Enfeksiyonla başlayıp organ yetmezliğine götüren sessiz tehlike! Uzmanı uyardı: Bağışıklığı zayıf olanlar daha büyük risk altında!

Basit bir enfeksiyon gibi başlayan ve hızla hayati tehlike oluşturan sepsis, dünya genelinde ve Türkiye’de ciddi bir sağlık tehdidi olmaya devam ediyor. Bilinç kaybından organ yetmezliğine kadar uzanan bu süreç, çoğu zaman geç fark edildiği için ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Uzmanlar, erken tanı ve hızlı tedavinin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Sepsis hakkında bilinmesi gerekenleri Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ahmet Cem Özuğuz Posta.com.tr okurları için anlattı. İşte detaylar…

Beyza Erdoğan – Posta.com.tr / Sepsis, vücudun kendi kendine zarar vermeye başladığı son derece tehlikeli bir tabloyu ortaya çıkarıyor. Uzm. Dr. Ahmet Cem Özuğuz, sepsisin ortaya çıkışı ve belirtileri hakkında “Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı verdiği yanıtın kontrolden çıkarak kendi dokularına ve organlarına zarar vermesi durumudur. Basit bir enfeksiyonla başlayabilir; bakteri, virüs veya mantar kaynaklı olabilir. Enfeksiyon kana karıştığında bağışıklık sistemi tüm vücutta aşırı ve düzensiz bir reaksiyon gösterir. Bu süreçte damar geçirgenliği artar, kan basıncı düşer ve organlara oksijen taşıyan kan akımı bozulur. Hastada ani ateş veya tam tersine hipotermi, hızlı nefes alıp verme, taşikardi, bilinç bulanıklığı, idrar çıkışında azalma gibi bulgular görülür. Tedavi gecikirse çoklu organ yetmezliğine ve septik şoka yol açabilir.” dedi.

TÜRKİYE’DE HER YIL ON BİNLERCE KİŞİ SEPSİS YÜZÜNEN HAYATINI KAYBEDİYOR!
Uzm. Dr. Özuğuz, sepsisin dünya genelinde milyonlarca kişinin ölümüne yol açtığını da belirterek Türkiye’de de tablonun ciddi olduğunu vurguladı:
“Dünya genelinde sepsis, her yıl milyonlarca kişinin ölümüne neden oluyor. Türkiye’de ise kesin rakamlar yıl bazında değişmekle birlikte, Sağlık Bakanlığı verileri ve bilimsel tahminler yılda on binlerce kişinin sepsis nedeniyle yaşamını yitirdiğini gösteriyor. Özellikle hastane kaynaklı enfeksiyonların arttığı dönemlerde bu sayı yükseliyor. Erken tanı ve hızlı tedavi, ölümleri ciddi şekilde azaltabilir.”

SEPSİSE KARŞI BU KİŞİLER EN BÜYÜK RİSK GRUBUNU OLUŞTURUYOR!
Sepsis herkesi etkileyebilir, ancak bazı gruplar için risk çok daha büyük. Uzman isim özellikle bu rahatsızlığa karşı çok daha ciddi bir risk grubunda yer alan kişilere “Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler en büyük risk grubunu oluşturur. Yenidoğanlar ve ileri yaştaki bireyler, diyabet, kanser veya kronik böbrek/karaciğer hastalığı olanlar, kortizon veya kemoterapi gibi bağışıklığı baskılayan tedavi gören hastalar sepsisi daha ağır geçirir. Ayrıca yoğun bakım hastaları, büyük cerrahi geçirenler ve uzun süreli kateter kullanan kişiler de risk altındadır.” sözleriyle dikkat çekti.

GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMINDAN KAÇINMAK DA ÖNEMLİ!
Enfeksiyonları önlemek, sepsise karşı en etkili korunma yöntemlerinin başında gelir. El hijyeninden aşılamaya kadar birçok basit önlem hayat kurtarabilir. Peki, nasıl? Uzm. Dr. Ahmet Cem Özuğuz, korunma yollarını özetleyerek sözlerini noktaladı:
“Korunma enfeksiyonu önlemekten geçer. El hijyeni, aşıların (grip, pnömokok vb.) zamanında yapılması, kronik hastalıkların düzenli takibi ve gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak çok önemlidir. Hastanelerde sterilizasyon kurallarına titizlikle uyulması, cerrahi sonrası yara bakımının doğru yapılması ve enfeksiyon bulgularında vakit kaybetmeden doktora başvurulması sepsis riskini ciddi oranda azaltır.”

Sepsis, zamanla yarışılan bir durum. Belirtilerin fark edilmesi ve sağlık kuruluşuna başvurulması süreci belirliyor. Ateş, bilinç bulanıklığı, hızlı nefes alıp verme gibi bulgular varsa vakit kaybetmeden doktora gitmek gerekiyor.
Beslenme alışkanlıkları alarm veriyor! Uzmanlar uyardı: Aşırı işlenmiş gıdalar genç yaşta kolon kanseri riskini nasıl artırıyor?
Çocuklarda karın şişliğine dikkat! Uzmanı uyardı: Hayati olabilir
Prof. Dr. Kılınç: “Zatürre aşısı ölüm riskini yüzde 80’e varan oranda azaltıyor”
Diyabetin gölgede kalan türü: LADA diyabet uyarısı
Prof. Dr. Bakıner’den kritik uyarı: “Türkiye, 10 yıl sonra diyabetin en sık görüldüğü ülkeler arasında yer alacak”





