşlıklar hoşuma gitti, şehri sevdim kaldım. Ama sonra yeter dedim, bir yere kadar. Ya orada kalacaktım ya da ailemin, arkadaşlarımın yanına dönecektim. Bir tartıya koydum hepsini, burası daha ağır geldi, ben de döndüm.

Kız arkadaşınızı orada bırakmışsınız ama...

Evet ama hala görüşüyoruz. Uzak mesafede ilişki zor. Beni ziyarete geliyor. Ben setten dolayı gidemedim. Ne yapacağımı bilmiyorum, hassas konu.

Aşklarınız da uzun dönemli mi?

Kız arkadaşlarımı çok dikkatli seçerim. Girdiğim ilişkiler uzun soluklu olur. Kısa dönemli de oldu ama uzun soluklu ilişkilerim daha fazladır. Genelde de uzun olur. O gözle bakarım. Böyle olunca da uzun sürüyor.

Nasıl bir aşıksınız?

Romantik, duygusal... Romantiğimdir, ama çok değil. Aşk önemli bir şey. İnsanın hayatta haz aldığı ailesi vardır, arkadaşları vardır, bir de aşkı sevdiği insan vardır. Aşk çok önemsediğim bir şey. O olmadan yapamayacağım bir şey. Aşksız yaşadığım az olmuştur. Nefes almak kadar gerekli. İnsanı iyi bir insan yapar, amaç verir, destek verir, sabah uyanmak için neden verir. Benim için gerekli.

Sevgilinizden ne beklersiniz?

En az benim onu sevdiğim kadar beni sevmesini. Benim ona aşık olduğum kadar bana aşık değilse uzaklaştırırım kendimi. Ben onu ne kadar seversem o da beni o kadar sevmeli.

Sevgilinizi Amerika’da bırakmanız onu çok sevmediğiniz anlamına mı geliyor?

Yok canım, biz tanıştığımızda, ben Türkiye’ye dönüş biletimi bile almıştım. Gideceğim belliydi ama öyle bir şey ki, aşık olunca oluyorsun. Acı çekeceğini görüyorsun, aramak istemiyorsun ama elin telefona gidiyor, o seni arıyor, sen de onu. Bu biraz garip oldu. Planladığım gibi olmadı, önüne geçemedim.

Hem gençsiniz hem yakışıklı. Ama magazin programlarında boy göstermediniz?

Ben öyle sürekli gece kulüplerine gideyim, eğleneyim diyen, eller havaya bir adam olmadım. Bazıları öyle değildir, meşhur olduktan sonra böyle bir ihtiyaç hisseder. Bende öyle bir istek olmadı. Zaten ben şöhretli bir hayatın içine damdan düşmedim, babamın hayatını gözlemledim, doğru düzgün bir meşhur nasıl olunur birinci elden gördüm. Ben de babam gibi olmaya çalışıyorum. Yapım böyle değil.

Hep böyle olgun bir çocuk muydunuz?

Hoplayan zıplayan bir çocuk olmadım. Yaramazlık yapmazdım. Ciddi miydim bilmiyorum ama uçarı kaçarı bir çocuk değildim.

‘Pis Yedili’ dizisinde kendinizi izlediğinizde beğeniyor musunuz?

Çok iyi gidiyor, reytinglerimiz de yüksek. Bence çok daha iyi olacak. İnsanın kendini izlemesi çok garip, zorla izliyorum. Bakmasam daha iyi. Beğenmediğim yerler oluyor. Ama çok beğendiğim bir yer henüz olmadı.

Babanız ne tepki veriyor?

Daha rahat olduğumu söyledi. Her zaman objektif bakmaya çalışır, duygusal bakmaz. Ben onun yaptığı yorumlara çok değer veriyorum.

(20.11.2011 tarihli Pazar Postası'ndan almıştır.)

2

Haberin Devamı