Magazin Serdar Ortaç: Dağıtabilecek kadar çok param kalmadı

Serdar Ortaç: Dağıtabilecek kadar çok param kalmadı

Paylaş
Serdar Ortaç: Dağıtabilecek kadar çok param kalmadı

Son zamanlarda adı sıkça basında geçen Serdar Ortaç #evdekal röportaj serisi için hurriyet.com.tr’de Ferit Ömeroğlu’nun konuğu oldu. MS hastalığı olduğunu söyleyen Ortaç, hastalığının belki de ilk defa bir işe yaradığını ve corona virüse yakalanmasını zorlaştırdığını söyledi. Dağıtabilecek kadar çok parası kalmadığını açıklayan Ortaç, aşk hayatına dair çok konuşulacak itiraflarda bulundu.

Ünlü şarkıcı kız arkadaşının ayrılma kararını sosyal medya hesabından öğrenip öğrenmediği ile ilgili soruya, “Seçil çok iyi bir kızdı, hala çok iyi bir insan. İnsanların buhran anı olabiliyor. Anlaşamadık. Bir şey oldu karşılıklı.” dedi. Eski evliliği ile ilgili de açıklamalarda bulunan Ortaç, tek eşliliğin önemini evlendikten sonra anladığını itiraf etti. Hayatını hep başkalarını mutlu ederek geçirerek yaşadığını boşandıktan sonra fark ettiğini söyleyen ünlü şarkıcı karantina da kiminle olmak istediği sorusuna ise, “Aşk istemem. Eski karım da olmasın. Yalnız kalacağım ve yalnız öleceğim” dedi.

Haberin Devamı

Hastalığınızdan dolayı risk grubundasınız. Nasıl karşıladınız bu pandemiyi?

Bende MS var. Bu bağışıklık sisteminin çöktüğü zaman ortaya çıkan bir hastalık. Bu hastalıktan dolayı bağışıklık güçlendirici ilaçlar kullandım ve doktorum o yüzden ‘sen çok daha zor yakalanırsın bu virüse’ diyor. O yüzden seviniyorum içimden. Bu durumda MS olmanın bir işe yaradığını düşünüyorum.

'Çok zengin bir adamın gidebileceği hiçbir yer yok'

Geriye dönüp baktığınızda keşke ve iyi kileriniz nedir?

Bu sürecin bana en büyük öğrettiği şey herkesin eşit hava alma hakkı var. Yani soluduğumuz hava sana da bana da eşit dağılıyor. Şu an çok zengin bir adamın gidebileceği hiçbir yer yok. Cebinde var bir milyon dolar ama uçağını kiralayıp Maldivler'e gidemeyecek. Ya da canı sıkıldığı zaman Paris’te kahvaltı edemeyecek. Bizim kıskandığımız hiçbir şeyi yapamayacak o adam. Demek ki hava hepimiz için eşitti. Hep böyleydi ama biz idrak edemiyorduk.

Haberin Devamı

“Serdar Ortaç yetkililerin ‘evde kal’ uyarısını dikkate almadı. Taksi durağına giderek oradakilerle sohbet etti” deniliyor. Bu konuda ne demek istersiniz?

Evim ile taksi durağı arasında bir mesafe yok. Çok yakın yani bahçeme çıkmamla taksi durağına gitmem aynı şey. Lokasyonu görseler öyle demezler. İkincisi evde tek başımayım, maskemi alıp eldivenlerimi takıp önlemimi alarak tanıdığım insanların yanına gittim. Aramızda ikişer metre var. Bir kanepenin karşılıklı uçlarında oturuyorduk. Aslında önlemli bir sohbetti. O sohbeti de yapmasam deşarj olamayacağım. Ben arada sırada giderim öyle balıkçıya, balıkçılarla konuşmaya.

'Dağıtabilecek kadar çok param kalmadı'

Sanatçı olarak yoruldunuz mu?

30 sene geçti. 1993 de ‘Karabiber’ ile başlamıştım. Binlerce şarkı yazdım. Bugün emekli ol deseler yarın durmam hemen giderim. Ailemin köyüne, Kastamonu’ya veya amcamların yanına Saroza. Hemen çekilirim kenara ama herkesin pişmanlıkları var ya, bakmam gereken insanlar var ve dağıtabilecek kadar çok param kalmadı. Eskiden herkese para verebiliyordum ama şimdi en başta elemanlarıma bakmam lazım, kendime bakmam lazım, aileme bakmam lazım. O yüzden emekli olamıyorum. Ama ol desen, yarın beni kovsan ‘çok sağol abi’ der, çıkar giderim.

Haberin Devamı

'İnsanların buhran anı olabiliyor. Anlaşamadık'

Peki, neydi yanlış giden?

Yatırım yapmadım. Zannettim ki her zaman para gelecek. O yüzden tek öğüdüm şu olabilir genç arkadaşlara; beş liranız varsa bile kumbaraya atın. Yani ona bile kıymayın, dünyanın en cimri insanı olun. Benim gibi eli bol olursanız, başı bol oluyorsunuz.

Kız arkadaşınız Seçil Hanım’ın ayrılık kararını instagram üzerinden duyduğunuz doğru mu?

Seçil çok iyi bir kızdı, hala çok iyi bir insan. Her şeyden önce besteci, şarkıcı… Benimle aynı mesleği yapıyor. Çok iyi de anlaşıyorduk. Ama ne oldu bilmiyorum. İnsanların buhran anı olabiliyor. Bir buhran anımı geldi? Anlaşamadık. Bir şey oldu karşılıklı.

Hep olumsuzluklar konuşuluyor. Peki, ilişkilerinizde neyi iyi yapıyorsunuz ki güzel birliktelikleriniz oldu?

Tabi kız arkadaşlarımla da evliliğimde de mutluydum. Sekiz yıl mutluydum. Onu kadın bilir ben bilemem ama bana saçımı boya dese ben gider boya alırım, internetten nasıl yapıldığını öğrenir, sonra saçını boyarım. Yani hiç gocunmam. Ben neye sahipsem, o da ona sahip olsun isterim. Çok sohbet ederim, her konu da. Ondan bir şeyler öğrenirim. O da benden bir şeyler öğrenir. Ondan sonrası da ten uyumuna giriyor. Tenler uyarsa, sarıldığın zaman iyi hissedersen kendini o adam ya da o kadın senin için doğru kişidir.

Haberin Devamı

'Boşandıktan sonra fark ettim ki hep başkaları mutlu olsun istemişim'

Aşka olan inancınız devam ediyor mu?

Ediyor ama uzun bir süre yalnız kalmayı tercih ediyorum şu an. Yani bunu seçtim. Yalnız kalacağım kedimi seveceğim. Kendimle ilgileneceğim. Çünkü ben bu yaşıma kadar başkaları mutlu olsun istemişim. Son yıllarda hep fark ediyordum, boşandıktan sonra daha da iyi fark ettim. Hep karşımdaki mutlu olsun, ben mutlu olamayayım önemli değil. Mesela şarkı söylerken sahne de ‘aman müşteri mutlu olsun’, ‘aman bir kişi bile kötü gece geçirdim demesin’ diye hep çabaladım. Zaten sonra MS oldum. Sıkıntı içime ata ata. Kendim için çok az yaşadım, gençliğimi de çok az yaşadım. Aslında insanlar ‘sen rüzgâr gibi yaşadın’ diyor. Evet, çok da güzel günlerim geçti. Ama baktığım zaman acaba onlar güzel gün müydü? Ona emin olamıyorum. Yani aleme güzel gelen, acaba güzel mi, doğru mu? Her şeyi ölçülü yapmak, insan gibi yapmak iyi olurdu. Yani Ahmet gibi Mehmet gibi.

Haberin Devamı

'Tek eşlilik daha doğruymuş'

Yirmili yaşlarda ölçülü olan biri olur mu?

Olmaz. O anca otuz beşe kadar pişecek. Otuz beşte kendine gelir. O zaman zaten evlenmiş olur. Medeni kanun bunun için yok mu? Herkes tek eşli olsun diye. Tek eşlilik daha doğruymuş. Evlendikten sonra bunu öğrendim.

‘Baba sende hiç zamparalık yok’ derdim. ‘Annenle evlendiğimden beri gözüm ne sağa ne sola kayar’ derdi. Bende ‘olmaz böyle şey ya’ derdim. Sonra evlendim. Başka bir kadını göremiyorsun. Sekiz yılın tamamı böyle geçti. Flört döneminden başlayıp süren her dakikası. İhtiyacım yoktu ki. Sevdiğim kadın yanımdaydı.

'15 Nisan sonrası bu iş bitecek. Sıkın dişinizi'

Her gün ölüm ve vaka sayıları artıyor. Bununla birlikte insanlarda endişede artıyor. Serdar Ortaç bu konuda ne paylaşmak ister?

Ölüm Allah’ın emri. Bu virüs çıkmadan önce bir sürü ölüm oluyordu. Eğer kapımıza geldiyse Allah bizi alır götürür. Moral verecek bir şey söyle diyorsun, ne söyleyebilirim. Ben eminim tekrar yeniden güneş doğacak, çiçekler açacak yeniden şarkılar söylenecek emin yine yazın kumsal kenarında türküler söylenip, ateş yakılıp etrafında şarkılar söylenecek. Eminim düzeleceğiz. Sonsuza kadar sürmez. Bence 15 Nisan sonrası bu iş bitecek. Sıkın dişinizi. Her şeyin bir top noktası var. En tepeye çıkacak ve düşecek. Düşüşe geçecek, geçti de. Devlet gerekeni de yapıyor. Birde neyi çok seyredersen o kadar içine girersin. Çok fazla açmayın televizyonu. Haberlere çok fazla bakmayın. Sadece üzerinize düşeni yapın. Dışarı çıkmayın, evde kalın. Ailenizle kalın. Ne kadar çok kurcalarsan seni o kadar hipnotize edecek. Bakmamaya çalışın. Müzik dinleyin, radyo dinleyin. Ben Sezen Aksu dinliyorum bir haftadır, sabah akşam.

'Aşk istemem. Eski karım da olmasın'

Karantinada yanınızda kim olsun istersiniz?

Hiç kimse. Annem olsa iyi olur. Kardeşim arada geliyor. Aşk istemem. Eski karım da olmasın. Yani kimse. Ben şu an büyük bir diyete girdim aşk konusunda. Yalnız kalacağım ve yalnız öleceğim. Ona karar verdim.