Cumartesi Postası Şef anneler gurme bebekler

Şef anneler gurme bebekler

Paylaş
Şef anneler gurme bebekler

Habercilik, belgeselcilik, reklamcılık gibi işlerle uğraşırken anne oldular. Çocukları için en iyisini bulmak isterken çok okuyan, çok araştıran üç anne deneyimlerini başkalarıyla paylaşmak için gurmebebek.com'u kurdu

Haber: Halime Çelikel
halime.celikel@posta.com.tr


Ayzen Atalay Durmuşoğlu, Esra Sert ve Seda Öztezel şöyle diyor: “Araştırmalar çok net. İnsan yaşamında 0-2 yaş dönemi çok önemli. En hızlı büyüme bu dönemde. Beslenme bu yüzden bu kadar önemli. Çocuğunuzun ilerde şeker hastası olup olmayacağında bile bugün neyi, nasıl yediği belirleyici.” 3 anne gurmebebek.com ile ilgili sorularımızı yanıtladı:

www.gurmebebek.com’u hazırlamaya nasıl karar verdiniz?

Ayzen Atalay Durmuşoğlu: Gurme Bebek, bebek ve çocuklarını doğru ve sağlıklı yiyeceklerle beslemek isteyen anne şefler için bir rehber olsun istedik.

Anneler gurmebebek.com’da neler bulacak?

Esra Sert: Sitemizde aylara göre tarifler, tahılların, meyve ve sebzelerin besin değerleri, pişirme yöntemleri, beslenme sorunları ile başa çıkma yöntemleri yer alıyor. Yani burası anne şefler ve küçük gurmeleri için buluşma noktası. www.facebook.com/gurmebebek sayfasında kafalarındaki her türlü soruyu, sorunu paylaşabilirler. Her gün yeni konuları gündeme taşıyoruz. Siteye üye olanlar, çocuk beslenmesiyle ilgili son bilgi ve gelişmeleri takip edebilirler. Tarif motorundan faydalanıp yeni tarifler bulabilir, kendileri tarif ekleyebilirler. Bir tarif defteri var. Oraya daha sonra kullanmak üzere beğendikleri tarifleri toplayabilirler. Çocuk beslenmesi konusunda danışmak isteyecekleri hemen her konuda kapsamlı makalelerimiz de var.

Küçüklerin beslenmesiyle ilgili sizin genel yaklaşımınız ne?

Esra Sert: Biz çocuk beslenmesi konusunda dünyada neler yapıldığını çok sıkı takip ediyoruz. Türkiye’de de bu gündemi sıkı takip eden doktorlar ve uzmanlar var. Yaklaşımı bizimle paralel olan uzmanlarla çalışmaya özen gösteriyoruz. Çok önemsediğimiz ve yaklaşımımız konusunda fikir verebilecek bir-iki konu var. Mesela tam tahıllar... Türkiye’de çocuk beslenmesindeki en büyük kaybın sebebi, çocukların kalitesiz karbonhidrat tüketmesi. Beyaz pilav, makarna yerine bulgur pilavı, esmer makarna koyabilsek, Türkiye’de bir sonraki nesilde ortaya çıkacak şeker hastalığını şimdiden büyük oranda düşürürüz. Hepimiz hangi sebze ne zaman çıkıyordu, unuttuk. Sadece mevsimine göre beslenerek çocuğumuzun vücuduna giren hormon ve zararlı kimyasalların oranını çok büyük oranda aşağı çekeriz.

Sitenin adında ‘gurme’ sözcüğü geçiyor. Minik bir çocuktan gurme olur mu?

Seda Öztezel: Yetişkinlerin damak tadı, küçükken yedikleriyle gelişiyor. Bizim için bir çocuğun yemesi, beslenmesinden ya da doymasından ibaret değil. Bizim için bütün çocuklar küçük birer gurme. Çocuklar yerken oynar, koklar, dokunur, tadar, görür, taklit eder ve öğrenir. Bu nedenle çocuğun kendi kendine beslenmesi önemli. Türkiye’de ‘çocuğa yemek yedirmek’ diye bir aktivite var ve bu, çoğu zaman hem anne hem çocuk için günde 3-4 öğün kabusa dönen bir süreç. Halbuki 8-9 aylık bir bebek, yüzde 50 oranında tek başına yemek yiyebilir. 1 yaşında bir çocuğun yemekte sizin yardımınıza çok az ihtiyacı vardır. 1.5 yaşında bir çocuk ise her şeyi tek başına yemeye muktedirdir.

Ama Türkiye’de kaşıkla elinden koşulur çocukların. Bu, gelenek gibi bir şey.

Ayzen Atalay Durmuşoğlu: Doğru. Ama hiçbirimiz o anları mutlu çocukluk anıları olarak hatırlamayız. Türkiye’de anneler miktara kafayı çok takıyorlar. Halbuki bize göre ne kadar değil, ne yediğine ve nasıl yediğine takmaları gerekiyor. Çocuğa zorla yedirilen bir tane fazla köftenin beslenmesine fazla bir katkısı yok, aksine gelişimine zararı var. Kendi kendine beslenen çocuğun özgüveni artıyor, “Doydum” diyebilen çocuk kendi hayatı üzerindeki iktidar duygusu arttığı için 2 yaş krizini daha az geçiriyor. Ayrıca kendini besleyen bebeğin elgöz koordinasyonu, dolayısıyla motor gelişimi hızlanıyor. İşte bu yüzden Gurme Bebek’te doyduğu zaman “Doydum” diyebilen çocuklar ve buna itibar eden anneler için uğraşıyoruz.

( 28.04.2012 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )

Haberin Devamı