Röportaj: Canan DANYILDIZ

Prodüksiyon: Begüm Baki

Hepimizi çok şaşırtan bir değişim yaşıyorsunuz!

E tabii ki 18 yaşındaki halim gibi değilim, aradan 20 yıl geçmiş. Ortada 4 çocuk var, insan değişmez mi? Değişmeyen tek şey değişimin kendisi.

Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Olu herkesin kendi fikri... Ama kapanmam ve bunu sizinle paylaşmam radikal bir karardı.

Bir kırılma noktanız var mı? Bir şeyler yanlış mı gidiyordu?

Bir kırılma noktam var ama hayatımda bir şeyler yanlış gitmiyordu açıkçası, tam değişim de sayılmaz; ben böyle yaşıyordum aslında, siz görmüyordunuz; şimdi de kılık kıyafetime biraz daha dikkat ediyorum o kadar.

İyi de bunu bize göstermeye iten sebep ne oldu?

Çoluk çocuk sahibi olmam, onların ön plana çıkması, yaş alıp farkındalıklarımın artması belki. Gündelik hayatım zaten böyleydi, eşim, akrabalarım ve yakın çevrem biliyordu.

Kendinizi muhafazakar buluyor musunuz?

Evet, ben muhafazakarım. Her anne ve baba biraz muhafazakardır zaten. Bu ülkenin yüzde 98’i Müslüman, nasıl olmasın?

Bir amacınız var mı? Varsa ne?

Var tabii ki, Allah’a yakışır bir kul olmak, iyi bir insan olmak istiyorum.

Bizim size şaşırmamıza şaşırıyor musunuz?

Yani... Bak zaten ben çok uzun zamandır eskiden giydiğim gibi dekolteler, miniler giymiyordum ki! Yeni değil, benim kliplerime, moda fotoğraflarıma bakarsan görürsün ultra erotik hallerim yok.

Yok mu?

Yok tabii! Ben hiçbir zaman bir erkek dergisine, öyle saçma sapan pozlar vermedim.

‘Kadınlar seks objesi değildir’

Eskiden ya da şimdi, sizi yönlendiren oldu mu?

Hayır! Asla! Benim ailemde de farklı fraksiyonlara ait insanlar vardı, kendi özgür iradem ve vicdanım vardı.

Belli bir kesim sizi çok samimiyetsiz buldu...

Bu çok az kısmıydı, yüzde 70 beni samimi buldu, gerisinin de kendi bileceği şey.

Dilinizi tutamadığınız, hep dik cevaplar verdiğiniz için...

Olabilir mi diye soruyorsun? Ama öyle bir yere getirdiler ki artık, beni çocuğumla, ailemle vurmaya başlarsan, kısasa kısas vardır dinde. Bu işler böyle.

‘Niran Ünsal Sivil Hareketi’ne neden başladınız?

Neredeyse 1 yıl olacak 14 Ağustos 2014’te başladım ve kocamın bile haberi yoktu, yalnızca avukatımla paylaştım. ‘Sanat için soyunma’. Yıllardır müzik sektöründeki haksız rekabet ve bir kesimin tekelinde olmasının zaten sıkıntısını yaşıyordum, yıllardır! Ama son 1 yıl patlama noktası yaşadım.

Nedir o patlama?

Kadınların meta olarak kullanılması, şarkıcıların, kliplerin bu halde olması... Müzik sektöründe her şey imitasyon, hiçbir şarkıcı kendi ismiyle anılmıyor; yok biri Beyonce’nin çakması, diğeri Madonna’nın; yok birinin lakabı Kraliçe. Ülke krallıkla mı yönetiliyor haberim yok?

Bize/size ne bundan?

Olur mu? İnsanın kendi örf ve adetlerine, gelenek ve göreneklerine göre davranmaması çok iğrenç bir şey. Daha global bakıyorum meseleye, dünya ve Türkiye’deki popüler kültürü takip ediyorum.

Herkes kendinden sorumlu...

Bunu herkes yıllar sonra anlayacak, şimdi değil. Hangi söyleşiye gitsem, bir pop şarkıcısının 2 parçasını bile hatırlayan yok.

Klipleri anladım, ama siz reklam vs. herkese cephe aldınız?

Çünkü bu yalnızca kliplerde değil ki! Reklamlarda, ilanlarda aklına gelebilecek her yerde var, ‘Nöro pazarlama’ deniyor buna. En belirgini de ‘seks satar’ mantığıyla olanlar.

Bir tek siz mi farkındasınız bunun?

Yoo, dünyada da böyle bu iş ama onlar önlemlerini almışlar; satacağın bir ürünü, markayı satmak için ‘her şey mübah’ deniyor.

Sadece kadına mı gıcıksınız?

Hayır, hayır! Yarı çıplak adamların ne işi var reklamlarda? Yarı çıplak adamın kafasından çikolata dökülüyor? Olacak iş mi bu? Kadınlar ve erkekler seks objesi değildir.

“Paraya ihtiyacım olduğu için kapanmadım”

Devlet büyüklerinin de ilgisini çektiniz...

Evet, ben bu sivil harekete başladığımda 48 sayfalık bir yasa tasarısı hazırladım, cumhurbaşkanımızın da ilgisini çekti sağolsun, çok destek çıktı, çok mutlu oldum.

Niye kendi sektörünüzden hiç destek bulmadınız?

E çünkü herkes hala, biraz daha şuraya konsere gideyim, böyle açayım gündeme geleyim, klibim şöyle olsunun derdinde.

Sizin bu değişimden sonra işleriniz arttı mı?

Hayır, hiç öyle bir artış olmadı. Ben zaten 20 yıldır bu işi yapıyorum ve magazine malzeme olmadan yılda en az 60 konser veren sanatçıyım.

Paraya ya da yeniden parlamaya ihtiyacınız mı vardı?

Hayır asla yok! Çok şükür! Paraya vs. ihtiyacım olduğu için kapanmadım. Bunlar konuşulması gereken meselelerdi. Belki yıllar sonra değerim anlaşılacak. Ahmet Kaya’yı düşünsene, Kürtçe şarkı söylemek istediğinde bıçak fırlatıldı, 10 yıl sonra anlaşıldı değeri, ben de biliyorum ki öyle olacak.

Büyük kızınız ya da kardeşleriniz neden sizi desteklemiyor?

Büyük kızım Hande ile daha önce bir sorunumuz vardı, bu çıkışlarımla ilgisi yok, herkes yanlış anladı. Ama o benim kızım, ne zaman gelir özür diler o zaman affederim, ben anneyim. Kardeşlerime gelirsek, onları da öyle kabul ettim, inşallah anlayacaklar.

Eşiniz nasıl karşıladı bu değişimi?

Önce çok korktu. Kocaman bir çevreyi, kesimi karşıma alacağıma çok şaşırdı, emin misin diye sordu. Sonra benim kararlılığımı görünce yanımda oldu. Ayrıca İbrahim’in ailesi kendi kanımdan olmamasına rağmen beni sahiplendiler.

Her devrin adamı gibi algılandınız...

Pardon ama 2015 senesinde çıkış yaptım bu konuda, daha önce hangi parti vardı? Kimin dönemiydi? Rüzgar nerden esiyordu? (Kahkaha atıyor)

“Maddi ve manevi gücüm olduğu için artık rahat konuşuyorum”

Niye peki şimdi dikleşmeye başladınız?

Şimdiye kadar sustum, çünkü öyle bir gücüm yoktu. Şimdi maddi-manevi gücüm olduğu için konuşabiliyorum, eleştirebiliyorum. Şurdan burdan boykot yesem hiç iş yapmasam, istediğim gibi yaşarım. Ayrıca artık 40 yaşındayım.

Uyuşturucu kullanmak gibi hatalarınız oldu sizin de...

Evet, hatalarıyla yüzleşmiş bir kadınım, hepimiz insanız, benim de günahlarım sevaplarım var, bu konuda zamanında çok açıklama yaptım. Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil. Gündem de bu değil. Herkesin aklına gelen de hemen bu!

E başka yanlışınız yok bildiğimiz...

Olmadığını nereden biliyorsun? Tabii benim de başka hatalarım var, tertemiz bir sayfa açtım, Allah’a dönüp günahlarımı bağışla demek kadar güzel bir şey var mı?

Şimdiki aklınız olsa...

O hataların hiçbirini yapmazdım tabii. Ama o zamanlar 18, 19 yaşındaydım, gerçi bana yapımcım sadece ‘makyajsız dışarı çıkma’ diyordu o kadar.

Sizin klipleriniz de açık saçık ve seksi?

Hayır asla değil Canan! Tamam dekolte var ama, estetik yine de. Asla öyle kliplerim yok benim.

“Peker ve İbrahim birbirlerini seviyor”

Asıl rahatsızlık duyduğunuz ne?

Ben biz farkında olmadan yapılan bu tip dayatmalara karşıyım, hiç ahlaklı ve doğru bulmuyorum.

E milletin soyunmasından bize ne o halde?

Hayır! O başka! İsteyen pornografi ya da erotik şeyler yapabilir ben bununla ilgilenmiyorum, sadece bunun gün içi saatlerde hepimize sunulmasına karşıyım.

Siz de onlara bakmayın o zaman desem? Olur mu?

Mesele ben değilim ki! Çocuklar! Bak, diyelim gece kulübüne ben gitmem, ama bu ülkede var mı? Var! Ama kaçta gidebilirsin kulübe ve yaşın kaç olmalı? Gece 24’te ve 18 yaşında; ben sadece görsel ve işitsel medyaya da böyle bir ölçüt getirilmesini istiyorum.

Çocuklar bunun neresinde?

Müzik kanallarının önünden hangi çocuğu alabilirsin? Hadi ben bilinçli bir anneyim, çocuğumun elinden kumandayı alabiliyorum, ya alamayan? O çocuklar pornografi, erotizm seyretmemeli! Dünyanın gelişmiş ülkelerinde önlemler alınmış.

Çocuklarınızı İmam Hatip’e gönderecekmişsiniz, ya istemezlerse?

Öyle bir şey söz konusu değil; çocukları nasıl yetiştirirsen öyle gider. Çocuklarımın da benim gibi inançlı ve doğru yolda olacaklarına eminim. Tabii ben hayatta olmadığımda ne olur bilemem. ‘Kocam benim her şeyim’

4 çocuğunuz var, ilişkileriniz nasıl?

Hande’yle konuşmuyoruz; Şeker’le çok iyiyiz. Diğer iki çocuğum da bizimle zaten.

Eski eşiniz Peker Açıkalın’la tüm sorunlar bitti mi?

Evet, evet; hatta Peker de İbrahim’i çok seviyor, anlaşıyor.

İbrahim Gugu’nun diğer evliliklerinizden farkı ne?

Ya nasıl anlatayım Canan, İbrahim benim annem, babam, arkadaşım, bacım, kocam, her şeyim. Bir kere çok dürüst, merhametli ve vicdanlıdır İbrahim.

“Çıplaklığa karşıyım”

Seksi, erotik, pornografik... Sınırı ne?

Ya bu nasıl bir şey biliyor musun? Çok kapalı bir kadın da pekala çok seksi olabilir, ama ben çıplaklığa karşıyım. Ben değil, din de bunu emrediyor, namahrem yerlerin örtülmesi gerektiğini.

Size göre bu kıyafetimle çıplak sınıfına girer miyim?

(Kahkaha atıyor) İkimiz de İzmirliyiz, samimi olacağım; evet; bana göre açık bir kıyafet bu. Çok seksisin. Ben başka bir adamın benim namahrem yerlerime bakmasını istemem, hazmedemem. Namahrem bir başkasının benim edep yerlerime bakarak iç geçirmesini istemem.

Şirketin ‘NÜ Müzik’in ismi de çok manidar tabii!

‘Nü’ çıplak demek ama doğadaki tüm seslerin çıplaklığı aslında kast ettiğim; ayrıca Niran Ünsal’ın baş harfleri.

Hepimiz kapanalım mı peki? Hayır, asla! Böyle bir şey kast etmiyorum! Herkes kendinden sorumlu. Ben kendi vücudumdan sorumluyum ve kimseye mahrem yerlerimi göstermek istemiyorum. Herkesin kendi seçimi, hür iradesi var.

Bir tek eşiniz görsün yani?

Ya ben illa seksi olmak istiyorsam, kocama yatak odasında seksi olurum, helalim o benim. Çok seksi bir şeyi yalnızca kocama giyerim. Yoksa dışarıda giyersem başka adamların göz zinası yapmasına neden olurum.

Nasıl tanışmıştınız?

İbrahim magazinci biliyorsun, arkadaştık zaten; arada buluşup yemek yerdik, sonra sevgili olduk en son da karı koca. O da kendi camiasından bıkmış bir adamdı, ben de kendi dünyamdan; denk geldik.