Şifa dolu Türkiye’den 7 kaplıca

Ülkemiz, jeotermal kuşak üzerinde yer alması nedeniyle tabiri caizse adeta bir termal cennet. Yüzyıllar boyunca pek çok hastalığın tedavisinde kullanılmış olan doğanın bize sunduğu bu hediye hem bedeninizi hem de ruhunuzu yeniden canlandırıyor. Gelin şimdi Neredekal.com Keşif Rehberi editörlerinin #öncetürkiyeyikeşfet diyerek şifa dolu ülkemizden alternatif rotalarıyla derlediği 7 kaplıcaya bir göz atalım. Bursa’nın İnegöl ilçesine yakın bir mesafede bulunan Oylat Kaplıcaları’nın tarihi çok eskilere dayanıyor. Suyunun başta stres olmak üzere pek çok hastalığa iyi geldiği söylenen kaplıca, bulunduğu yemyeşil doğa ile de kafa dinleyip yenilenmek isteyenlerin tercih etmesi gereken bir yer. Osmanlı hamam kültürünü devam ettiren tesislerde suyun sıcaklığı 40 dereceyi bulabiliyor. Hazır gelmişken de kaplıca çevresindeki doğal güzelliklerden Oylat Şelalesi ve Oylat Mağarasını ziyaret etmeden dönmeyin deriz. Roma döneminden beri türlü türlü hastalıkların tedavisinde yeri büyük olan Termal, ülkemizde kaplıca turizmi denince ilk akla gelen yerlerden. Büyükşehirlere yakınlığı nedeniyle yılın her zamanı pek çok ziyaretçi ağırlayan bölge geniş bir ormanlık alan içerisinde bulunuyor. Romatizma ve sinir hastalıklarına iyi geldiği bilinen kaplıcayı dilerseniz günübirlik olarak da ziyaret edebilirsiniz. Konaklamak isterseniz de her bütçeye ve zevke uygun çeşitli otel seçeneklerini değerlendirebilirsiniz. Ünü artık ülkemizi aşıp dünyaya yayılan şifa kaynağı Kızılcahamam’ı aslında birçoğumuz marketlerde satılan mineralli sularından biliyoruz. Ankara merkeze bir saatlik mesafede bulunan bu kaplıca da Roma ve Selçuklu dönemlerinden beri tedavilerde faydalanılan bir yer. 50 dereceye kadar ulaşan sıcaklıklarıyla bu şifalı sular karaciğer ve kalp hastalıklarına oldukça iyi geliyor. Bir milli park içerisinde konumlanması ise şifa tatilinizi doğa ile birleştirmenize olanak sağlıyor. İstanbul ve çevresinde yaşayanlar için günübirlik gezi kolaylığı sağlayan Tuzla Kaplıcaları’nın suyu sodyum oranının yüksek olması ile biliniyor. Astım başta olmak üzere üst solunum yolu rahatsızlıklarına iyi gelen kaplıca etrafında konaklama alternatifleri de oldukça bol. Hatta bazı tesislerde termomineral havuzlar da mevcut. Ağrı’nın merkeze 60 km uzaklıktaki ilçesi Diyadin’de bulunan Diyadin Kaplıcaları mineral oranı yüksek içilebilir suları ile tanınıyor. Ağrı’nın doğal ve tarihi güzelliklerini keşfe çıktıktan sonra bu sıcacık sularda şifa bulmak rahatlatıcı bir tatilin tanımı olsa gerek. Yüzyıllar önce krallar ve devlet adamlarının şifacısı olan Pamukkale Travertenleri, dünyaca ünlü olan bir başka kaplıcamız. Barındırdığı kireç nedeniyle pamuğu andıran kalker tüfleri burayı hem göze hem de sağlığınıza hitap eden bir yer haline getiriyor. Travertenlerde bulunan su, dolaşım sistemi ve solunum yolları hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılıyor. Antik dönemlerden bugüne uzanan geçmişiyle Bademli Kaplıcaları, İzmir’in Dikili ilçesinde bulunuyor. Deniz kenarındaki konumu ile diğer kaplıcalarımızdan oldukça farklı. Deniz suyu 42 derece iken, sıcak su kaynağında 65 dereceleri bulabiliyor. Zeytin ağaçları arasında hem deniz hem termal keyfi için burayı mutlaka görmelisiniz. Kaynak: https://neredekal.com/