Sinsice ilerliyor, tüm hayatı etkiliyor! Hastaların üçte biri hasta olduğunu bile bilmiyor...
Şeker hastalığı (diyabet) çağın salgını olarak görülülüyor ve insanlarda görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Ülkemizdeki insanların yaklaşık üçte birinin ise durumlarından haberdar olmadığını belirten uzmanlar, "diyabet hastalığı iyi bir takip ve hasta uyumuyla kontrol altına alınabilir" diyor. Özellikle çeşitli organlarda yarattığı tahribatlarla istenmeyen sonuçlara kadar ilerleyebilen diyabet, bilinçli hareket edilip tedaviye uyum sağlanması durumunda hastaların yaşam kalitesini düşürmeden günlük hayatın devam edebilmesine olanak sağlıyor.
Çağın salgını olarak görülen diyabet, her geçen gün artıyor. Diyabetin bu denli artmasının bilinen ya da bilinmeyen pek çok nedeninin olduğunu dile getiren Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Dr. Erdem Türemen, “Diyabet hastalığının toplumda çok fazla görülmesinin birçok nedeni bulunuyor. Özellikle toplumda daha yaygın olarak görülen Tip 2 diyabete neden olan faktörlerin en başında kilo sorunu geliyor." diyor.
Çünkü diyabet obezite ve vücut yağlanmasıyla ilişkili bir hastalık. Obezitenin de birçok nedeni var. Hareketsizlik; televizyon izleme, tablet, telefon kullanma saatlerinin artması ve farklı beslenme problemleri de hastalığı tetikleyebiliyor. Diyabet artık çocuklarda dahi giderek daha sık görülüyor.
DİYABET YAVAŞ VE BELİRTİSİZ İLERLİYOR!
Diyabetin yavaş ve belirtisiz ilerlediğini, dolayısıyla risk grubunda olan insanların dikkatli olması gerektiği önerisinde bulunan Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Dr. Erdem Türemen, “Sinsi bir hastalık olan diyabette ailesinde diyabet geçmişi olan, fazla kilolu, hipertansiyon hastası, kalp hastası ve kolesterol problemi yaşayan kişiler en riskli gruplar. Bu noktada risk gruplarına uygulanacak tarama testleri ve olası diyabet öyküleri, diyabet hastalığının erken teşhis edilmesini sağlıyor” diyor.
GİZLİ ŞEKER DÖNEMİNDE KİŞİNİN YAKINDAN TAKİP EDİLMESİ GEREKİYOR
Halk arasında “gizli şeker” olarak bilinen dönem tıp dilinde pre-diyabet olarak tanımlanıyor. Diyabet riskinin arttığı bir dönem olduğunu ve dolasıyla önemsenmesi gerektiğini belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Dr. Erdem Türemen, “Pre-diyabeti çok önemsiyoruz çünkü bu dönemde bazı önlemler almak, birtakım ilaçlar kullanmak, hayat tarzını değiştirmek ya da diyet yapmak gibi pek çok adım muhtemel bir diyabeti önlüyor." diyor.
GİZLİ ŞEKER (PRE-DİYABET) BELİRTİLERİ
Bu dönemde kişi yemeklerden sonra hemen acıkıyor, çok fazla su içiyor veya ani kilo kaybı yaşıyorsa kan şekerinin yükselmesinden şüpheleniliyor ve gerekli durumlarda birtakım testler yapılıyor.
Hastanın vücut kitle indeksi 30’un üstündeyse, ailede diyabet geçmişi ya da kalp hastalığı öyküleri varsa bu kez tarama testleri ve kişinin pre-diyabet olup olmadığını anlamak için şeker yükleme testlerinin yapılması gerekiyor. Kişinin açlık şekeri normal çıkabilir fakat şeker yükleme testi yapmadan pre-diyabet olup olmadığını anlamayabilirsiniz yani bu test ile kişinin pre-diyabet olup olmadığını; eğer pre-diyabet varsa diyabete ne kadar yakın olduğunu da öğrenmek mümkün” açıklamasında bulundu.
DİYABET HASTALARININ BESLENME TEDAVİSİNDE ALTIN ORAN
Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Fidan, diyabet hastalığında öğünlerde tüketilen karbonhidrat kaynaklarından sadece birinin seçilmesi gerektiğini belirtiyor. Buna göre karbonhidrat kaynakları meyve, ekmek, çorba, pilav veya makarnadan sadece biri olmalı. Toplam menünün 4 seçeneğinden sadece 1’ini buna ayırmanız için tabağınızı göz kararı 4 eşit parçaya böldüğünüzde 4’te 1 kısmı 1 dilim ekmek veya 1 kepçe çorba olurken, diğer bölmeler ise eşit miktarda et ve et ürünleri seçeneğinden birini yağsız kütle ağırlığına oranla alınmalı. Devamında yoğurt, ayran mevsim salata ve bol yeşillikler ile tamamlanmalıdır. Eğer tüketilen karbonhidrat miktarı artıyorsa buna paralel salata, et ve yoğurt miktarı da aynı oranda artmalı. Burada önemli olan, kilo yönetimi konusunda porsiyon kontrolünü de unutmadan bu dizilimi sağlamaktır.
Diyabet hastalığında beslenme hakkında daha fazla bilgi almak için aşağıdaki haberimize göz atın:
GİZLİ ŞEKERİ (PRE-DİYABET) OLANLAR İÇİN SPOR YAPARKEN DİKKAT EDİLECEKLER
Diyabet başlangıcında, gizli şeker durumunda spor yaparken bazı kurallara dikkat edilmesi gerekiyor. İşte bu nedenle Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Dr. Erdem Türemen de Posta.com.tr okuyucuları için doğru egzersiz önerilerinde bulundu.
- Egzersize yavaş ve düşük hızda başlayıp giderek tempoyu artırın. Kendinizi aşırı zorlamayın.
- Yanınızda her zaman diyabet hastası olduğunuzu belirten bir yazı, bileklik vb. taşıyın.
- Haftada 3-5 kez yürüyüş yapın.
- Ayak probleminiz varsa yüzme ve bisiklet gibi ayağa daha az yük bindiren sporları tercih edin.
- Spor ayakkabınızı ve spor kıyafetlerinizi her an görebileceğiniz yerlerde tutun. Böylece egzersiz her an aklınızda olacaktır.
- Ayaklarınızı sık sık kontrol edin (kızarıklık, su toplaması vb).
- Egzersiz süresince yanınızda glukoz kaynağı besinler bulundurun.
- Geç vakitlerde egzersizden kaçının, tek başınıza egzersiz yapmayın.
- Adımsayar kullanın ve 10000 adımı hedefleyin. Bilimsel çalışmalar adımsayar kullananların, kullanmayanlara göre 2500 adım daha fazla attığını ve daha fazla kilo verdiğini gösteriyor.
- Yeterli miktarda su için.
- Egzersiz öncesi ve sonrası kan şekerinizi ölçün.