Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'dan önemli mesajlar...

İlaç ve tıbbi malzemede yerli üretim politikaları, şehir hastaneleri ve sağlık yatırımlarındaki son durum ne? Bakanlığın sağlıklı yaşam kültürü çalışmalarında neler var? Sağlık turizminde Türkiye'nin yeri nerede? Hakan Çelik ile Hafta Sonu, gündemdeki tüm sağlık konularını Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ile konuştu.

Hakan Çelik ile Hafta Sonu programına katılan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

* (Sağlık sektörü çalışanları çalışma koşulları)

*Sağlık çalışanlarının çok önemsediği yıpranma payı söz konusuydu. Son düzenlemeyle birlikte o da yürürlüğe girmiş oldu.

* Sağlık çalışanlarımızın çok önemli olduğunu, onların memnuniyetinin önemli olduğunu bilerek çalışmalarımızı yaptık. Şiddet konusu da çok önemli bir madde.

*Şiddet kabul edilemez bir durum. Şiddet konusuyla ilgili son 4 yılın istatistiklerine baktığımızda günlük 10-11 fiziksel şiddet olduğu, sözlü şiddet bunun 3 katı kadar olduğu bir dönemdeyiz. Bu konuyla ilgili bir düzenlemenin gerekliliği gündemdeydi, bir düzenleme yapılması gerekiyordu.

*Temelde toplumsal bilinçlendirmenin olması gerektiği kanaatindeyim. Fiziksel şartların daha da düzenli olması gerektiğini düşünüyorum. Çalışanlarımızın yorgunluğunu, yüklerinin azaltılması gerektiğini düşünüyorum. En son olarak asayiş tedbirinin devreye girmesi gerekebilir.

ŞİDDET UYGULAYAN KARAKOLA SERBEST BIRAKILAMAYACAK

* Herhangi bir şiddet olayında şikayete konu olmadan, yani kamu davası gibi yakalanması düşünülüyor. Eskiden yakalandığında serbest bırakılıyordu. Artık karakoldan serbest bırakılmayıp, mahkemeye sevk edilecek. Karakolda serbest bırakılamayacak.

* Bizim sahada gördüğümüz konu cezaların ötelendiği, paraya çevrildiği olayları çok görüyoruz. Şimdilik bu konuda bir düzenleme yok. Ancak bu konuda adalet sisteminde genel bir düzenlemenin yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bu olayı da yer yer gündeme getirmeye çalışıyoruz.

* Devlet hastanelerinde 107 bin yatak vardı. Bunların sadece 7 bini nitelikliydi. Hastanelerimizin ömrü ortalama 48 yıldı. Yani depreme dayanıklılık açısından ve hizmet açısından yeterli değildi. Bizim göreve geldiğimiz dönemde bu süre 17 yıla indi. 2023 yılında hastanelerimizin toplam yatak kapasitesi 150 bin olması ve tamamının nitelikli olması hedeflendi. Şehir hastanelerini bir hastane şehri gibi planlıyoruz. Bölgesinden en üst seviyede hizmet verilebilecek şekilde olmasını istiyoruz.

"ŞEHİR HASTANELERİ ÜNİVERSİTELER HASTANESİ OLACAK"

* Kanun tasarısında çok gündeme gelmedi. Bundan sonraki dönemde birden fazla üniversite ile işbirliği ile birlikte kullanım protokolü yapabiliyor olacak. Birçok markalaşmış üniversitelerimizle işbirliği yapabiliyor olacak. Şehir hastanelerini üniversiteler hastanesi haline getirecek yapıyı kurmuş olacağız. Özellikle üniversitelerle işbirliği içinde çalışılacak ve birlikte kullanım sağlanacak.

*Şehir hastanelerinde hasta garantisi konusunda yanlış kanılar var. Buradan çok net ifade ediyorum. Şehir hastanelerinde ne Sağlık Bakanlığı ne de Hazine ve Maliye Bakanlığı hiçbir şekilde borç üstlenim anlaşması imzalamamıştır. Şehir hastanelerinde muayene veya poliklinik hizmetlerin de ne de ameliyat doluluk oranında ne yatak doluluk oranında ne hasta sayısında herhangi bir garanti yoktur. Çok net bir şekilde ifade ediyorum.

Peki olan nedir? Görüntüleme ve laboratuvar hizmetlerinde ilk yüzde 70'e yüzde 40'a indirim alıyoruz.

ORGAN BAĞIŞINDA DÜNYA ORTALAMASININ ÇOK ÇOK ÜZERİNDEYİZ

*Kadavradan oranımız düşükken canlıdan bağışta dünya ortalamasının çok çok üzerindeyiz. Kadavra noktasında gelinen bir bilinçlendirme olmadığını görüyoruz. Bu konuda bir kampanya başlatarak, toplumsal bilinci oluşturmayı düşünüyoruz. Eylem planı şeklinde düşünüyoruz.

*Sağlıkta tasarrufu düşünmek istemiyoruz. Biz ancak israfta tasarrufu yapabiliriz. Özellikle ameliyatların yapılıp yapılmadığı konusu gündem oluyor. Geçen yıl 13,5 milyon ameliyat yapıldı. 2018'de ise yüzde 11 artışla 14,7 milyon civarında gerçekleşmiş olacağını öngörüyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar geniş sağlık sigortası yok. Tüm vatandaşlarını doğduğundan itibaren kapsayan tek ülkeyiz.Buna rağmen salık harcamalarımız da OECD ortalamasının çok altında.

*Bir diğer önemli konuda ilaç konusu. Ruhsatı olan her ilaç sigorta kapsamında... Ruhsatlı ilaçların hepsini mutlak olarak ödüyoruz. Bir şekilde literatürde, ve hekimin uygun gördüğü ilacı dışarıdan temin ederek ödüyoruz.

*İlaç firmaları dövizdeki dalgalanmayı kullandı.

* MR ve tomografi başına görüntü sayısı OECD ortalamanın üzerinde. Bununla ilgili bir e-Nabız sistemimiz var. Bundan böyle e-Nabız'da hangi ekime gittiğimi, hangi tetkikleri yaptığımıza online olarak oluşabilmek mümkün.

* Türkiye'de tek tip sigara uygulaması devreye girecek. Tek tip, tek renk, logo yok ve ismi yüzde 5'i geçmeyecek. Üzerinde uyarıların olduğu bir kanun maddesiydi. Genel Kurul'dan geçti yakında yasalaşacak.

* Biz ilaçta, ameliyat vb uygulamalar hiçbir sorun oluşturmamak noktasında gayret içerisindeyiz. 44 bin adetten oluşan şehir hastanelerinin devreye girmesi dışında, 2023 yılına kadar olan süreçte sağlık yatırımlarını daha önce planladığı gibi devam ediyor olacak. Kamu özel işbirliği dışında 2023 yılına kadar ayrıca 14 bine yakın hastane inşaatımız tamamlanıyor olacak. Şehir hastaneleri 44 bine ilave olarak 14 bin yatak ilave gelecek. Bunlara paralel olarak. ilgili personel alımı devam ediyor olacak.

* Sağlıkla ilgili kanun taslağı çok konuşuldu. Hiç konuşulmayan fakat bizim çok önemsediğimiz bir madde vardı. Kamu hastanelerinden 21 tanesi 21 üniversite ile birlikte kullanım protokolü var. İşbirliği ve birlikte kullanım şeklinde... Bunun dışında sağlık bilimleri üniversitemiz var. Bu üniversite ile 53 hastane birlikte hareket ediyor.

* Bundan sonraki süreçte, protokol imzaladığım üniversitelerimizin eğitimdeki katkısını da performansa bağlayan bir döneme geçiyoruz. En geç 3 ay içerisinde geçmek zorundayız. Genelde eğitim araştırma hastanelerinde, öğretim üyelerine hasta baktırdığımız düşüncesi yaygın. Bundan sonra bu üniversitelerin öğretim personeli ile sözleşmeye bağlıyoruz.