Doç. Dr. Ertuğrul konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yağlanma ilerleyip iltihap ve karaciğerde sertleşme dediğimiz steatohepatit geliştiğinde hastalarda halsizlik, çabuk yorulma, karın sağ üst tarafında ağrı ve dolgunluk hissi ile siroz bulguları gelişebilir. Karaciğer biyopsisi karaciğer yağlanmasının tanısında altın standarttır ancak seçilmiş hastalarda sebebin belirlenmesinde ve hastalığın derecelendirmesinde kullanılır.”
“Gerekli önlemler alınmalı”
Karaciğer yağlanmasının tedavisi hakkında da konuşan Doç. Dr. Ertuğrul, “Karaciğer yağlanması önlenebilir bir durum olup siroza kadar ilerlemeden gerekli önlemler alınmalıdır. Bu yüzden risk altındakilerin kan tahlili ve radyolojik yöntemlerle karaciğerde yağlanma kontrolünü düzenli olarak yaptırmaları gerekir. Öncelikle nedenler belirlenmeli daha sonra buna yönelik tedaviler uygulanmalıdır. Tedavide diyabet, obezite ve hiperlipidemi gibi eşlik eden metabolik hastalıklar dikkate alınmalı, egzersiz, kilo verdirme sağlanmalıdır. Karaciğerde basit yağlanma saptanan kişilerde vücut ağırlığının yüzde 10 kadarını verecek bir diyet ve egzersiz programı ile yağlanma giderilebilmektedir. Eğer hastalarda siroza neden olan NASH saptanmış ise düzenli gastroenterolojik takip ve gerekirse karaciğer nakli planlanmalıdır” ifadelerini kullandı.