Ramazanda kalbe dikkat

Orucun vücutta yaptığı olumlu etkiler kalp hastalığı oluşumunu azaltır. Kan şekerinin düzenlenmesini sağlayarak, iyi kolesterol düzeyini artırıp, kötü kolesterol düzeyini düşürür. Vücuttaki zararlı toksinlerin atılımını sağlayarak, özellikle sigara ve alkol içenlerde zararların etkilerini azaltarak kalp sağlığı üzerinde direkt ve dolaylı olarak olumlu etkileri oluşturur.

Ancak uzun süreli açlık yeni kriz geçirmişlerde, kalp yetmezliği olanlarda, ilerlemiş kalp kapak hastalığı olanlarda, kontrolsüz hipertansiyonu olanlarda, ciddi ritim bozuklukları olanlarda oruç beklenmedik kötü sonuçlara yol açabilir.

Özellikle orucun alışma dönemi olan ilk günler tehlikelidir. Çünkü ilk günler genelde iftar ve sahur sofraları aşırı kalorili, yağlı olur ve insanlar çok acıktığından normal yiyeceğinin kat kat fazlasını yer. Ayrıca sigara içenler de iftar sonrası aşırı sigara içer ve bu durum özellikle kalp krizlerinin oranını belirgin şekilde artırır. İdrar sökücü kullanan kalp yetmezliği, kapak hastalığı, hipertansif hastalar vücutta ciddi sıvı kaybıyla karşılaşabilir. Bu durumda tansiyon düşmelerine, aşırı halsizliğe, hatta bayılmaya yol açabilir.

Hafif iftarı tercih edin

İftarda hızlı ve çok yemek yememek en dikkat edilecek durum. Önce suyla, çorbayla, peynirle veya hurmayla iftar açmak gerek. Yaklaşık 10-15 dakika ara verip ana yemek yenmeli ve mümkün olduğunca tek çeşit yemek yenmesi önemlidir. Sakatatlı, aşırı yağlı, kızartılmış yemeklerden uzak durmalıyız. Ekmek az tüketilmeli ve mümkünse tam buğday ekmeği tercih edilmeli. Hamur işleri veya tatlı çok az tüketilmeli, yemek yedikten sonra bol bol su içilmeli. Çünkü vücudumuzun günlük ihtiyacı olan 2-2.5 litre suyu iftar ve sahur aralığında almamız gerek. Çay, iftar sonrası bol içilebilir ancak idrara çıkışı artırdığı ve vücuttan gereğinden fazla su atılmasına sebep olduğu için sahurda içilmemeli. Sigara çok az içilmeli ve hatta ramazanı fırsat bilip sigara bırakılmaya çalışılmalı. Özellikle kalp hastaları gidecekleri davetlerde önceden davet sahibini hastalıkları açısından bilgilendirerek aşırı ve zararlı yemek tüketiminden kaçınmalı. Sahurlar yine çok sade ve kahvaltı şeklinde olmalı. Yağlı, kızartılmış ve hamur oranı yüksek yiyecekler kesinlikle yenmemeli. Su ve mineral ihtiyacını karşılayacak gıdaların yanında ölçülü miktarda yumurta, süt, yoğurt, peynir veya yemek tercihi olarak sebze yemekleri tüketilmeli. Bunlar, hem kan şekerinin yavaş yükselmesini sağlar, hem de aşırı mide salgısına neden olmadıkları için acıkmayı da geciktirir.

İlaç kullananlar dikkatli olmalı

İlaçlara gelince... Sıcaklarla beraber uzun süre aç ve susuz kalmak nedeniyle vücuttan su ve tuz kaybı fazla olacağından, tansiyonda belirgin yükselme veya düşmeler görülebilir. Özellikle tansiyon ilacı kullanan hastalarda tansiyondaki bu düşüşler bayılmalara, aşırı halsizliğe neden olabilir. Bu yüzden orucun ilk günlerinde sık tansiyon kontrolleri yapılmalı ve gerekirse tansiyon ilaçlarında doz düzenlemeleri yapılmalı. Kalp krizleri sonrası başlanan çoğu ilaç genelde günde tek doz olarak kullanılır. Fakat bir kısmı sabah- akşam yani iki doz şeklinde alınır. Bu nedenle bu tür hastaların oruç tutması sakıncalı olabilir. Yine aynı şekilde kalp yetmezliği, kapak hastalığı, ritim bozukluğu olan hastaların bir kısmı bazı ilaçları günde 2-3 kez almak zorundadır, bu grup hastalarında oruç tutması sakıncalı olabilir. Ayrıca idrar sökücü ilaç kullanmak zorunda kalan hastalarda sıvı ve tuz kaybının fazla olduğu sıcak günlerde oruç tuttuklarında çok ciddi sıvı kaybıyla karşılaşabilirler. Bu durumda ciddi tansiyon düşmeleri, ritim bozuklukları ve hatta ölüme yol açabilir. Bu nedenle, oruç tutmak isteyen kalp hastalarının muhakkak doktorlarıyla görüşüp onların önerileri doğrultusunda hareket etmeleri gerekir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Ramazanda doğru bilinen yanlışlar

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Pide, güllaç ve hurma yerken ölçüyü kaçırmayın

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Ramazandaki mineral kaybı için bir şişe maden suyu

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Hurma kaç kalori?

Habere Git