PC'lerin yarısında korsan yazılım var

Kişisel bilgisayar kullanıcılarının yazılım korsanlığı ve fikri mülkiyet hakları konularındaki davranış ve tutumları konusunda bugüne kadar yapılan en kapsamlı araştırmanın sonuçları pek de umut verici görünmüyor. Zira bugün dünyadaki PC kullanıcılarının yüzde 47’si yazılımlarını çoğu zaman yasa dışı yollardan elde ederken gelişmekte olan ekonomilerde bu rakamlar çok daha yüksek seviyelere ulaşabiliyor.

Business Software Alliance (BSA) adına araştırmayı gerçekleştiren Ipsos Halkla İlişkiler şirketi 32 ülkedeki yaklaşık 15 bin PC kullanıcısıyla temasa geçti. Araştırma kapsamındaki her ülkede 400 ile 500 arasında yüz yüze veya online görüşme gerçekleştirildi.

Araştırma bulgularına göre gelişmekte olan ülkelerdeki bilgisayar kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu – bir program için tek bir lisans satın almak ve bunu birçok makinaya kurmak veya P2P (peer-to-peer) ağlardan programlar indirmek gibi – yasadışı yollardan düzenli olarak yazılım edinirken bir taraftan da fikri mülkiyet ilkelerini desteklerini ifade ediyor.

Çin, araştırmaya dahil edilen ülkeler arasında PC kullanan nüfus içerisinde korsan yazılımları düzenli kullananların oranı açısından ilk sırada yer alıyor. Çin’in ardından Nijerya, Vietnam, Ukrayna, Malezya, Tayland, Endonezya, Suudi Arabistan, Güney Kore ve Meksika geliyor.

YASAL SANILIYOR

Araştırma sonuçlarına göre gelişmekte olan piyasalardaki yazılım korsanlarının önemli bir çoğunluğu yazılım edinmenin tipik yasadışı yollarınının aslında yasal olduğunu zannediyorlar. Aynı zamanda bu kişiler korsanlığın yaygın olması nedeniyle yakalanma ihtimallerinin de düşük olduğuna inanıyorlar.

Kritik bir nokta ise dünya genelinde iş hayatında karar alma konumlarında bulunan birçok kişinin de diğer bilgisayar kullanıcılarıyla benzer düşüncelere sahip olması.

BSA Başkan ve CEO’su Robert Holleyman, geçen yıl çalınan 59 milyar dolar değerindeki yazılım ile yüz milyonlarca hırsızın var olması gerektiğini ifade etti ve ekledi: “Durum açık: yazılım korsanlığını azaltmanın yolu iş dünyasını ve bireyleri nelerin yasadışı olduğu konusunda eğitmekten ve fikri mülkiyet yasalarıyla ilgili yaptırımları artırarak piyasaya caydırıcı sinyaller vermekten geçiyor.”