Cinsel Sağlık Kansere yol açan HPV virüsünü vücut kendiliğinden atar mı?

Kansere yol açan HPV virüsünü vücut kendiliğinden atar mı?

Paylaş
Kansere yol açan HPV virüsünü vücut kendiliğinden atar mı?

Jinekoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Eralp Başer, “Human papillomavirus (HPV) enfeksiyonu ne kadar uzun süre rahim ağzında kalıcı olursa, kanser öncüsü lezyon oluşması riski o kadar artmaktadır. Hastaların en sık sorduğu sorulardan birisi, bu enfeksiyonun vücutta kalıcı olup olmayacağıdır. Bu sorunun cevabını verebilmek için öncelikle HPV virüsünün nasıl enfeksiyon yaptığını bilmek gerekli.”

HPV virüsü, rahim ağzına en sık olarak cinsel yolla bulaşmaktadır. Ancak cinsel yol dışında, el teması veya ıslak yüzeylere temas ile bulaşabileceği bilinmektedir. Virüs partiküllerinin cinsel ilişki veya diğer temas yollarıyla rahim ağzına ulaşması, enfeksiyon oluşması için yeterli değildir.

Haberin Devamı

Rahim ağzını kaplayan çok katlı epitel tabakasındaki hasarlı alanlardan en dip kısmına doğru yeterli sayıda virüs ulaşırsa, bu tabakadaki hücrelere girebilmektedir. Burada ilk olarak hücrenin sitoplazma denilen hücre boşluğunda bekleyen virüsler, uzun bir süre bu şekilde bekleyebilirler. Enfekte hücrelerin hücre çekirdeğine genetik materyalini entegre etmesi sonrasında, epitel hücreleri virüsün genetiğini kontrolsüz şekilde çoğaltmaya başlayabilirler.

Çoğu hücre bu aşamada vücudun bağışıklık sistemi hücreleri tarafından tanınarak yok edilir. Buna hücresel bağışıklık sistemi aktivitesi denilmektedir. Eğer bağışıklık sistemi hücreleri bu aşamada durduramazsa, zamanla enfekte hücreler rahim ağzı yüzeyine doğru ilerleyerek virüs genetiği ile dolu hücrelerin rahim ağzı salgılarına geçişine neden olabilir. Bu şekilde kadınlar da erkeklere HPV virüsünü bulaştırabilmektedir.

Haberin Devamı

HPV virüsü ile ilgili açıklama ve tavsiyelerde bulunan bulutklinik doktorlarından Jinekoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. ERALP BAŞER, “bu virüs ile karşılaşan kişilerin önemli bir kısmı, kısa sürede bu virüsü hücresel bağışıklık sistemleri sayesinde vücuttan atmaktadırlar. Bu süre genellikle en fazla 2 yıl civarıdır. Eğer HPV virüsü 2 yıldan daha uzun süre kalıcı oluyorsa, rahim ağzında kanser öncüsü durum geliştirme riski de bu süreyle doğru orantılı olarak artabilir.

HPV enfeksiyonu ile ilgili bilinmesi gereken en önemli konulardan birisi, bu enfeksiyonun sadece epitel tabakasında sınırlı olduğudur. Yani HPV virüsü kana karışmaz. Herpes virüsü gibi sinir lifleri boyunca ilerleyerek omurilikte kalıcı olmaz. HPV’nin uzun süre kalıcı olmasının önüne geçmek için en önemli önlemlerin başında hücresel bağışıklık sistemini güçlendirmek yer almalıdır. Bunun için genel olarak sağlıklı yaşam kurallarına dikkat edilmesi en önemli kurallardır. Sağlıklı bir beslenme planı izlenmesi. sigaradan uzak durulması, vitamin D ve çinko desteklerinden faydalanılması sıklıkla önerdiğimiz yaklaşımlardır. Bu yaklaşımla hastalarımızın en az %80’inde 2 yıl içerisinde HPV virüsünün vücuttan tamamen temizlendiğini gözlemliyoruz. Özetleyecek olursak, HPV virüsü vücuda yerleşmeyen ve gerekli tedbirler alındıktan sonra vücuttan tamamen atılabilen bir virüstür. Size bu virüsten korunmak için gerekli önlemleri almanın ve kontrolleri aksatmamanın yanında en küçük bir şüphede hızlıca uzman bir doktora danışmak düşüyor.” dedi.

Haberin Devamı