Beden Sağlığı Parkinson hastaları asla umutsuzluğa kapılmamalı

Parkinson hastaları asla umutsuzluğa kapılmamalı

Paylaş
Parkinson hastaları asla umutsuzluğa kapılmamalı

11 Nisan Dünya Parkinson Günü kapsamında Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen seminerde, parkinson hastalığının kombine tedavisinde görev alan nöroloji, beyin ve sinir cerrahisi ve fiziksel tıp ve rehabilitasyon alanındaki uzmanlar Parkinson hasta ve hasta yakınlarıyla buluştu. Seminerde, parkinsonun aşamaları, belirtileri, cerrahi tedavi yöntemleri ve parkinsonda hastalık bulgularını ortadan kaldırmaya yarayan yöntemler hakkında bilgiler verildi.

Parkinson'da hastalığa ne kadar erken tanı konurlursa, ne kadar erken uygun tedaviye başlanırsa; titreme, katılık, yavaşlık, yürüyüş problemleri gibi bulguların erken dönemde toparlanabilmesi imkanı var. Parkinson, hastalığın, beyinde dopamin üreten hücrelerin ilerleyici harabiyetiyle oluşuyor. Burada önemli olan, hastaların nöroloji hekimlerine ulaşması, doğru muayene ve tetkiklerden geçmesi. Hastalar doğru tanı alıp tedavilerine başlarlarsa, Parkinson nedeniyle oluşan hareket kısıtlanması, titreme gibi bulguların hafifletilmesi sağlanabiliyor. Hastaların aynı zamanda hayatlarından hiçbir şekilde egzersizi, hareketi, iyi yaşamayı, kaliteli yaşamayı çıkartmaması gerekiyor.

Haberin Devamı

11 Nisan Dünya Parkinson Günü kapsamında Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen seminerde, parkinson hastalığının kombine tedavisinde görev alan nöroloji, beyin ve sinir cerrahisi ve fiziksel tıp ve rehabilitasyon alanındaki uzmanlar Parkinson hasta ve hasta yakınlarıyla buluştu. Seminerde, parkinsonun aşamaları, belirtileri, cerrahi tedavi yöntemleri ve parkinsonda hastalık bulgularını ortadan kaldırmaya yarayan yöntemler hakkında bilgiler verildi.

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Yıldız Değirmenci, "Her aşamadaki Parkinson hastalığına verebileceğimiz bir tedavi var. Parkinson hastalarının asla umutsuzluğa kapılmamaları gerekiyor. Parkinson, gerçekten bir son değil." dedi.

Seminerde konuşan Prof. Dr. Değirmenci, Parkinson hastalığının ileri yaşlarda daha fazla görüldüğünü belirterek, hastalığın, beyinde dopamin üreten hücrelerin ilerleyici harabiyetiyle oluştuğunu söyledi. Hastalığın sinsi başladığını ve yavaş ilerlediğini ifade eden Prof. Dr. Değirmenci, 'Hastalık kendini titremeyle, kaslarda katılıkla, hareketler de yavaşlıkla gösterir. Zamanla duruş, denge, yürüyüş bozuklukları, daha da ilerledikçe hafıza problemleri, davranış problemleri, kişilik problemleri gibi bulguları ortaya çıkabilir. Bunlar başlamadan önce ya da hastalık sırasında ağrılar, kabızlıklar, uyku problemleri de bizim çok dikkat ettiğimiz konular arasındadır.' diye konuştu. Her titremenin asla Parkinson hastalığı anlamına gelmediğini vurgulayarak, 'Parkinson'un titremesi kendine hastır. Sakinken, dinlenirken ortaya çıkar. Hareket halinde yoktur. Çayını rahat içer, tepsisi rahat taşır, kalemi, kaşığı rahat kullanır. Ayrıca, tek başına titreme olsa da Parkinson tanısı koymak için yeterli değildir. Mutlaka değişen derecelerde katılık ve yavaşlık olmalı.' ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

PARKİNSON'DA ERKEN TANININ ÖNEMİ BÜYÜK

Hastalıkta erken tanının önemine değinen Prof. Dr. Değirmenci, şöyle devam etti: 'Hastalığa ne kadar erken tanı koyarsak, ne kadar erken uygun tedaviye başlarsak, titreme, katılık, yavaşlık, yürüyüş problemleri gibi bulguları erken dönemde toparlayabilmemiz gayet mümkün. Hastalığı ortadan kaldıran, dünyada şu anda hiçbir tedavi yok ama şöyle düşünün, tüm bulguların ortadan kalktığını, baskılandığını, sizi rahatsız etmediğini, günlük yaşamınıza devam edebildiğinizi düşünün. Muhteşem bir şey. Günlük yaşamınıza normal dönebileceksiniz. İlaçlarla ve daha sonrasında cihaz destek tedavilerle bunu sağlayabiliyoruz.'

Haberin Devamı

PARKİNSON TEDAVİSİNDE CİHAZ DESTEK TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Hastalığa karşı cihaz destek tedavi yöntemlerini anlatan Değirmenci, 'Yalnız bu cihaz destek tedavilerinin hepsi, doğru tanı almış, uygun ilaç tedavilerini uygun süre kullanmış, hekimlerce belirli bir hasta grubuna uygulanacak tedavilerdir. Yani her hastaya uygulanamazlar.' ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Değirmenci, Parkinson hastalarının asla umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğini ifade ederek, 'Parkinson, gerçekten bir son değil. Her aşamadaki Parkinson hastalığına verebileceğimiz bir tedavi var. Yeter ki hastalıkla ilgili nöroloji hekimlerine ulaşsınlar. Bizler tarafından da iyi muayene edilsinler. Doğru tanı alıp, tedavilerine başlasınlar. Hayatlarından hiçbir şekilde egzersizi, hareketi, iyi yaşamayı, kaliteli yaşamayı çıkartmasınlar. Hep hayatın içinde kalsınlar.' değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

PARKİNSON TEDAVİSİNDE BEYİN PİLİ AMELİYATININ YERİ

Seminerde cerrahi yöntemler hakkında bilgi veren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh, Parkinson’un beyinde dopamin maddesinin eksikliği ile ortaya çıkan kronik nörolojik bir hastalık olduğunu belirtti. Beyin bu hücrelerin yüzde 60 ila 80’ini kaybettiğinde hastalık bulgularının ortaya çıkmaya başladığını ifade eden Doç. Dr. Zırh, hastalığın belirtileri arasında vücudun bir tarafında daha ön planda olmak üzere ellerde 'para sayar' tarzda titreme, hareketlerde yavaşlama, kolların vücut salınımına iştirak etmemesi ve vücuda yapışık olarak yürümenin yer aldığını kaydetti. Parkinson hastalığının tanısının klinik bulgularla konulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Zırh, şunlara vurgu yaptı:

'Parkinson hastalığının başlangıç tedavisi ilaç tedavisidir. Aradan yıllar geçtikçe, eski doz ve sıklıkta ilaçların yetersiz kaldığı ya da şiddetli ilaç yan etkilerinin yaşandığı durumlarda cerrahi yöntem olan 'Beyin Pili' tedavisi gündeme geliyor. Hasta uyanık iken, konuşarak ve karşılıklı sohbet halinde gerçekleştirdiğimiz beyin pili takılması ameliyatı ile destek almadan yürüyemeyen, titremeleri nedeniyle rahatça yemek yiyemeyen, su içemeyen hastalar eski sağlıklı günlerine yakın hallerine geri dönerek hayata adeta yeniden bağlanıyorlar.'

Haberin Devamı

Doç. Dr. Zırh, “Nöromodülasyon” adı verilen bu tedavi yöntemi ile başta Parkinson hastalığı olmak üzere pek çok hareket bozukluğu hastalığının tedavi edilebilmesinin mümkün olduğunu söyledi.

PARKİNSON HASTALIĞINDA EGZERSİZİN ÖNEMİ

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Şadiye Sarataş ise 'Parkinson Hastalığında Egzersizin Önemi' başlıklı bir sunum yaptı. Hastalığın erken dönem belirtilerini aktaran Sarataş, hastalıkta serbest yürüyüşün önemine dikkati çekti. 'Parkinsonda dopamin eksikliği vardır ve egzersiz mevcut dopaminin daha verimli kullanılmasını sağlar.' ifadesini kullanan Dr. Sarataş, hastalara dans etmeyi, bisiklet sürmeyi, pilates yapmayı tavsiye etti.