Dini bilgiler Kehf suresi 10. ayet anlamı! Kehf suresi 10. ayetinin fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Kehf suresi 10. ayet anlamı! Kehf suresi 10. ayetinin fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Paylaş
Kehf suresi 10. ayet anlamı! Kehf suresi 10. ayetinin fazileti, Türkçe meali ve tefsiri! Ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Kehf suresinin 10. ayeti ezberlenerek hem namazlarda hem de sair zamanlarda sık sık okunan ayetler arasında yer almaktadır ve fazileti nedeniyle Peygamber Efendimiz de okunmasını tavsiye etmiştir. 110 ayetten oluşan Kehf suresinin 10. ayetinde Ashab-ı Kehf’in mağarada kaldıkları sırada ettikleri dua bulunmaktadır…

Kehf suresinin 10. ayeti özellikle darda, sıkıntıda kalmış kişiler tarafından sıklıkla okunmakta ve ezberlenmektedir. Tefsirinde ise mağaraya sıkışıp kalan Ashab-ı Kehf’in Allah’tan kendilerine rahmetini, nimet ve yardımını lütfetmesini; en güzel ve en doğru bir çıkış yolu göstermesini ve giriştikleri bu davada kendilerini başarılı kılmasını istediklerinden bahsedilir. İşte, Kehf suresi 10. ayet anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri ile ezberleme için Türkçe ve Arapça okunuşu

Haberin Devamı

KEHF SURESİ 10. AYETİ TÜRKÇE OKUNUŞU

İz evâ-lfityetu ilâ-lkehfi fekâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten veheyyi/ lenâ min emrinâ raşedâ(n)

KEHF SURESİ 10. AYETİ ARAPÇA OKUNUŞU

KEHF SURESİ 10. AYETİNİN MEALİ (ANLAMI)

Hani o genç yiğitler mağaraya sığınıp: “Rabbimiz bize katından bir rahmet ver, bize yardım et; şu işimizde doğru ve rızâna uygun olan ne ise onu bize nasip eyle!” diye niyâz etmişlerdi.

KEHF SURESİ 10. AYETİNİN TEFSİRİ

Bu yiğitler, Rablerine öyle yürekten bağlı idiler ki, mağaraya çekilir çekilmez niyâza başladılar. Allah’tan kendilerine rahmetini, nimet ve yardımını lütfetmesini; en güzel ve en doğru bir çıkış yolu göstermesini ve giriştikleri bu davada kendilerini başarılı kılmasını istediler. Cenâb-ı Hak da derhal dualarını kabul ederek haklarında hayırlı olacak bir süreci başlattı. Hemen kulaklarına bir perde vurup onları mağarada uyuttu. Senelerce orada o şekilde kaldılar. Belki yüzyıllarla ifade edilebilecek uzun bir müddet sonra onları tekrar uyandırdı. Böyle yapmasındaki maksat, Ashâb-ı Kehf’in mi, yoksa onlara düşmanlık edenlerin mi hedefledikleri gâye itibariyle haklı olduğunu ortaya koymaktı. Daha sonra gelecek âyetlerde de belirtileceği üzere (bk. Kehf 18/19-21) Ashâb-ı Kehf uyandıkları zaman işlerinde başarılı olduklarını, gâyelerinde isâbet ettiklerini gördüler ve Allah’ın rahmetine kavuştular. Buna karşılık Kur’an, onlara düşmanlık yapanların feci akıbetlerini bahse değer bile görmemiştir.

Haberin Devamı

KEHF SURESİNİN FAZİLETİ

Kehf Suresi hakkında Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir.

“Her kim Kehf Suresinin tamamını okursa, cennete girer.” buyurmuşlardır.

“Azamet ve fazileti, yerle gök arasını dolduran sureyi size bildireyim mi? O Kehf Süresidir.”

“Her kim cuma günü Kehf Suresi okursa, iki cuma arası onun için nur ile aydınlatılır.”

“Kendisinde Kehf Suresi okunan eve, o gece şeytan giremez.” (Süyiti)

“Kim her cuma günü Kehf Suresi okursa bu, onun için diğer cumaya kadar günahlarına kefaret olur.”