Magazin Selim Bayraktar: İnsan şehvet ve önemli olma ihtiyacından ibaret

Selim Bayraktar: İnsan şehvet ve önemli olma ihtiyacından ibaret

Paylaş
Selim Bayraktar: İnsan şehvet ve önemli olma ihtiyacından ibaret

Onu hem televizyon ekranlarından hem de beyaz perdeden tanıyoruz. Ülkenin en çok ses getiren dizilerinde rol aldı, ama ilk sevdası tiyatrodan hiç vazgeçmedi. Yıllarca Antalya'da yaşadı, magazinden, gözlerden uzak mutlu bir hayat kurdu. Rol aldığı son filmi 'Can Dostlar' vizyondayken biz de aklımızdakileri kendisine sorduk

‘Can Dostlar’ filminde alışılmadık, kötü ve gizemli bir karaktere hayat veriyorsunuz. Nasıl dahil oldunuz ekibe?

Haberin Devamı

Dahil olmak sadece bir karar sorası ortaya çıkmıyor, aynı zamanda bir uyumluluk süreci içerisinde oluşuyor. Sevgili yönetmenimizTuğçe Soysop ve değerli yapımcımız Burcu Duru’nun takdiri ile benim de senaryoyu sevmem sonucu alınan ortak bir kararla bu birliktelik gerçekleşti.

Filmde çocuk oyuncularla çalışıyorsunuz. Çocuklarla çalışmak nasıl bir duygu?

Çok güzel tarafı var elbette. Çocuk ya da yaşlı,aslında hepimiz aynı yaştayız. Onları dinlemenin zamanı geldi geçti bile. Biraz çocuklara kulak verelim.

GÖKYÜZÜNDE KANADI OLAN BİR SANDALYEDE YAŞIYORUM

Bildiğim kadarıyla Antalya’da yaşıyorsunuz, ama çekimler için İstanbul’a gidip geliyorsunuz. Neden İstanbul’a yerleşmiyorsunuz?

İstanbul’a yerleştim artık. Siz bu soruyu sormadan iki hafta önce. Yine de tam yerleşmiş sayılmam. Tam 25 yıldır Antalya’da ve başka illerde tiyatro yapıyorum. Aslında bakarsanız sürekli gökyüzünde kanadı olan bir sandalyede yaşıyorum. Seyahat hali yorucu elbette ama bir gün bu tempo sona erecek. İstanbul’da artık nefes alamaz olduk. Günümüzün ve geleceğin gizli hastalığı astım hadsafhada. Bu bir gizli toplumsal hareket olmalı. Hastaneler göğüs hastalıkları ile dolu.

Haberin Devamı

ŞÖHRET ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜ ELİNİZDEN ALIR

Çok ses getiren ‘Muhteşem Yüzyıl’, ‘Ufak Tefek Cinayetler’gibi yapımlarda rol aldınız, ancak gördüğüm kadarıyla mütevazı bir hayatı tercih ediyorsunuz...

Tevazu demeyelim. Normalleşme daha doğru olur. Şöhret, özgürlüğünüzü elinizden alır. Yalnızlaşamazsınız artık.Özel hayatınızda bile herkes itibar kazandıracağınızı düşünereksize yaklaşır. Bu acıdır, bu gözlede bakarsanız yalnızlaştığınızı görürsününüz. Zorlukları kazandırdıklarından daha da fazla.

Magazinde, özellikle de sosyal medyada görünür olmak ne kadar önemli sizin için?

İnsan iki şeyden ibaret: Şehvet ve önemli olma ihtiyacı. Hayat bu ikisi arasında kalan bir var olma savaşı. Çocukken ne kadar sevgi aldıysanız anneden ve babadan,o kadar az ihtiyaç duyarsınız bu tip savaşlara...

BİLİNÇALTIMIZ ÖLÜMÜ VE TEMBELLİĞİ SEVER

Sanatçı kendini nasıl beslemeli? Neyi iyi bilmeli, takip etmeli?

Haberin Devamı

Tabii gününü ve geçmişini iyi bilmeli, doğru sentezlemeli. Karşılaştırmalı tarihi bilmeli ve anlamalı. Özellikle epistemolojiyi ve diyalektik metaryelizmi bilip yazınsal ve pratik denemeler yapmalı. Kendi bedenini iyi tanımalıki, onu kullanabileceği alanları iyi belirleyebilsin. Ve tabiiki beceri kazanma konusunda asla yılmamalı.Unutmamak gerek, bilinçaltımız iki şeyi çok sever; ölüm ve tembellik. Bu mesleğin zorluğu, bu iki bilinç sorunsalını çözmekte yatar.

SANAT AÇ SUSUZ DA YAPILABİLİR

Çok zor günler geçirmenize rağmen azmederek konservatuar okuyup tiyatrocu olma hayalinizi gerçekleştirmişsiniz. Şimdi böyle hayalleri olan gençlere neler önerirsiniz?

Pek çok beceri kazanmaları gerekiyor. Sanatçılıkta emekli olmak yoktur.Üstelik bu meslekte vadenizin ne zaman dolacağını bilemezsiniz. Yeni bi beceri her zaman sizi ayakta tutarve daha çok akılda kalırsınız.Yoksa diğerleri gibi sıradan olursunuz.

Sizce mektepli olmayanlar da oyunculuk yapabilir mi? Youtuber’lar, sosyal medya fenomenleri filmler çekiyor, kitaplar yazıyor. Bunlar sanatı nasıl etkiliyor sizce?

Haberin Devamı

Sanatı etkileyemezler. Sanat onları etkiler,onda da siz açıksanız ve zekanız buna uyumluysa. Yoksa önemsenmekten, “Bakın bu hayatta ben de varım”demekten öteye geçemezsiniz. Sanat aç susuz da yapılabilir. Bu tutkudur, aşktır, tanımlanamaz. Diğerleri yalnızca ilişkiler hiyerarşisinden öteye geçmez. “Benim önemli olduğumu bilsinler, biraz da para kazanayım. Bu yeterlidir” derler. Bu acıdır ama gerçektir.

RANA CABBAR'IN HEYKELİ DİKİLSE YERİDİR

Kendinize kimi örnek alıyorsunuz oyunculukta? Bir rol modeliniz var mı?

Örnek aldığım oyuncu Rana Cabbar diyebilirim. Avrupalı veya UzakDoğulu olsaydı çoktan adına anıt dikilmiş olabilirdi. Kendisini iyi tanırım, sahne veya oyunculuk pratiğini kaybetmemek için her gece yılmadan temrin yapar. “Ben varım” demek kolay değildir, özellikle bizim meslekte yaşın kaç olursa olsun hep olmaya çalışırsın. Oyunculuk bir tutkudur onu ne kadar istediğine bakar, taki son nefesini verene kadar. İşte bu tarz bir yaşantı ustalık ister, sabır ister, aidiyet ster.İşine saygıdır bu, içindeki çocuğu kaybetmemektir. Örnek olması dileğiyle.

Haberin Devamı

Röportaj: Gözde HATUNOĞLU

gozde.hatunoglu@posta.com.tr