Sağlık Sara hastalığına karşı bitkisel çözüm

Sara hastalığına karşı bitkisel çözüm

Paylaş
Sara hastalığına karşı bitkisel çözüm

Bitkisel karışımlar, epilepsi hastalığına iyi geliyor

Epilepsi olarak da bilinen sara beyindeki anormal elektriksel boşalımın bir sonucu olarak nöbetler halinde ortaya çıkan kronik bir bozukluktur. Sara nöbetleri aniden başlar ve sona erer; vücutta havale gibi genel kasılmalara ve bilinç bozukluklarına yol açar. Nöbetin özellikleri elektriksel boşalımın beyindeki yerine göre değişir.

Haberin Devamı

BEYİN DAMARLARINI AÇICI BİTKİSEL GIDA TAKVİYELERİ

NEDENLERİ

Sara olgularının büyük bölümünde kesin bir neden saptanamaz. Nedeni bilinmeyen bu olgulara idiyopatik ya da esansiyel sara adı verilir. İdiyopatik saralı birçok kişinin anne baba ya da yakın akraba gibi aile üyelerinde hiç bir hastalık belirtisi olmamasına karşın sara tipinde elektroensefalografi (EEG) değişiklikleri gözlenmiştir. Bazı olgularda da sara beyindeki işlev bozukluklarından ya da beyni etkileyen genel bozukluklardan kaynaklanır. Belli bir etkene bağlı bu olgulara organik ya da semptomatık sara denir. Saraya yol açan başlıca beyin lezyonlan arasında beyin tümörleri, kafatası-beyin travmaları, doğum travmaları ya da doğuma bağlı beyin hastalıkları sayılabilir. Beyni etkileyerek sara nöbetlerine yol açan genel (sistemik) hastalıkların başlıcaları ise beyin dokularına oksijen ulaşmasını engelleyen dolaşım bozuklukları, karbonmonoksit, alkol gibi maddelere bağlı zehirlenmeler, hem yüksek ateş, hem de beyinde iltihap yapabilen enfeksiyonlar, üremi, alkaloz ve aşın insüline bağlı kan şekeri düşmesi gibi metabolizma bozukluklarıdır.Sara nöbeti, beyindeki elektriksel yükün ani, aşırı ve hızlı bir boşalmasıdır. Bütün vücuda yayılan kasılmalar, sınırlı bir odaktan kaynaklanan anormal elektriksel boşalımın bütün beyni kaplamasına bağlı olarak gelişir. Sinir hücrelerindeki boşalımın hızla beyne yayıldığı genel sara nöbetinde, yalnızca klinik belirtilere dayanarak boşalımın çıkış yerinin kesin biçimde saptanması olanaksızdır. Nöron boşalımı çıkış noktasıyla sınırlı kalırsa ya da klinik belirtilerin ve elektroensefalografik bulguların görülebileceği kadar yavaş yayılırsa, olayın başlangıç noktası sap tanabilir.

Haberin Devamı

Sara odağının saptanmasında başlangıç belirtisi çok önemlidir.

BELİRTİLERİ

Sara türleri belirtilerine göre sınıflandırılır. Bu sınıflandırma tedavinin temelini oluşturması açısından çok önemlidir.

Grand mal ya da yaygın sara nöbeti : Grand mal “büyük hastalık” anlamına gelir. Çoğunlukla nöbetten birkaç saat önce hastada baş ağrısı, duyu bozuklukları , ruh hali değişiklikleri gibi belirtiler ortaya çıkar. Nöbetin hemen öncesinde “aura” adı verilen bir dönem görülür. Aura dönemi belirtilen hareket ya da duyularla ilgili olabilir. Hasta dişlerini gıcırdatır, kol ve bacaklarım hızla hareket ettirir, gozkapaklarını kırpıştırır. Vücudunda karıncalanma, yanma duyar. Görsel varsanılar yaşar; görme alanını sınırlayan parlak noktalar, ve renkli ışıklar görür. Kulaklarında uğultu, çınlama, insan ve zil sesleri duyar; olağandışı koku ve tatlar alır. Endişeye, öfkeye, gerçek dışı düşüncelere kapılır; zihnine çeşitli anılar dolar. Aura döneminin hemen ardından sara nöbeti başlar. Hasta çoğunlukla bir çığlık atar, bilincini yitirir ve yere düşer. Kol ve bacakları kasılır, çenesi kilitlenir, gözleri kayar. Solunumu birkaç saniye süreyle durur; soluksuz kalma nedeniyle yüzü moranr. Otuz saniye kadar süren bu kasılma sırasında vücut katılaşır. Vücudun katılaştığı uzun kasılma dönemi nöbetin tonik evresidir. Ardından gelen klonik evrede kasılmalar kısa gevşeme dönemleriyle birbirini izler. Hasta bütün vücuda yayılan ritmik kasılmalarla sarsılır; çenelerinin kasılması sırasında dili dişlerinin arasına sıkışarak yarala nabilir. Yüz kasları gerilir, tükürük salgısı artar, ağzı kopürür. Bu arada büzgen kaslar gevşediğinden hasta idrarını ve dışkısını kaçırır. Nöbet genellikle birkaç dakika sürer; derin bir iç çekme ve genel bir gevşemeyle sona erer. Nöbetten sonra hasta birkaç saat boyunca bilinçsiz ve duyarsız kalır. Yavaş yavaş kendine gelir, ama nöbeti hatırlamaz. Nöbet sonrasında kasılma ya bağlı kırıklar, felçler, ayrıca duyu ve davranış bozuklukları görülebilir. Uzayan ya da art arda yineleyen grand mal nöbetleri ölüme yol açabilir.

Haberin Devamı

Nöbetler daha çok gece ve sabah saatlerinde ortaya çıkar. Alkollü içki ya da heyecan gibi etkenlerle hızlanabilir. Hastalığın başlangıcında nöbetler görece seyrektir ; daha sonra sıklaşır.

Haberin Devamı

Petit mal: Petit mal “küçük hastalık” anlamına gelir. Geçici bilinç kaybı, bir kas ya da kas grubunda klonik kasılma , kasların hareket gücünde azalma gibi nedeni bilinmeyen sara belirtileriyle ortaya çıkar. Bu belirtilerin hepsi bir arada bulunmayabilir. Geçici bilinç kaybı bir kaç saniye sürer. Bu süre içinde konuşma türünden bütün etkinlikler durur, ama yürüme gibi otomatik hareketler korunur. Bilinci yerine gelince hasta olayla ilgili hiçbir şey hatırlamaz; bilinç kaybı bazen hiç fark edilmeden de geçebilir. Miyokloniler, göz kırpma gibi kısmi kas kasılmaları biçiminde ortaya çıkar.

Haberin Devamı

Psikomotor nöbet : Bilincin bulanıklaşması ve otomatik davranışlarla ortaya çıkar. Kasılma görülmez. Hasta rüya haline benzer bir durumdadır. Amaçsız hareketler ve jestler yapar; daha sonra nöbetle ilgili hiçbir şey hatırlamaz.

Bölgesel sara nöbeti ya da Jackson sarası : Klonik kasılmalar yüz, ayak ya da elde başlar. Daha sonra yakın bölgelere yayılır. Nöbet genellikle vücudun bir yarısıyla sınırlı kalır, ama bir süre sonra bütün vücuda da yayılabilir. Bilinç kaybı yalnızca nöbet bütün vücuda yayıldığında görülür.

TEDAVİ

Sara nöbetlerinin beyne yerleştirilen elektrotlarla denetim altına alınması henüz deneysel nitelikte olan bir tedavi yöntemidir. Saranın ilaçla tedavisinde hastalığın nedeni bilinmeyen türden mi yoksa organik bir nedene mi bağlı olduğu fazla önem taşımaz. Önemli olan hastanın öyküsüne ve tıbbi muayenesine dayanan klinik tanıdır. Hastalığın değişik biçimlerinde her ilacın etkisi farklı olduğundan en uygun ilacın seçilmesi de çok önemlidir. Doğru bir klinik tanıdan sonra sara nöbetlerini önleyen ilacın seçiminde şu ölçütler temel alınmalıdır:

• Tedavi edici etkisi kanıtlanmış güvenilir bir ilaç seçilmelidir.

• Tedavi uzun süreceğinden en ucuz ve yan etkisi en az olan ilaç seçilmelidir. İlacın plazmadaki yoğunluğunun güvenilir biçimde ölçülebilmesi ve tedavide bu tür ilaçların kullanılması gerekir. İlacın yan etkilerini en aza indirmek için hem başlangıç dozunun, hem de sürdürülecek dozun belirlenmesi çok önemlidir. İlacın vücuttan atılma süresi her hastada farklı olabildiğinden kandaki düzeyinin ölçülebilmesi tedaviyi kolaylaştırır. Bu nedenle özellikle başlangıçta ve belirli aralıklarla yapılan kontrollerde hastanın uzmanlaşmış merkezlere başvurması gerekir.

Saralı hastaların beslenme konusunda çok dikkatli olmaları gerekir. Alkollü içkiler tümüyle kesilmeli, küçük dozda bile alkol alınmamalıdır. Güç sindirilen, aşırı duyarlılık yapan ve hastaya dokunan besinlerden kaçınmak gerekir. Yalnızca sebze meyveyle beslenme kanda alkali oranım artırdığından (alkaloz) uygun değildir. Keto-jen diyet, yani kalori gereksinimin bü yük bölümünün ketona indirgenen yağlarla karşılandığı bir beslenme programı önerilir. Karbonhidratlar ve proteinler kısıtlanır; organizmaya ge rekli kaloriler yağlı besinlerle sağla nır. Hasta yağların asitleştirici etkisin*den yarar görür. Besinlerin miktarı hastaya göre değişir. Çocuklara ortala ma 15 gr karbonhidrat, 25 gr protein, 180 gr yağ verilir; erişkinlerde bu oranlar korunarak miktarlar artırılır.

Ketojen diyetin olumlu etkisi ve bazi olgularda nöbetleri seyrekleştirdiği bi linmektedir. Ama fazla yağlı bir bes lenme her hasta tarafından kolayca uy gulanamaz. Saralı hastanın sıvı besin ve içecekleri de kısıtlaması gerekir; tuzun azaltılması bunu kolaylaştırır,] Ketojen ve kuru bir diyetin uygulanması her zaman kolay değildir, ama genel bir Önlem olarak karbonhidratı ve proteinleri azaltarak yağlan artır mak, içecekleri sınırlamak ve alkolü] kesmek önerilir.