Ekonomi 'Sakın ola gıdada seçim sonrası ramazan fırsatçılığı yapmayın'

'Sakın ola gıdada seçim sonrası ramazan fırsatçılığı yapmayın'

Paylaş
'Sakın ola gıdada seçim sonrası ramazan fırsatçılığı yapmayın'

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkan Şemsi Kopuz, ramazana denk gelecek bir zam beklemediklerini belirterek, "Buradan bu arkadaşları uyarıyorum. Sakın ola ramazanda, seçim sonrası oluşturulacak fırsatçılığa meyil yapmasınlar. Şayet bunu yaparlarsa bir daha basın toplantısı yaparım, sektörel bazda bu arkadaşları, bu sektörleri deşifre ederim" dedi

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkan Şemsi Kopuz, ramazana denk gelecek bir zam beklemediklerini belirterek, "Buradan bu arkadaşları uyarıyorum. Sakın ola ramazanda, seçim sonrası oluşturulacak fırsatçılığa meyil yapmasınlar. Şayet bunu yaparlarsa bir daha basın toplantısı yaparım, sektörel bazda bu arkadaşları, bu sektörleri deşifre ederim" dedi.

TGDF’nin ramazan öncesinde gıda piyasalarındaki son gelişmeleri değerlendirmek üzere düzenlediği basın toplantısında konuşan Kopuz, eskiden ramazanlarda insanların gıdayı stoklamak gibi bir alışkanlığı olduğunu ve bunun fiyat artışlarına sebep olduğunu anımsatarak, "Fiyatlarda istenmeyen spekülatif oynamalar yaşanırdı. Son yıllarda stok kaygısından eser kalmadı. Bunun en önemli nedenlerinden biri, tüketicinin artık her dönemde her türden gıda ve içeceğe çok rahat bir şekilde ulaşabilmesidir" değerlendirmesini yaptı.

Buna iki önemli faktörün etki ettiğini aktaran Kopuz, birincisinin tarımsal üretim ile birlikte gıda ve içecek üretiminin yıldan yıla artması, Türkiye’nin 75 milyon insanı ile ülkeye gelen yaklaşık 30 milyon turisti doyuracak gıdayı üretebilmesi ile 1 milyarlık nüfusa yetecek 12 milyar dolara varan bir ihracat gerçekleştirmesi olduğunu; ikincisinin ise Türk sanayisinin giderek büyüyen dağıtım ağı ile perakende sektöründeki gelişmeler olduğunu dile getirdi.

Bu iki önemli faktörün gıda fiyatlarının kendi doğal dengesine kavuşmasında da etkili olduğunu vurgulayan Kopuz, şunları kaydetti:

"Tüketicilerimizin stok alışkanlığını geride bırakmış olması, ramazanda yığılan talep patlamasının önüne geçerek, önceki yıllarda yaşanan spekülatif fiyat artışlarının, üretim ve tüketim kaynaklı sağlıklı bir yapıya dönüşmesini sağladı. Geldiğimiz noktada, eski ramazanlardaki ’gıda ve içecek bulabilir miyiz’ kaygısından uzaklaştığımızı görmekle birlikte, ’ramazanda zam olacak mı?’ sorusunun her yıl kafalarımızda tekrar oluştuğunu görüyoruz."

'DÜNYA GIDA FİYATLARI ORTALAMASINDAN YÜZDE 20 YÜKSEKTEYİZ'

Kopuz, globalleşen dünyada gıda fiyatlarının artık hiçbir ülke için yerel sorun olmadığını söyledi.

Dünyanın artık birbirine bağımlı olduğunu, bunun küresel petrol fiyatlarından dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan kuraklığa kadar birbirini etkileyen bir dizi gelişmeler zinciri ile ortaya çıktığını belirten Kopuz, bu nedenle hiçbir ülkenin, aslında tarım, gıda ve içecek konusunda kendine yeterli olmadığını kaydetti.

Bu tespiti yapmakla birlikte küresel et, süt, hububat, bakliyat, şeker ve yağ gibi tarımsal ürünlerin üretiminin her yıl arttığını vurgulayan Kopuz, küresel gıda fiyatlarının bu dönemde düşüş eğiliminde olduğunu, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların 2015-2025 yılları arasında inişli-çıkışlı olsa da gıda fiyatlarının genel düşme eğilimini koruyacağı tahmininde bulunduğunu aktardı.

Bu tahminlere karşın; küresel tarım arazilerindeki sınırlı büyüme, petrol, yem ve gübre gibi hammaddelerin sebep olduğu artan üretim maliyetleri, doğal kaynakların kısıtlı olması ve kuraklık ile kirlilik benzeri çevresel baskıların artması gibi etkenlerin halen risk faktörü olmaya devam ettiğinin altını çizen Kopuz, bu etkenler hesaba katıldığında şayet bir ilerleme kaydedilmezse, gıda fiyatlarının yüzde 10 ila 40 aralığında artacağının hesaplandığını dile getirdi.
Türkiye’deki gıda fiyatlarının son zamanlarda ciddi bir artış eğilimi gösterdiğine dikkati çeken Kopuz, "Nitekim OECD verilerine göre dünya gıda fiyatları ortalamasında şu an için Türkiye olarak yüzde 20 daha yüksek seyrediyoruz" şeklinde konuştu.

Buradaki artışın kaynağının üretici ya da gıda sanayicisi değil spekülatörler olduğunu, sorunun kamunun iradesini spekülatörler üzerinde disipline etmesinde yetersiz kalmasından kaynaklandığına işaret eden Kopuz, "Çünkü fiyatların anormal bir şekilde artmasını gerektiren herhangi bir zorunluluk bugün itibariyle yoktur. Sanayici işlenmiş gıda sektörü olarak talepleri karşılayacak şekilde hazırdır. Sanayici de bu sorumluluğun farkında olarak karından fedakarlık ederek ürünlerine zam yapmayacaktır" ifadelerini kullandı.

Küresel iklim koşullarının ve rekolte kayıplarının fiyatlar üzerindeki etkisinin yadsınamaz olduğuna dikkati çeken Kopuz, şunları kaydetti:

"Ancak haziranda yapılan yeni hasatla birlikte kırmızı mercimekte fiyatlar gerileme eğiliminde. Temmuzda çıkacak yeşil mercimek ve nohutta da düşme eğilimi bekleniyor. Ayrıca çeltik ekim alanlarının genişlemesiyle, havalar da iyi giderse 800 bin ton gibi pirinç rekoltesi söz konusu olabilir. Beyaz et grubunda kuş gribi iddiaları ve ihracatın stabil olmasıyla geçen yıla oranla yüzde 4 gibi küçük miktar fiyat düşüşü gözlenmektedir. İklim şartlarındaki olumsuz etkiler salçalık domates rekoltesinin düşmesine sebep olduğu için salça fiyatları bu yıl tırmanışa geçmiş, aşağı yukarı yüzde 30 artış göstermiştir. Fakat 2015 yılı hasadı rekolte kalitesinde yükseliş beklentisi fiyatları aşağı çekeceği yönündedir."

Ramazan ürünlerinden kayısıda, geçen yıl don olaylarının etkisi ile fiyatların beklenenin çok üzerinde artış olmasına rağmen bu yıl yüzde 15’lik bir fiyat düşüşünün söz konusu olduğunu belirten Kopuz, sözlerine şöyle devam etti:

FINDIK YÜZDE 78 ARTIŞLA BİRİNCİ SIRADA


"Fındık yüzde 78’lik artış ile birinci sırada olup kuru incir ve ceviz bu fiyat artışlarını takip etmektedir. Fıstık ve fındık fiyatlarındaki anormal artışlar bu konuda üreticileri zorlamaktadır. Ve farklı arayışlara yönlendirdiğinden ülkemiz için önemli bir değer olan fındık ve Antep fıstığı fiyatlarındaki spekülatif fiyatlamanın engellenmesi önemli. Bir diğer temel sorunumuz kakao fiyatlarındaki artışlar ve döviz artışı sebebi ile ciddi bir maliyet artışı. Geçen yılki kuraklık sebebi ile oluşan emtia fiyatlarındaki artışların bu seneki bolluk beklentisi ile paralel makul bir yere gelmesini bekliyoruz. Gıda sektöründe oldukça gündeme gelen kırmızı et diğer bir konumuz. Yüzde 26-29 arasında fiyat artışları yaşanmaktadır. Konuya dönük çözüm önerilerimiz ise; yem bitkileri ve yem hammaddelerinin üretiminin artırılması, hayvancılık politikalarının belirlenmesinde en önemli rolü oynayan tarım istatistiklerinin gözden geçirilmesi, küçükbaş hayvan sayısının ve üretiminin artırılması, tüketiminin geliştirilmesi için çalışmaların yoğunlaştırılması, destek miktarlarının 5 yıllık dönemler halinde belirlenmesi, modernize olamayan mezbahaların kapatılması için belirlenen son sürenin bu sene sonunda yeniden ertelenmemesidir. Bu önlemler alındığında fiyatlar stabil hale gelebilir. Türkiye’de ihracat lehine artı veren bir sektörüz. Gerektiğinde sadece canlı ithalatında değil diğer gruplarda da ithalat kalemini kamuoyuna ilan edip, spekülatörleri disipline etmekte önemli bir enstrümandır."

SON 5 YILDIR KUMANYA PAZARI ALIŞVERİŞ ÇEKİNE KAYDI

Kopuz, her ramazanda yüz binlerce gıda kumanyası hazırlandığını belirterek, "Buradaki ek ticaretin hacminin de geçen yıl alışveriş çekleriyle birlikte 3 milyar lira civarında gerçekleştiğini söyleyebiliriz" dedi.

Son 5 yıldır kumanya pazarının alışveriş çeklerine kaydığı bir trend olduğuna işaret eden Kopuz, bu yıl ise seçim havasının da etkisiyle ramazan hazırlıklarının daha yavaş seyirde ilerlediğini, bu yıl için öngörülerinin kumanya pazarında yaklaşık yüzde 30 civarında bir azalma olacağı yönünde olduğunu, aşağı yukarı alışveriş çekleri ile birlikte değerlendirildiğinde 2 milyar lira civarı bir pazardan söz etmenin mümkün olabileceğini dile getirdi.

Kayıt dışı ve sağlıksız üretimin halk sağlığını tehdit ettiğini bildiren Kopuz, gıda güvenliğini tehdit eden bu durumun önüne ancak tüketicilerin bilinçli tercihler yapmalarıyla geçilebileceğini ifade etti.

Ramazana denk gelecek bir zam beklemediklerini belirten Kopuz, hiçbir gıda sanayicisinin durup dururken ramazan zammı yapmasını vicdanına sığdıramadığını söyledi.

'FIRSATÇILIK YAPANI DEŞİFRE EDERİM'


"Bu sene ramazan zammından ziyade acaba koalisyon zammı mı, seçim zammı mı diye düşünüyorum" diyen Kopuz, bütün gıda sanayisini uyardığını belirterek, "Hiçbir gıda sanayicisi biz spekülatörle uğraşırken, bir de bu bunu fırsat bilip, işte ekonomik istikrarsızlık olur, hükümet kurulur-kurulmaz bunlar bizim işimiz değil. Bizim işimiz vatandaşımıza sağlıklı, gıda güvenliğini dikkate alan, ucuz ve ekonomik fiyatlarla ramazanı geçirmesidir. Buradan bu arkadaşları uyarıyorum. Sakın ola ramazanda, seçim sonrası oluşturulacak fırsatçılığa meyil yapmasınlar. Şayet bunu yaparlarsa bir daha basın toplantısı yaparım, sektörleri bazda bu arkadaşları, bu sektörleri deşifre ederim" şeklinde konuştu.

Gıda sanayisinin zam yapmayacağını, taleplerini tonajlarını büyüterek sektördeki arz talep dengesini baz alarak tonajsal büyüme sağlayacağını aktaran Kopuz, 1 milyon insana 12 milyar dolarlık ihracat yapan bir sektör olduklarını, sanayici olarak hammaddeyi kaliteli, ucuz ve zamanında aldıkları zaman fiyat zammı yapma gibi bir dertlerinin olmadığını dile getirdi.

Yeni kurulacak hükümetin birinci önceliğinin ekonomi, ikinci önceliğinin ise gıda spekülatörleri ile mücadele etmek olması gerektiğini vurgulayan Kopuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devlet denetleyici ve izleyici olacak. Tarladaki patateslere el koyarak değil... Hal yasasısının işlerliğini tekrar gözden geçirecek. Bu spekülatörler meydanı nasıl boş buluyor da OECD raporlarında bizim yüzümüzü karartacak derece gıda fiyatlarını yüzde 20 yukarı çektirecek bir yüz karalığı yapıyor. Bunlarla mücadeleyi el ele verip yapacağız. Bu mücadele bir Kurtuluş Savaşı mücadelesidir. Yağmur var, güneş var, rahmet var, rekoltede sıkıntı yok, nedir bu?
Kapadokya’da depolar mahzenler kurulmuş. sanki silah satıyorlar? Depolarda fındıklar, fıstıklar almış başını gidiyor."

'GIDA ENFLASYONUNDAKİ YÜZDE 9'LUK HEDEF TUTTURULABİLİR'


Kopuz, kur artışlarının her sektörde olduğunu ve maliyetleri artırdığını belirterek, "Biz daha çok ihracatçı olduğumuz için kur artışı lehimizedir. İthal getirdiğimiz kakao gibi, bitkisel yağ ve ham yağ gibi bu tür ürünlerde etkisi olabilir. Ama bunun da etkisi kısmidir, yüzde 3 ile 5 arasında değişir" dedi.

İthal lobisini savunmadıklarını bildiren Kopuz, devletin gıda kalemlerinde envanter çıkararak gıda enflasyonundaki yüzde 9’luk hedefin tutturulabileceğini ifade etti.

Sektörün Türkiye’de 380 milyar liralık katma değer ürettiği bilgisini veren Kopuz, kurulan Tarım Ürünleri Piyasalarını İzleme Kurulu’nun yeterince işlemediğini savundu.

Çikolata üreticilerinin Orta Doğu’da 1 milyar dolara yakın pazarı olduğunu, ancak oradaki bazı durumun Türk şirketlerini vurduğunu anlatan Kopuz, ortamla birlikte şirketlerin tekrar düzelebileceğini, buradaki düşüşlerin yüzde 20’yi bulduğunu söyledi.

Kakaoda dünya genelinde 150 bin ton rekolte düşüklüğü olduğu için bu emtianın fiyatının dünya borsalarında yükseldiğine dikkati çeken Kopuz, arkadaşlarına bu yükselişi vatandaşa yansıtmamalarını söylediğini anlattı.

Devletin ette korumacılık yaptığını vurgulayan Kopuz, dünyada eti en pahalı tüketen ülkenin Türkiye olduğunu, milletin bunu hak etmediğini ifade etti.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu verilerine göre bazı ürün gruplarında geçen yıl ramazandan bu yana yaşanan fiyat değişimleri şöyle;

SEKTÖR -GRUP-ÜRÜN ADI ORAN

BULGUR PİLAVLIK KG % 3,12
KURU FASULYE KG SIRA 8 MM % -29,29
KIRMIZI MERCİMEK KG % 58,33
NOHUT 9MM KG % 15,63
UN KG % 0,00
DANA % 29,26
KUZU % 21,95
PASTIRMA % 11,13
BEYAZ ET % -4,20
SALÇA % 38,85
-A Marka- TON BALIĞI (3x80)GR % 5,31
-B Marka- TON BALIĞI (3x80)GR % 2,59
MAKARNA % 13,59
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ % 0,00
ŞEKER VE ÇEŞİTLERİ % 10,01
ÇAY KG % 26,20
SIVI KATI YAĞLAR % 10,48
GAZLI İÇECEKLER % 13,04
MEYVE SUYU % 20,86
ZEYTİN % 5,05
BEYAZ PEYNİR % 5,72
KAŞAR PEYNİRİ % 8,08
TEREYAĞ % 10,25
SEKTÖR -GRUP-ÜRÜN ADI (RAMAZAN ÜRÜNLERİ) ORAN
KADAYIF TEPSİ 400 GR % 10,31
GÜLLAÇ 400 GR % 11,76
HURMA MEDİNE JUMBO (NO:1) KG % 5,08
KAYISI KG % -15,38
KURU UZUM KG % 17,92
İNCİR KG % 50,00
FINDIK İÇİ (LÜKS) KG % 78,57
CEVİZ İÇİ KELEBEK (LÜKS) KG % 31,58

AA

Haberin Devamı