Selülitsiz bir vücut için neler yapılabilir?
Selülit, derinin altındaki yağ hücrelerinin büyümesi ve büyüyen yağ hücrelerinin bağ dokusuna baskı yapması sonucu oluşan dalgalı portakal kabuğu görüntüsüdür. Bu durum, genellikle lenf sisteminin yavaş çalışması ya da tıkanıklıklar nedeniyle daha belirgin hale gelebilir. Lenf sistemi, vücuttaki sıvı dengesinin korunması ve atık maddelerin uzaklaştırılması açısından önemli bir rol oynar.
Selülit, birçok faktörün bir araya artmasını, cildin sıkılaşmasını sağlar. gelmesiyle ortaya çıkar ve çoğu kişiye özeldir. İşte selülitin başlıca nedenleri:
Genetik yatkınlık
Hormonlar, özellikle östrojen hormonu... Bu yüzden kadınlarda selülit daha yaygındır.
Hareketsiz ve stresli yaşam şartları
Dolaşım bozuklukları
Kontrolsüz kilo artışı
Sağlıksız beslenme
SELÜLİTİ AZALTMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Selülit tedavisi, genellikle birden fazla yöntemin birlikte uygulanmasını gerektirir. Tek başına bir tedavi yöntemi genellikle yeterli olmayabilir.
DOĞRU VE DENGELİ BESLENME
Su içimini artırmak, selülit görünümünü azaltmak ve sağlıklı bir cilt için atacağınız en önemli adımdır.
Omega-3 içeriği yüksek besinler (balık, semizotu, yağlı tohumlar, avokado) inflamasyonu azaltarak selülitin azalmasına yardımcı olabilir.
C vitamini, kolajen üretimini destekler ve yüksek antioksidan içeriği sayesinde selülitin azalmasında önemli rol oynar. Yeşil sivri biber, kivi, çilek, limon, greyfurt, domates, yeşil yapraklı sebzeler C vitamini açısından zengindir.
Bromelainin en iyi kaynağı olan ananası ve ananasın kabuklarını kullanarak vücutta inflamasyon, ödem ve selülitin azalmasını destekleyebilirsiniz.
Süt ve peynir tüketimi, içerisinde bulunan kazein, laktoz ve hormonlardan kaynaklı olarak selülit oluşumunu tetikleyebilir. Bu noktada hormon takviyesi yapılmamış organik manda veya keçi süt ürünlerini veya lor peynirini tercih edebilirsiniz. Gün içinde 1-2 dilimden fazla peynir ,1-2 su bardağından fazla süt veya yoğurt tüketmeyiniz.
Beyaz ekmek, pilav, makarna gibi gluten oranı çok yüksek besinler selülit oluşumunu dolaylı yoldan artırabilir. 2-3 hafta kadar glutenli besinleri beslenme düzeninden çıkardığınızda ödemin ve selülitin azalmasını desteklemiş olursunuz.
Kahve ve çay, diüretik etkiyle vücuttan sıvı atılımına neden olup ödeme zemin hazırlayacağı için tüketimilerini günde 1-2 fincanla kısıtlayın.
Yeşil çay bileşimindeki kateşin, yağ yakımını hızlandırıp, ödemin ve selülitin azalmasını destekler.
Selülit oluşumunu engellemek için aşırı tuz, turşu ve alkol tüketiminden kaçının.
FİZİKSEL AKTİVİTE
Düzenli egzersiz, selülit görünümünü azaltmada son derece etkilidir. Özellikle profesyonel bir eğitmen eşliğinde yapılacak hedefe yönelik antrenmanlar, daha hızlı ve etkili sonuçlar almanıza yardımcı olur.
SELÜLİT CIHAZLARI
Selülit tedavisinde kullanılan radyofrekans, akustik ses dalga terapisi ve mikrodalga enerjisini içinde barındıran FDA onaylı, CE ve UTS belgeli cihazlar, selülit görünümünü azaltmayı destekler. Bu cihazlar, cilt altındaki yağ dokusunu veya bağ dokuyu hedef alarak yağ hücrelerinin küçülmesini, kolajeni uyararak elastikiyetin artmasını, cildin sıkılaşmasını sağlar.
SELÜLİT MASAJI
Selülitli bölgelere uygulanan masajlar, kan dolaşımını artırır ve lenfatik drenajı destekler.
LENF DRENAJ CİHAZI
Dolaşımınızı hızlandırarak lenf sisteminizi uyarır. Toksinlerin atılmasını, ödem seviyesinin azalmasını ve bedeninizin rahatlamasını sağlar. Yine cihaz seçiminde FDA onaylı, CE ve UTS belgeli olmasına özen gösterin.
SELÜLİT YÖNETİLEBİLİR!
Selülit, tamamen yok edilemeyen, ancak yönetilebilen bir durumdur. Genetik ve hormonal faktörlerin rol oynadığı bu estetik sorun; yaşam tarzı değişiklikleri, doğru beslenme, düzenli egzersiz ve gerektiğinde cihazlarla kontrol altına alınabilir. Selülitle mücadelede bireye özel bir yaklaşım benimsemek en etkili sonuçları verecektir.
- Kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu görülebilir! Ağrı ve krampla ortaya çıkıyor: Tedavi için geç kalınmamalı
- Sindirim sisteminde antibiyotik etkisi yaratıyor! Prof. Dr. Vedat Göral: Bağırsağı resetleyen en güçlü besin!
- Ağız kokusunu hafife almayın! Karaciğer ve böbrekleriniz sinyal veriyor olabilir
- ‘Çocukların neredeyse yüzde 90’ı 2 yaşına kadar en az bir kez enfekte oluyor’
- ‘Soğuk havalar kalp krizini tetikleyebilir’