Beden Sağlığı Şiddet ve doktor hatası davaları en çok kadın doğumcuları mağdur ediyor

Şiddet ve doktor hatası davaları en çok kadın doğumcuları mağdur ediyor

Paylaş
Şiddet ve doktor hatası davaları en çok kadın doğumcuları mağdur ediyor

Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Genel Başkanı Prof.Dr. Ateş Karateke, hekime yönelik şiddet ve malpraktis (doktor hatası) davalarının en çok kadın doğumcuları mağdur ettiğini söyledi.Prof.Dr. Ateş  Karateke, hasta ile hekimler arasında oluşabilecek uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde veya Borçlar Kanunu’na göre değil; oluşturulacak ihtisas mahkemelerinde görülmesini istedi

2 bine yakın uzmanın katıldığı 16. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan TJOD Başkanı Prof.Dr. Ateş Karateke, bu yıl bilimsel çalışmaların yanı sıra giderek artan sorun haline gelen sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sona ermesi için büyük çaba sarf ettiklerini söyledi.


ŞİDDDETE EN FAZLA KADIN DOĞUMCULAR MARUZ KALIYOR


Çalışma alanları nedeniyle gerek sağlık çalışanlarına yönelik şiddet gerekse dava konusunda en çok kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının mağdur olduğunu kaydeden Prof.Dr. Ateş Karateke, şunları söyledi:

"Tazminat davalarında kazanç ile orantılı olmayan cezalar meslektaşlar arasında şehir efsanesi gibi yayılmakta ve ülkemizdeki tüm hekimlik uygulamalarını etkilemektedir. Tüm bunların sonucu olarak yapılması gereken tıbbi müdahaleler korkularla geç yapılmakta veya yapılmamaktadır. Sonuç olarak hem sosyal güvenlik sistemi kaynaklarımız hem de özel sigorta geri ödeme sistemine ilave önemli yükler gelmekte ve yanı sıra toplum sağlığı olumsuz etkilenmektedir. Vatandaşımızın bu konuya sahip çıkmasıyla ve bunun yanı sıra Türk hekimlerinin yıpranan itibarlarının Sağlık Bakanlığı ve yöneticilerimizin hekimlerin itibar yönetimlerini gündeme alarak iyileştirilmesi konusunda çalışma yapmalarını ısrarla bekliyoruz."


'AÇILAN DAVALAR İHTİSAS MAHKEMELERİNDE GÖRÜLSÜN'


Hasta ve hekimler arasında oluşabilecek uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde veya Borçlar Kanunu'na göre değil, oluşturulacak ihtisas mahkemelerinde görülmesini istediklerini dile getiren Prof. Dr. Karateke, malpraktis (doktor hatası) davalarının sonuçlarında uygulanan milyonluk tazminatlar yerine günün koşullarına uygun olmasını talep etti.


ANNE ÖLÜMLERİ HALA ÖNEMLİ SORUN


Prof. Dr. Ateş Karateke, anne ölümlerinin Türkiye için hala önemli sorun olduğunu belirterek bu konuda ülke genelinde yoğun çalışma yürüttüklerine dikkat çekti.

Anne ölümlerinin belki de en trajik yönünü, bu ölümlerin neredeyse yarısından fazlasının çok basit önlemler ile engellenebilir olması olarak gösteren Prof. Dr. Karateke şöyle devam etti: "Anne ölüm oranları aynı zamanda ülkelerin en önemli gelişmişlik göstergelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Anne ölüm oranı üreme çağında olan (15-49 yaş arası) her 100 bin kadın için bir yıldaki anne ölüm sayısını gösterir. TJOD Türkiye’de şu an 100 binde 14,4 olan anne ölüm oranını 100 binde 10’un altına düşürmek amacıyla bir buçuk yıldan bu yana ’Yaşasın anneler, anneler yaşasın’ adlı bir proje yürütüyor."


'RAHİM AĞZI KANSERİ ÖNLENEBİLİR'


Prof. Dr. Karateke, serviks (rahim ağzı) kanserinin yalnızca erken tanınır değil, önlenebilir kanser olduğunu söyledi. Rahim ağzı kanserinin sebebinin ve gelişme sürecinin bilindiğini, gelişme sürecinde bu kanseri yakalayacak birçok tanı yöntemi olduğunu vurgulayan Karateke, serviks kanseri aşısının da katkısı ile bu hastalığın yok edilebileceğini kaydetti.


'CELL FREE DNA TESTİ SGK KAPSAMINA ALINMALI'


TJOD Derneği 2’nci Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir ise Türkiye’de ilk kez GATA bünyesinde kurulan laboratuvarda uygulanan ’cell free DNA’ testi hakkında bilgi verdi. Bebeğin hücrelerinden anneye kan geçtiğini kaydeden Prof.Dr. Cansun Demir, bu kanda bebekte Down sendromu gibi sendromların olup olmadığının incelenebildiğini söyledi.

Yüzde 99.9 oranında sonuç elde edildiğini anlatan Prof.Dr. Cansun Demir, bu testin haricinde 2’li ve 3’lü testler uyguladıklarını, bunların sonuçlarına göre de direkt amniyosentez yaptıklarını aktardı. Amniyosentezde annenin karnına bir iğne batırıldığını anlatan Prof.Dr. Cansun Demir, çok az da olsa enfeksiyona bağlı gebelik kayıp riski olabildiğini belirtti. Bu kayıp riski olmasa da annelerin karınlarına iğne batırılmasından korktuğunu dile getiren Prof.Dr. Demir, "Bu yöntemin amino sentezin yüzde 100 yerini alma şansı yok. Ama aminosentezi ciddi oranda azaltabiliyor. Ancak pahalı olduğu için SGK bu testi henüz ödemiyor" dedi.

Testlerin birçoğunun yurt dışına analiz için gönderildiğini kaydeden Prof.Dr. Demir, "Bizim isteğimiz bu testlerin Türkiye’de de yapılması ve SGK’nın ödeme kapsamında olması. Bu teknikle 2’li ve 3’lü testin pabucu dama atılacak. GATA’nın bünyesinde yapılmaya başlandı. Türkiye’de çok yetenekli genetik uzmanları var. Türkiye’de kurulsa maliyet azalır" diye konuştu.

Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA)

Haberin Devamı