Astroloji Reenkarnasyon astrolojisi: Yaşam-Ölüm-Yaşam

Reenkarnasyon astrolojisi: Yaşam-Ölüm-Yaşam

Paylaş
Reenkarnasyon astrolojisi: Yaşam-Ölüm-Yaşam

Astroloji, bize koşullandırılmalarımız ile ilgili bilgi vererek özgürleşmemizi sağlar. Ancak astrolojinin hikmeti bunun daha da ötesindedir. Doğum haritamızdaki kodlar vasıtasıyla, olan her şeyin içimizde halihazırda mevcut olduğunu da gösterir. Bu yüzden içsel ritmimizi değiştirerek, dışımızda meydana gelen koşulların ve olayların değişmesi de mümkündür. // Aleksandar Imsiragic

Doğum anında alınan manyetik kodlamalar kişiyi yaşamı boyunca enerji merkezleri yani çakralar vasıtasıyla etkiler. Bu enerji merkezleri süptil alanları aracılığıyla Güneş Sistemi’mizdeki gezegenlerle etkileşim halindedir. Çakralar düşüncelerimizin, duygularımızın ve enerjimizin maddeye dönüşmesini sağlayan birleşim noktalarıdır. Çakralar ve gezegenler arasındaki bu doğrudan bağlantı, kişinin doğum haritasına bakarak zorlayıcı enerji seviyelerini belirleyebilmemizi sağlar. Enerji alanındaki sorun şifalandığı takdirde, ilgili psikolojik ve fizyolojik sorunların ortadan kalkacağı gibi, kişinin deneyimleyeceği olaylar da değişir. Bu bağlamda, çakraların zihinsel, enerjetik ve duygusal gerçekliği fiziksel gerçekliğe dönüştüren birer fizyolojik kapı olduğu söylenebilir. Yedi ana çakra yedi gezegen ile bağlantılıdır. Kişinin yaşam kalitesi her bir çakranın durumuna, çakraların gelişim seviyelerine ve işlev kalitelerine doğrudan bağlıdır, çünkü enerji merkezleri bilincin maddeye dönüştüğü fizyolojik seviyeyi ifade eder. Çakraları tarayarak sorun olabilecek yaşam alanlarını hızla görebilirsiniz. Bu yüzden doğum haritası astrolojik ve enerjetik şifalanmanın temelini oluşturur. Doğum haritası kalıtsal enerji yapısına ilişkin de bilgi verir. Gezegenlerin burç ve ev konumları, yaptıkları açılar, geri hareketleri ve benzeri durumlar enerji anatomimizi ve fizyolojimizi resmeder. Her bir çakranın kalitesini artırarak daha üst bilinç seviyelerine ilerler ve böylelikle koşullanma veya karma dediğimiz şeylerden özgürleşerek kendi özgür irademizi deneyimleyebiliriz. Her bir çakra gelişim yolunda ve ruhun olgunlaşma sürecinde farklı spiritüel dersler ve mücadeleler ile ilintilidir. Kundalini enerjisinin hem kişisel seviyede hem de Dünya gezegeni seviyesinde yükseltilmesinin gerektiği günümüzde, bu enerjileri tanımak ve üzerlerinde bilinçli bir şekilde çalışmak hayli önemlidir. Astroloji bilmek, yaşamımızdaki bu mücadelelerin bize zarar mı yoksa bütünüyle bir yenilenme ve beden, zihin, duygu ve bilincimizin uyanışını mı getireceği konusunda bir seçim yapma fırsatı verir. Astroloji Okulu Yayınlarından çıkan ‘Enerji Astrolojisi’ kitabından bir bölüm sizlere sunduk. Dr Lea İmsiragic 18-22 Eylül tarihleri arasında Uluslararası Astroloji Araştırmaları Topluluğu (ISAR) ‘Etik Farkındalık ve Danışmanlık Becerileri’ eğitimlerini AstroArt Astroloji Okulu öğrencilerine öğretmek üzere İstanbul’da olacak. Natal Astroloji bize kişinin yaşamında NE olacağı sorusunun yanıtını verir. Öngörü Astrolojisi ise zaman aralığını belirler ve NE ZAMAN sorusunun yanıtını verir. Ancak karmik astrolojinin amacı daha derindir çünkü karmik astroloji aynı Ruh’un çeşitli enkarnasyonları arasındaki görünmez bağları ve amacı gözler önüne sermeyi hedefler. Dolayısıyla karmik astroloji ile ilgilenen astrolog bazı şeylerin NEDEN yaşandığı sorusunun yanıtını vermelidir. Astrolog, Ruh’un yüzyıllardır arkasına saklandığı “maskeleri” ve çeşitli rolleri anlayabilmelidir.

Haberin Devamı

Her harita ölüm de dâhil olmak üzere yaşamın tamamını anlatır. Ölüm, yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Sekizinci evden sonra haritada dört ev daha vardır. O halde, eğer ölüm evi burasıysa (sekizinci ev), neden her şey sekizinci evde sona ermez?

Çünkü haritada daha fazlası vardır: Ruh’un doğumdan ölüme ve daha sonraki enkarnasyona geçişi. İnsanlar “küçük ölüm”e benzetilen günlük deneyimler yaşarlar.

Bu da kişinin bilincini kaybetmesi yoluyla yaşanır. Bu duruma en açık örneklerden biri uyanıklık halinden uyku haline geçiştir fakat tek örnek bu da değildir. Ölüme yakın deneyimler yaşayanlar bu durumu bir tünelde seyahate benzetirler. Peki, bu tünelde aslında ne olur?

Esasen yaşam ve ölüm birbirlerine çok yakından bağlıdır çünkü birinde son olarak tanımlanan şey diğerinde ana rahmine düşmektir. Bu ana rahmine düşüş iki yaşam arasındaki boşlukta yani ölüm adını verdiğimiz tünelde gerçekleşir. Sekizinci evle temsil edilen bu tünel hem ölüm anını hem de tünelde gerçekleşen ana rahmine düşüşü anlatır. Tek ve aynı eylem ve tek bir “an” söz konusudur ancak bu, kişinin önceki yaşamının sona ermesinden hemen dokuz ay sonra yeni bir yaşama doğacağı anlamına gelmez. Bizim zaman anlayışımız Ruh’ un tünelin bu orta noktasında geçirdiği zaman anlayışı ile aynı şey değildir. Ruh’ un kendisini varoluşun mistik seviyelerinde zenginleştirme ihtiyacı kişinin geçmiş ile gelecek arasında uzlaşma sağlama ihtiyacı ile doğrudan bağlantılıdır.

Haberin Devamı

Astroloji Okulu Yayınlarından çıkan ‘Karmanın Dört Kapısı’ kitabından bir bölüm sizlere sunduk. Aleksandar İmsiragic 18-22 Eylül tarihleri arasında Uluslararası Astroloji Araştırmaları Topluluğu (ISAR) ‘Etik Farkındalık ve Danışmanlık Becerileri’ eğitimlerini AstroArt Astroloji Okulu öğrencilerine öğretmek üzere İstanbul’da olacak.