Dini bilgiler Hicr suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Hicr suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Paylaş
Hicr suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Hicr suresi, 99 ayetten oluşmaktadır ve anlam ve fazilet bakımından oldukça zengin bir suredir. Şeytanın Allah-u Teala’dan gelen secde emrine uymaması anlatılırken, surede ayrıca Lût, Eyke ve Hicr halkına ilişkin kısa bilgiler yer almaktadır. İşte, Hicr suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu…

Hicr suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri pek çok kişi tarafından merak edilen ve araştırılan sureler arasında yer alıyor. Kuran-ı Kerim’de 15. sırada bulunan surede Allah’tan başka ilah olmadığı, peygamberlere iman edilmesi gibi iman esaslı konuların yanı sıra, Allah’ın rahmetin sıklıkla bahsedilir. İnkarcıların da yaptıkları azgınlıklar ve kötülüklerin sonunda nasıl helak oldukları anlatılır. İşte, Hicr suresi hakkında bilinmesi gerekenler ve Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu…

Haberin Devamı

HİCR SURESİNİN TÜRKÇE OKUNUŞU

1.Elif lam ra tilke ayatül kitabi ve kur'anim mübın

2.Rubema yeveddüllezıne keferu lev kanu müslimın

3.Zerhüm ye'külu ve yetemetteu ve yülhihimül emelü fe sevfe ya'lemun

4.Ve ma ehlekna min karyetin illa veleha kitabüm ma'lum

5.Ma tesbiku min ümmetin eceleha ve ma yeste'hırun

6.Ve kalu ya eyyühellezi nüzzile aleyhiz zikru inneke le mecnun

7.Lev ma te'tına bilmelaiketi in künte mines sadikıyn

8.Ma nünezzilül melaikete illa bil hakkı ve ma kanu izem münzarin

9.İnna nahnü nezzelnez zikra ve inna lehu le hafizun

10.Ve le kad erselna min kablike şiyeıl evvelin

11.Ve ma ye'tıhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun

12.Kezalike neslükühu fı kulubil mücrimin

13.La yü'minune bihı ve kad halet sünnetül evvelin

Haberin Devamı

14.Ve lev fetahna aleyhim babem mines semai fe zallu fıhi ya'rucun

15.Le kalu innema sükkirat ebsaruna bel nahnü kavmün meshurun

16.Ve le kad cealna fis semai bürucev ve zeyyennaha lin nazırın

17.Ve hafıznaha min külli şeytanir racım

18.İlla menisterekas sem'a fe etbeahu şihabüm mübın

19.Vel erda medednaha ve elkayna fıha ravasiye ve embetna fıha min külli şey'im mevzun

20.Ve cealna leküm fıha meayişe ve mel lestüm lehu bi razikıyn

21.Ve im min şey'in illa ındena hazinühu ve ma nünezzilühu illa bi kaderim ma'lum

22.Ve erselner riyaha levakıha fe enzelna mines semai maen fe eskaynakümuh ve ma entüm lehu bi hazinın

23.Ve inna le nahnü nuhyı ve nümıtü ve nahnül varisun

24.Ve le kad alimnel müstakdimıne minküm ve le kad alimnel müste'hırın

25.Ve inne rabbeke hüve yahşüruhüm innehu hakımün alım

26.Ve le kad halaknel insane min salsalim min hameim mesnun

27.Vel canne halaknahü min kablü min naris semum

28.Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı haliküm beşeram min salsalim min hameim mesnun

29.Fe iza sevveytühu ve nefahtü fıhi mir ruhıy fekau lehu sacidın

30.Fe secedel melaiketü küllühüm ecmeun

31.İlla iblıs eba ey yekune meas sacidın

32.Kale ya iblısü ma leke ella tekune meas sacidın

33.Kale lem ekül li escüde li beşerin halaktehu min salsalim min hameim mesnun

34.Kale fahruc minha fe inneke racım

Haberin Devamı

35.Ve inne aleykel la'nete ila yevmid dın

36.Kale rabbi fe enzırnı ila yevmi yüb'asun

37.Kale fe inneke minel münzarın

38.İla yevmil vaktil ma'lum

39.Kale rabbi bima ağveytenı le üzeyyinenne lehüm fil erdı ve le uğviyennehüm ecmeıyn

40.İlla ıbadeke minhümül muhlesıyn

41.Kale haza sıratun aleyye müstekıym

42.İnne ıbadı leyse leke aleyhim sültanün illa menittebeake minel ğavın

43.Ve inne cehenneme le mev'ıdühüm ecmeıyn

44.Leha seb'atü ebvab likülli babim minhüm cüz'üm maksum

45.İnnel müttekıyne fı cennativ ve uyun

46.Üdhuluha bi selamin aminın

47.Ve neza'na ma fı sudurihim min ğıllin ıhvanen ala sürurim mütekabilın

48.La yemessühüm fıha nesabüv ve ma hüm minha bi muhracın

49.Nebbi' ıbadı ennı enel ğafurur rahıym

50.Ve enne azabı hüvel azabül elım

51.Ve nebbi'hüm an dayfi ibrahım

52.İz dehalu aleyhi fe kalu selama kale inna minküm vecilun

53.Kalu la tevcel inna nübeşşiruke bi ğulamin alım

54.Kale e beşşertümunı ala em messeniyel kiberu fe bime tübeşşirun

55.Kalu beşşernake bil hakkı fe la teküm minel kanitıyn

Haberin Devamı

56.Kale ve mey yaknetu mir rahmeti rabbihı illed dallun

57.Kale fe ma hatbuküm eyyühel murselun

58.Kalu inna ürsilna ila kavmim mücrimın

59.İlla ale lut inna le müneccuhüm ecmeıyn

60.İllemraetehu kadderna inneha le minel ğabirın

61.Felemma cae ale lutnil murselun

62.Kale inneküm kavmümü münkerun

63.Kalu bel ci'nake bima kanu fıhi yemterun

64.Ve eteynake bil hakkı ve inna le sadikun

65.Fe esri bi ehlike bi kıt'ım minel leyli vettebı' edbarahüm ve la yeltefit minküm ehadüv vemdu haysü tü'merun

66.Ve kadayna ileyhi zalikel emra enne dabira haülai maktuum musbihıyn

67.Ve cae ehlül medıneti yestebşirun

68.Kale inne haülai dayfı fe la tefdahun

69.Vettekullahe ve la tuhzun

70.Kalu e ve lem nenheke anil alemın

71.Kale haülai benatı in küntüm faılın

72.Le amruke innehüm le fı sekratihim ya'mehun

73.Fe ehazethümüs sayhatü müşrikıyn

74.Fe cealna aliyeha safileha ve emtarna aleyhim hıcaratem min siccıl

75.İnne fı zalike le ayatil lil mütevessimın

76.Ve inneha le bisebılim mükıyn

77.İnne fı zalike le ayatel lil mü'minın

Haberin Devamı

78.Ve in kane ashabül eyketi le zalimın

79.Fentekamna minhüm ve innehüma le bi imamim mübın

80.Ve le kad kezzebe ashabül hıcril murselın

81.Ve ateynahüm ayatina fe kanu anha mu'ridıyn

82.Ve kanu yenhıtune minel cibali büyuten aminın

83.Fe ehazethümüs sayhatü musbihıyn

84.Fe ma ağna anhüm ma kanu yeksibun

85.Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma illa bil hakk ve innes saate le atiyetün fasfehıs safhal cemıl

86.İnne rabbeke hüvel hallakul alım

87.Ve le kad ateynake seb'am minel mesanı vel kur'anel azıym

88.La temüddenne ayneyke ila ma metta'na bihı ezvacem minhüm ve la tahzen aleyhim vahfıd cenahake lil mü'minın

89.Ve kul innı enen nezırul mübın

90.Kema enzelna alel muktesimın

91.Ellezıne cealül kur'ane ıdıyn

92.Fe ve rabbike le nes'elennehüm ecmeıyn

93.Amma kanu ya'melun

94.Fasdoa'bima tü'meru ve a'rıd anil müşrikın

95.İnna kefeynakel müstehziın

96.Ellezıne yec'alune meallahi ilahen ahar fe sevfe ya'lemun

97.Ve le kad na'lemü enneke yedıyku sadruke bima yekulun

98.Fe sebbıh bi hamdi rabbike ve küm mines sacidın

99.Ve'büd rabbeke hatta ye'tiyekel yekıyn

HİCR SURESİNİN ARAPÇA OKUNUŞU

HİCR SURESİNİN ANLAMI (MEALİ)

1.Elif Lâm Râ. Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur'an'ın âyetleridir.

2.İnkâr edenler, "Keşke müslüman olsaydık" diye çok arzu edeceklerdir.

3.Bırak onları yesinler (içsinler), yararlansınlar; emelleri onları oyalayadursun. İleride (gerçeği) bilecekler.

4.Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır.

5.Hiçbir toplum ecelini geçemez ve ondan geri de kalamaz.

6.Dediler ki: "Ey kendisine Zikir (Kur'an) indirilen kimse! Sen mutlaka delisin!"

7."Eğer doğru söyleyenlerden isen bize melekleri getirsene!"

8.Biz melekleri ancak hak ve hikmete uygun olarak indiririz. O zaman da onlara mühlet verilmez.

9.Şüphesiz o zikri (Kur'an'ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.

10.Ey Muhammed! Andolsun, senden önceki topluluklara da peygamber gönderdik.

11.Onlar kendilerine gelen her peygamberle alay ediyorlardı.

12.Aynı şekilde (onların tutumlarına uygun olarak) biz onu suçluların kalbine sokarız.

13.Önceki milletlerin (helakine dair Allah'ın) kanunu geçmiş iken onlar buna (Kur'an'a) inanmazlar.

14, 15.Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkmaya koyulsalar yine "Gözlerimiz döndürüldü, biz herhâlde büyülenmiş bir toplumuz" derlerdi.

16.Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik.

17.Onu kovulmuş her şeytandan koruduk.

18.Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş takip etmektedir.

19.Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik.

20.Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik.

21.Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanımızda olmasın. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.

22.Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz.

23.Hiç şüphesiz biz diriltir, biz öldürürüz ve biz (her şeye gerçek) varisleriz

24.Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, sonraya kalanları da.

25.Şüphesiz senin Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.

26.Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.

27.Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık.

28, 29.Hani Rabbin meleklere, "Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin" demişti.

30.Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler.

31.Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.

32.Allah, "Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?" dedi.

33.İblis dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem."

34, 35.Allah, "Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir" dedi.

36.İblis: "Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver" dedi.

37, 38.Allah da "O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.

39, 40.İblis, "Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım" dedi.

41, 42.Allah, "İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur" dedi.

43.Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir.

44.Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır.

45.Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, cennetler içinde ve pınarlar başındadır.

46.Onlara, "Girin oraya esenlikle, güven içinde" denilir.

47.Biz onların kalplerindeki kini söküp attık. Artık onlar sedirler üzerinde, kardeşler olarak karşılıklı otururlar.

48.Onlara orada hiçbir yorgunluk dokunmaz, onlar oradan çıkarılacak da değillerdir.

49, 50.Ey Muhammed! Kullarıma, benim elbette çok bağışlayıcı, çok merhametli olduğumu, azabımın da elem dolu azap olduğunu haber ver.

51.Onlara İbrahim'in misafirlerinden de haber ver.

52.Hani misafirler İbrahim'in yanına girmiş ve "Selam" demişlerdi. O da "Gerçekten biz sizden korkuyoruz" demişti.

53.Onlar, "Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler.

54.İbrahim, "Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyorsunuz?" dedi.

55."Biz sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizlerden olma" dediler.

56.Dedi ki: "Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?"

57.İbrahim, "Ey Elçiler! Göreviniz nedir?" dedi.

58.Şöyle dediler: "Şüphesiz biz suçlu bir millete gönderildik.

59, 60.Lût'un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût'un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik."

61, 62.Elçiler (melekler) Lût'un ailesine gelince Lût onlara, "Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz" dedi.

63.Dediler ki: "Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik."

64."Biz sana gerçeği getirdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz."

65."Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git. Hiçbiriniz arkaya bakmasın. Emrolunduğunuz yere (doğru) geçin gidin."

66.Ona şu durumu kesin olarak bildirdik: "Sabaha çıkarken onların sonu kesilmiş olacak."

67.Şehir halkı sevinerek geldiler.

68.Lût dedi ki: "Şüphesiz bunlar benim misafirlerimdir. Sakın beni rezil etmeyin."

69."Allah'a karşı gelmekten sakının, beni utandırmayın" dedi.

70.Onlar, "Biz seni insanlarla ilgilenmekten menetmemiş miydik" dediler.

71.Lût: "İşte kızlarım. Eğer yapacaksanız (onlarla evlenebilirsiniz)" dedi.

72.(Melekler Lût'a:) "Ömrüne andolsun ki onlar (şehvetten) gözleri dönmüş halde sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlar (Bu durumda asla seni dinlemezler)" dediler.

73.Derken güneşin doğuşu sırasında o korkunç uğultulu ses onları yakalayıverdi.

74.Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.

75.Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır.

76.O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.

77.Şüphesiz bunda inananlar için bir ibret vardır.

78."Eyke" halkı da şüphesiz zalim idiler.

79.Onlardan da intikam aldık. İkisi de (Lût kavminin yaşadığı Sodom ile Şuayb kavminin yaşadığı Eyke) belirgin bir anayol üzerinde idiler.

80.Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.

81.Biz onlara âyetlerimizi vermiştik de onlardan yüz çevirmişlerdi.

82.Onlar güven içinde dağlardan evler yontuyorlardı.

83.Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç uğultulu ses yakalayıverdi.

84.Kazanmakta oldukları şeyler kendilerine bir fayda vermedi.

85.Biz gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et.

86.Şüphesiz, Rabbin hakkıyla yaratanın (ve herşeyi) bilenin ta kendisidir.

87.Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur'an'ı verdik.

88.Kafirlerden bir kısmını faydalandırdığımız şeylerde sakın gözün kalmasın. Onlara karşı mahzun olma ve mü'minlere (şefkat) kanadını indir.

89.De ki: "Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım."

90.Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik.

91.Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur'an'ı da parça parça edenlerdir.

92, 93.Rabbine andolsun, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız.

94.Ey Muhammed! Şimdi sen, sana emrolunanı açıkça ortaya koy ve Allah'a ortak koşanlara aldırış etme.

95, 96.Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilah edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler.

97.Andolsun, onların söyledikleri şeylerden dolayı göğsünün daraldığını biliyoruz.

98.O halde Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ve secde edenlerden ol.

99.Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.

HİCR SURESİNİN TESFİRİ

Kur’ân-ı Kerîm’in bazı sûrelerinin başında yer alan bu harflere “hurûf-ı mukattaa” adı verilir (İslâm bilginlerinin bu harflerle ilgili görüş ve yorumları hakkında bilgi için bk. Bakara 2/1).

Âyetteki “bu” işaret zamiri sûrenin âyetlerini ve onların içerdiği bilgileri gösterir. Taberî’ye göre “kitap” –bugün Kitâb-ı Mukaddes diye anılan– Tevrat ve İncil gibi önceki kitaplardır; “Kur’an” ise Kur’ân-ı Kerîm’in (o zaman henüz tamamlanmadığı için bütününü değil) inzal edilmiş olan kısmını ifade eder (XIV, 1). Zemahşerî hem “kitap” hem de “Kur’an” kelimesiyle konumuz olan sûrenin kastedildiğini belirtir (II, 309). Râzî’ye göre ise her iki kelimeden maksat Kur’ân-ı Kerîm’dir; fakat ilki onun yazılı şeklini, ikincisi de okunuşunu ifade eder (XIX, 151). İbn Âşûr da bu görüşü tercih etmiştir (XIV, 8).

Âyetin sonundaki mübîn kelimesi genellikle “açık seçik, anlaşılan” veya kısaca “apaçık” şeklinde çevrilir. Taberî’ye göre kelime burada, “O Kur’an âyetleri, üzerinde düşünüp taşınanlara doğruluk ve hidayet yolunu açıklar” anlamına gelecek bir konumda kullanılmıştır. Bu anlama göre sûrenin başında dinleyici ve okuyucu, sıradan bir sözle değil, insanlığa doğruluk ve hidayet yolunu gösteren, ebedî kurtuluş için gerekli olan inanç ve amel hayatıyla ilgili bilgiler ve dersler veren ilâhî kelâmla karşı karşıya bulunduğu hususunda uyarılmakta; âyetleri bu şuurla, onlardan istifade edecek tarzda dikkatli ve edepli bir şekilde dinlemek veya okumak gerektiğine işaret edilmektedir

Sonuç olarak sûrenin başında ilâhî vahyin önemine dikkat çekilmekte, onu dikkatle dinleyip aydınlatıcı içeriğinden yararlanarak doğru yolu bulmanın gerekliliği vurgulanmaktadır.

HİCR SURESİNİN FAZİLETİ

Bazı tefsir kitaplarında (meselâ bk. Zemahşerî, II, 320; Beyzâvî, I, 657) sûrenin fazileti hakkında Übey b. Kâ‘b’dan rivayet edilen, “Hicr sûresini okuyan kimseye muhacirlerin, ensarın ve Hz. Peygamber’le alay eden kişilerin sayısının on katı ecir verilir” meâlindeki hadisin mevzû olduğu kabul edilmektedir (İbnü’l-Cevzî, I, 239-241; Zerkeşî, I, 432; İbn Hacer, IV, 94).