Aşk - İlişkiler Sevgilimiz rakibimiz değil, takım arkadaşımız

Sevgilimiz rakibimiz değil, takım arkadaşımız

Paylaş
Sevgilimiz rakibimiz değil, takım arkadaşımız

İlişkilerdeki en önemli sorunların başında çiftlerin zamanla birbirlerinin davranışlarını, alışkanlıklarını değiştirmeye çalışması geliyor. Yaşam Koçu ve Oyuncu Seçkin Zenginler, ilişkilerin başlangıcında ön planda olan duygusal ve fiziksel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra bu tür davranışların ortaya çıktığını ve bunun da çiftler arasında öfkeye, kavgaya neden olduğunu belirtiyor. Değişim ve dönüşümün bir süreç olduğunu söyleyen Enerji Terapisti Zehra Köse de ilişkinin sağlıklı ilerlemesi ve enerjisinin yükselmesi için yapıcı eleştiri yapılması gerektiğini vurguluyor. Köse, “En faydalı iksir, iyi niyetle yaklaşarak, karşımızdakinin rakibimiz değil, takım arkadaşımız olduğunu hatırlamaktır” diyor.

Günümüz ilişkilerinin en büyük problemlerinden biri de partnerin bazı alışkanlıklarını veya davranışlarını zamanla değiştirmeye çalışmaktır. İlk zamanlar çok da önemsenmeyen ayrıntılar gün geçtikçe göze batmaya başlar. Yaşam Koçu ve Oyuncu Seçkin Zenginler, ilişkilerin başlangıcında ön planda olan duygusal ve fiziksel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra bireylerin içinde bulunduğu durumlar ve alışkanlıkların zamanla çiftler arasında öfkeye, kavgalara sebep olabildiğini belirtti. Peki, ne oluyor da ilk zamanlar umursanmayan bu konular daha sonra sorun teşkil etmeye başlıyor?

Haberin Devamı

'Seni seviyorum, bu yüzden değiş'

İlişkinin başında bireylerin birbiriyle anlaşma sağlamaya ve iş birliği yapmaya yönelik davranışlar sergilemeye eğilimli olduğunu ancak zamanla bunların azaldığını, hatta ciddi bir şekilde olumsuz bir yöne doğru kaydığını gördüklerini anlatan Enerji Terapisti Zehra Köse, bunu şu sözlerle açıklıyor:

Yaşanan olayların nedeni çiftlerin karakter özelliklerinin zaman içinde değişmesi değil, algılarının başka alanlara kayması olarak açıklanabilir. İlişkinin başında kişi çoğunlukla partnerinin olumlu özelliklerine odaklanırken, zamanla bunların, zaten olması gereken davranışlar olarak benimsenmesi ile birlikte, dikkatin artık hoşlanılmayan özelliklerini düzeltme yönünde harekete geçilmesi olarak tanımlanabilir.

Haberin Devamı

Yani, o kişiyi yavaş yavaş kafamızda oluşturduğumuz partner kurgusuna dönüştürmeye çabamızdır bu. Hatta bunu meşrulaştırmak adına ‘Senin iyiliğin için’ veya ‘Seni sevdiğim için’ sözlerini sıklıkla kullanır ve hatalarını/zayıf yönlerini dile getirme nedeninin bunlar olduğunu söyleyerek partnerimizi ikna etmeye çalışırız. Ancak ilişkilerde partneri eleştirerek, hor görerek, hatalarını art arda sayarak değişmesini istemek ve bu beklenti içinde ilişkiyi yürütmeye çalışmak neredeyse ilişkiye hiçbir katkısı olmayan bir yaklaşımdır.

Yargılayıcı davranılmamalı

Köse, partneri değiştirmeye çalışmanın geçmişten gelen kaygı ve korkulardan, kendimizi güvende hissetmeyi istemekten, zihnimizdeki doğru partner kurgusundan, geçmişte yaşadığımız deneyimlerden, toplumsal inanç ve kalıplardan, ailemizde yaşanan deneyimlerden, karşımızdakini koruma ve kollama ihtiyacından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bu tarz bir tutumun, karşı tarafta savunma ve öfke duygularını tetikleyeceğini vurgulayan Zenginler de beklentileri mantıklı bir seviyede tutmanın ve partnerimize yargılayıcı davranmamanın önemli olduğunu vurguluyor. Bu durumlarda kavga veya tartışma yerine sakin kalabilmenin, açık ve net bir şekilde karşılıklı konuşmanın faydalı olacağını anlatan Zenginler, “Değişimi isteyenin neden buna ihtiyacı var? Kökünde yatan nedenle yüzleşmek gerekiyor. Bu zamanlarda enerjiyi sorundan ziyade daha beğenilen özelliklere aktarabilirler. Kişiyi ancak olduğu gibi kabule geçtiklerinde bu değişimin gerçekleşeceğinin de farkına varmalılar. Direndiğimiz her ne ise artacağı bilinci de olmalı. Ayrıca o kişi değiştiğinde, ilk zamanlardaki kişi ile aynı olmayacağı için artık beğenmeme ihtimali olacağını da göz önüne almalı” diye konuştu.

Haberin Devamı

Yapıcı eleştiriler önemli

Bireyselliğin ön planda olduğu ve kısa süreli ilişkilerin yaşandığı özellikle bu son dönemde, bizden farklı görüşlere sahip olsalar da partnerlerimize karşı hoşgörülü olabilmek ve yapıcı eleştirilerde bulunmanın çok büyük bir erdem olduğunu ifade eden Köse, böylece ilişkinin çok sağlıklı bir şekilde devam edeceğini ve enerjisinin de yükseleceğini söyledi.

Birini, onu eleştirerek ve sürekli yakınarak değiştirmenin neredeyse imkânsız olduğunu da belirten Köse, şunları kaydetti:

Ancak onu cesaretlendirerek, olumlu ve güçlü yanlarını kullanması konusunda ona destek olarak çeşitli davranış şekillerini değiştirmesine yardımcı olabiliriz. Kabule geçmek, ilişkinin olumlu yanlarına bakarak çoğaltmaya çalışmak ve sadece saf sevgiye odaklanmak, korkularınızdan arınmanıza da yardımcı olacaktır.

Haberin Devamı

Bu süreçte dikkat etmemiz gereken tek şey, aceleci olmamak ve olmadığında ise hemen umutsuzluğa düşmemektir. Çünkü değişim ve dönüşüm bir süreçtir. Bazen çok hızlı olabilirken bazen çok yavaş bir şekilde ilerleyebilir. En faydalı iksir, iyi niyetle yaklaşarak, karşımızdakinin rakibimiz değil, takım arkadaşımız olduğunu hatırlamaktır. Onun eksik veya hatalı olarak gördüğümüz yönlerini sağlıklı bir iletişim ile ifade ederek elimizden gelen her ne ise ortak bir noktada buluşmaya çalışmak hem kendimize hem ilişkimize yapacağımız en büyük iyiliktir.