Cumartesi Postası 'Sevgilimi kıskanmam ablamı kıskanırım'

'Sevgilimi kıskanmam ablamı kıskanırım'

Paylaş
'Sevgilimi kıskanmam ablamı kıskanırım'

Derya Baykal-Ferhan Şensoy'un kızı Derya Şensoy gözümüzün önünde büyüdü. Güzelliği annesinden... “Sivri dilim babamdan” diyor. 'Seksenler' dizisi ile başladığı oyunculuğunu ilk sinema filmi 'Çakallarla Dans: Sıfır Sıkıntı' ile pekiştirdi. Babası “İlk filmin günahı olmaz” demiş, bu yüzden Derya Şensoy eleştirilere açık. Ama filmdeki rolü cidden zor: Dilsiz bir kızı canlandırdı. Bakalım Derya'nın oyunculuğunu beğenecek misiniz?

RÖPORTAJ: PINAR YILDIZ YÜKSEL

Haberin Devamı

* ‘Çakallarla Dans’ta nasıl bir karakteri canlandırıyorsun?

Mihriban küçükken bir kaza geçirmiş ve konuşma duyusunu kaybetmiş bir karakter. Duyuyor ama konuşamıyor. Del Piero Hikmet (Murat Akkoyunlu) ile aşk yaşıyor, macera da başlıyor.

* Rol için ders aldın mı?

İşaret dili öğrendim. Sadece repliklerime yetecek kadar. Şu an Okan’ın programını izlediğimde altta işaret diliyle konuşan kişinin ne dediğini anlıyorum. Beren Saat’in görme engelliyi oynadığı ‘Benim Dünyam’ filmini izlediğimde de anlamıştım.

* Engelli bir karakteri canlandırmak zor olmalı.

Zorlukları var ama anladım ki bunlar hayata katılmak için engel değil.

* Kadrodaki İlker Ayrık, Şevket Çoruh, Murat Akkoyunlu ve diğer isimler çok deneyimli. Neler öğrendin onlardan?

Haberin Devamı

En fazla mesaim Murat Akkoyunlu ile oldu. Onun enerjisine herkes dikkat etsin çünkü bu kadar çok iç enerjisi olanı görmedim. Çok uzun saatler çalıştım, o enerji onda hiç bitmedi. Çok şey öğrendim ondan.

*Dizi de çektin film de... Yorucu mu oyunculuk?

Kameranın önünde de arkasında da çok tecrübem oldu ailemden dolayı. Setlerin uzun ve zor olduğunu bilerek bu işe girdim. Film çekerken “Çok uzun çalışıyoruz” şikayetini haklı bulmuyorum. Çünkü herkes bunu kabul ederek başlar. Dizilerde haksız bir durum var, o doğru.

* Film mi dizi mi hoşuna gitti?

Film daha keyifli. Film çekmek, oyuncu adına daha şanslı bir durum. Başı belli sonu belli çünkü. Ama dizide senaryo çoğu zaman sette gelir önünüze ve karakter birden değişebilir.

* Gelen teklifleri danışır mısın anne-babana?

Tabii. Daha çok ablama ve ağabeyime danışırım. Onlar güncel sektörün daha çok içindeler ve çok insan tanıyorlar. Babam yıllardır dizi sektöründen uzak, sadece oyunculuk adına fikir verir.

‘BABAM MÜLAYİM ANNEM DETAYCIDIR’

* Seni izledikten sonra eleştirirler mi?

Evet. Babam mülayimdir. “Çok beğendim kızım” diye başlar ama “Şunu şöyle oynamışsın” deyip eleştiriye başlar. Annem detaycıdır, haklı eleştiriler yapar. Mesela “Burada bacak bacak üstüne atmışsın, o karakter kayınvalidesinin yanında oturur mu öyle?” der.

Haberin Devamı

*Sen oyunculuğunu eleştiriyor musun?

Çok. Konuşmamı eleştiriyorum mesela. Dik durmak konusunda da sıkıntım var. Hiç hoşlanmıyorum kendimi izlemekten.

* Beklediğin bir rol var mı?

Daha geçenlerde düşündüm, akıl hastasını canlandırmak isterim. Annemi, tiyatroda, akıl hastalarını canlandırırken izledim birkaç kere. Ona özenmişimdir hep.

* Oyunculuğu meslek edindin mi artık?

Okuduğum meslek bu değil. Sosyal medyada çok eleştiri alıyorum. Merakımdan başladım, bana inandılar. Bu yolda yürümek ve gelişmek istiyorum. Kimseyi hayal kırıklığına uğratamam.

“RESİM ÇİZMEK, GÜNLÜK TUTMAK GİBİ”

* Resim okumuştun, o ne olacak?

Resmi bırakamam. Çizdiklerimden sergi olmaz, çünkü sette peçete bulup ona bile çiziyorum. Zaten sergi konusunda ürkeğim. Çünkü resim benim gerçek işim ve iyi yapmalıyım. Oyunculukta fütursuz davranıp “Oynarım yaa, en kötü ne olur ki” diyebilirim ama resim için bunu diyemem.

* Saklıyor musun bunları?

Evet. Benim için günlük tutmak gibi bir şey bu. İnsanlar günlüklerini kaçırır ya başkalarından, ben de çizdiklerimi kaçırıyorum. Bakanlar yaşadıklarımı anlayacakmış gibi hissediyorum.

Haberin Devamı

* Sosyal medyayı kullanıyor musun?

Sosyal medyada herkesin bir fikri var. Bir resim paylaşıyorum, hemen altına, çiçek, alyans, baza reklamları doluyor. Artık ayyuka çıktı. Ben bundan çok sıkıldım. Amacından saptı, beni artık yoruyor.

“İNSANLAR KÖTÜYÜ KONUŞMAK İSTİYOR”

* Ünlü oyuncuların kızı olmak avantaj mı dezavantaj mı?

“Babası-annesi çok iyi oyuncu, bakalım kızı ne yapacak” diye oturuyor çok kişi ekranın başına ve hep kötüyü konuşmak istiyorlar. Bu yüzden avantajlı değil. “Yapamadım” deme lüksümüz yokmuş gibi davranıyor insanlar. Hâlbuki var. Yapamayabilirim, belki iyi oyuncu olmayabilirim, bu işi bırakabilirim. Ferhan Şensoy’un “Oyuncuyum” dediği yerde benim “Oyuncuyum” demem çok komik zaten. Oyunculukta tecrübe çok önemli!

* Annen evde nasıldır?

Ekrandakinden farklı mı? Ekranda nasılsa evde de öyle. Çok anaç bir ruhu var, bütün arkadaşlarımın hatta ekran başındakilerin de annesi o. Çok başarılı bir anne!

Haberin Devamı

* “İyi ki benim annem” dedirten şey nedir sana?

Ne olursa olsun yanımda. Bu yüzden iyi ki benim annem.

“ERKEK ARKADAŞIMI BABAMLA TANIŞTIRDIM”

* Ferhan Şensoy zor bir baba mı?

Hiç değil! Çok güzel bir baba. Babamın sesinin yükseldiğini hatırlamam. Herşeyi konuşup paylaşabilirim. Müthiş bir akıl hocasıdır. Bizi büyütürken çok güzel bir ilişki kurmuşlar.

* Erkek arkadaşından bahseder misin mesela babana?

Bahsederim tabii. Biz saklayan kızlar gibi büyümedik. Babama anlatır, tanıştırırım. Oturup sohbet ederiz hep birlikte.

* Oyuncu olan erkek arkadaşın Seçkin Özdemir’i tanıştırdın mı?

Tanıştılar (gülüyor).

* Ne yorum yaptı baban?

Bu tarz konularda yorum yapan biri değil babam. Öngörüleri çok yüksektir. Kızları için tehlike görürse annemle paylaşır hissiyatını.

* Sen neyi ya da kimi kıskanırsın?

Haset türü kıskançlığım yok. Gıpta türü kıskançlığım var. Ablamı (solda) çok kıskanırım. Çok başarılı bir şey yaptıysa ona gıpta ederim, “Ben de yapmalıyım” derim.

* Nasıl bir kardeşsin?

En küçük olduğum için çok şanslıyım. Ağabeyim ve ablam üzerime titriyor. Ferhan bana annelik, ağabeyim de babalık yapmıştır. Gözümün içine bakarlar. Ferhan nasıl bir abladır? Ferhan, benim diğer yarım. Onun her şeyini çok seviyorum. Şu an bana bir şey olsa onun hissedeceğini bilirim. Ona bir şey olsa benim de canım en az onunki kadar yanar.

MUM IŞIĞI ROMANTİĞİ DEĞİLİM

*Geçenlerde bir galaya katıldınız ve Seçkin Özdemir romantik bir şekilde öptü seni. Romantik bir çift misiniz?

(Gülüyor) Güller, mum ışığında yemekler falan... Öyle biri değilim ben, Seçkin de değil. Zaten o tür biriyle yapamam, zorlanırım. Çünkü mum ışığı bekleyen bir romantikliğim yok. Hoşuma gidecek şeyler başkadır.

* Ne mesela?

Gezmeyi çok seven insanlar değiliz. Evde film izliyoruz ya da arkadaşlarla oturuyoruz. Bunlar bence hoş.

* İki oyuncunun aşk yaşaması zor mu?

İki kişi aynı anda çalışıyorsa vakit açısından zor. Ama aynı mesleği yapmak birbirini anlamayı kolaylaştırıyor. Bu sektörde olmayan birine iş saatlerini anlatmak kolay değil.

*Seçkin Bey kıskanıyor mu seni?

Hayır. Ben de kıskanç değilim. Kafama bir şey takıldıysa kurmam, ‘dan’ diye direkt sorarım.