Giriş
Saadet Işıl Aksoy: Dışarıdan nazik ve kırılgan olduğumu düşünürler ama tam bir herkül var içimde
Vatanım Sensin'in Lucy’si... 35 yaşında ama kariyeri şimdiden sağlam. Saadet Işıl Aksoy’un ikisi 'En İyi Aktris' olmak üzere üç ödülü var. Penelope Cruz ilekamera karşısına geçti. İki Hollywood filminde rol aldı. Diyorki ''Oscar aldığın gece başını yastığa koyduğunda ne hissettin?'' sorusunu duymayı çok isterim
Hayattaki motton nedir?
Kendini bil.
Geçmişteki Saadet’e bir mesaj gönderebilseydin bu ne olurdu?
Sakin ol kaplan.
Komedi oynayan kadınların azınlıkta olmasını neye bağlıyorsun?
Filmlerde kadınlara biçilen rollere bağlıyorum. Sadece komedide değil, dramda da hikâyeler erkek odaklı. Okuduğum senaryoların çok azında bana teklif edilen kadın karakteri oynamak geliyor içimden. Çoğunlukla hikâyedeki erkek karakteri oynamayı çok istiyorum, çünkü genellikle daha derinlikli olan ve kendi kaderini çizen taraf erkek karakterler oluyor. Kadınlar çoğunlukla erkek karakterler üzerinden tanımlanıyor
Yenilenmek, kendini oyuncu olarak beslemek için neler yapıyorsun?
Sokakta yürüyorum, hiç tanımadığım insanlarla sohbetler ediyorum, güvenli sınırlarımın dışına çıkıyorum çoğu zaman. Meditasyon yapıyorum, şükrediyorum, doğada çok fazla vakit geçiriyorum. En çok ilhamı doğadan, hayvanlardan, bitkilerden, böceklerden, ağaçlardan alıyorum. Onları saatlerce izleyebilirim. Bir de ben hâlâ okumaya inananlardanım.
Sana sorulmayan ama sorulmasını istediğin bir soru var mı?
“Oscar aldığın gece başını yastığa koyduğunda ne hissettin?” İnan bunun cevabını bilmeyi ben de istiyorum.
En çok ne utandırır seni?
Yalanımın yakalanması herhalde ya da birinin yalanını yakalamak. Hatta yalanını yakaladığımı fark ettirmemeye çalıştığım çok olmuştur karşımdakine.
En büyük hayalin nedir?
O kadar özel bir soru ki cevap vermem çok zor. Ama şunu söyleyebilirim, bu hayal benim için bir fikir değil, daha çok gözümde canlanan görüntüler ve kalbimde dolaşan hislerden oluşuyor.
Seni en iyi kim tanıyor?
Bence ben, çünkü hayatta nerede olmayı hakkettiğimi düşünüyorsam oradayımdır. Kendimi gördüğüm kadarımdır.
Neyi asla yapmazsın veya denemezsin?
Neyle ilgili ‘asla’ dersem bir şekilde kendimi onu yapmamı gerektiren bir durumun içinde buluyorum, o yüzden hiçbir şey için asla dememeyi öğrendim
Sürprizleri sever misin?
Ben inanılmaz sürprizli bir ailede büyüdüm. En ufacık ev gezmesi bile sürprizle yapılırdı ve bundan ailenin her bir üyesi inanılmaz keyif alırdı. Hatta kimi zaman taraflardan biri bu sürprizlerden haberdar bile olsa herkes sanki kimsenin o sürprizden haberi yokmuş gibi oynardı ve yine bu oyundan da hep birlikte keyif alınırdı. Ben de bu ailenin bir üyesi olarak sürprizleri sevdiğimi düşünürdüm bugüne kadar. Ama olgunlaştıkça anladım ki, aslında ben planlı ve programlı olmayı seven biriyim ve kafamdaki plana uymadığı zaman galiba sürprizler beni tedirgin edebiliyor. Son zamanlarda bu konuda esnek olabilmeyi öğreniyorum.
'ATATÜRK, STEPHEN HAWKING VE ANTHONY HOPKINS İLE SOHBET EDEBİLMEK İSTERDİM'
Kimlerle tanışıp, sohbet etmek isterdin?
Atatürk, Stephen Hawking, Anthony Hopkins ve bütün bu kişilerden çok alakasız gelecek belki ama Beyonce...
Yakınlarının sana taktığı bir lakap var mı?
Eşim Pamir (Kıraner) bana ‘toplama robotu’ der. Her sabah sanki programlanmışım gibi ev topladığım için. Bir de ‘Herkül’ der, bayağı güçlü ve dayanıklı bir tipim galiba. Dışarıdan bazıları çok nazik ve kırılgan olduğumu düşünür ama hakikaten her açıdan tam bir Herkül var içimde.
Beslenme düzenini merak ediyorum ve cilt bakımın için neler yaptığını?
Spor yapmayı çok seviyorum ve sürekli yeni sporlar denemek hoşuma gidiyor; fiziksel açıdan kendimi zorlamayı seviyorum. Yemek yapmayı çok seviyorum, haliyle yemeklerimi kendim yaparım, dışarıda belli yerler dışında yemek yemem, hatta şöyle bir bakış açım vardır: Benim evde yapacağım yemekten daha iyi bir yemek yemeyeceksem dışarıda yemek yemem. Paketli yiyecek içecek tüketmem. Yıllık kullandığım zeytinyağımı bile bildiğim yerde gidip kendim sıktırırım. Tereyağımı yumurtamı Marmaris’e gittikçe köyden alırım, ev yapımı salça kullanırım, zaten pazardan alışveriş yapmaya bayılırım. Kısacası olabildiğince doğal ve işlemden geçmemiş besinler tüketirim.
Seyahat etme sanatının inceliklerini paylaşır mısın?
Ben inanılmaz araştırmacı bir tipimdir, hatta bizim evin seyahat organizatörü benim. İnternette restoranlarla; otellerle ilgili çok yorum okuyup karar veririm, ancak o yorumları okurken de mutlaka kendi süzgecimden geçirip değerlendiririm. Gittiğim yerde mutlaka oralı bir tanıdık bulmaya dikkat ediyorum; turist olarak bilemeyeceğiniz, giremeyeceğiniz yerleri ancak orada yaşayan biriyle tecrübe edebiliyorsunuz çünkü. Bir de dünyanın çok problemli ve kaotik bir bölgesi değilse, gittiğim şehirde toplu taşıma kullanmayı çok seviyorum. Bir; toplu taşımaya binmek, iki; gittiğim yerde en az bir kez süpermarket gezmek o şehri ve ülkeyi daha iyi tanımamı sağlıyor.
(Röportajın tamamı Instyle mayıs sayısında)
