İSTANBUL İFTAR VAKTİ 28 Nisan Perşembe! Bugün akşam ezanı saat kaçta okunacak? İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerin iftar saatleri
İstanbul iftar vakti için geri sayım başladı. İstanbullular bugün saat 04:22’de imsak yapmıştı. Ramazan ayının son haftasına girdiğimiz şu günlerde bir yandan bayram telaşı başlarken diğer yandan iftar sofraları için menüler hazırlanmaya, akşam ezanı saati takip edilmeye devam ediyor. Peki, bugün akşam ezanı saat kaçta okunacak? İşte 28 Nisan Perşembe İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerin iftar saatleri…
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği 28 Nisan iftar vakitleri tablosu pek çok kişi tarafından araştırılıyor. İslam’ın 5 şartından biri olan oruç ibadetini yerine getiren Müslümanlar, oruçlarını akşam ezanı ile birlikte iftar saatinde açıyor. İftar vakitleri ise il il değişiklik gösterebiliyor. Başkent Ankara’da iftar İstanbul’dan 20 dakika önce açılırken, İzmir’de ise İstanbul’dan 2 dakika sonra açılıyor. İşte, 28 Nisan Perşembe günü İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm illerin iftar vakitleri…
27 NİSAN 2022 ÇARŞAMBA İFTAR VAKİTLERİ
İSTANBUL İFTAR VAKTİ: 20:04
ANKARA İFTAR VAKTİ: 19:46
FİDYE NEDİR, HANGİ DURUMLARDA VERİLİR?
Fidye, bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel demektir. Dinî bir terim olarak ise, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle veya hac ibadetinin edası sırasında işlenen birtakım kusurların giderilmesi için ödenen maddi bedeli ifade eder.
Kur’an-ı Kerim’de, “Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye öder.” (Bakara, 2/184) buyrulmaktadır. Buna göre ihtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra bu oruçları kaza etme imkânı bulamazsa, her gününe karşılık bir fidye öder (Serahsî, el-Mebsût, III, 100; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 395-397).
Öte yandan Şâfiîlere göre Ramazan ayının kaza borcu herhangi bir mazeret olmaksızın yerine getirilmeden, öteki Ramazan gelecek olursa, kaza borcuna ilaveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 364; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 645).
Şâfiî mezhebinde fidye ödeme yükümlüğünün ortaya çıktığı bir diğer mesele de gebe ve emzikli kadınlarla ilgilidir. Emzirme ve hamilelik sebebiyle çocuğunun sağlığı hakkında endişe duyan annelerin, oruç tutamadıkları günleri hem kaza etmeleri hem de fidye vermeleri gerekir. Fakat çocuk hakkında değil de kendileri hakkında endişe ederlerse o zaman sadece kaza gerekir (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 267).
Hac ve umre ile ilgili görevler yerine getirilirken meydana gelen bazı eksiklikler için uygulanması gereken maddi yaptırım da fidye kapsamına girer (Bakara, 2/196).
Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder. Bu, fidyenin asgari ölçüsüdür. İmkânı olanların daha fazla vermesi daha iyidir (Bakara, 2/184; Merğînânî, el-Hidâye, II, 270).