Pazar Postası Şimal: Kanseri; dua, moral, doğru beslenme ve doktorum dışındaki herkese kulağımı kapatarak yendim
Paylaş
Şimal: Kanseri; dua, moral, doğru beslenme ve doktorum dışındaki herkese kulağımı kapatarak yendim

Meme kanserine yakalanan ünlü şarkıcı Şimal, bu mücadeleden galip çıktı ve hastalığı yendi. Ben de kendisiyle uzun uzadıya bu galibiyetini konuştum. Yaşadığı deneyimi sizler için anlattı. Buyurun… ALEV GÜRSOY CİMİN / alev.gursoy@posta.com.tr

Yeni yaşamınızın ilk günlerini kutluyorum. Nasıl hissediyorsunuz?

Haberin Devamı

Aslında kendime çok kızıyorum. Benim gibi sağlıklı yaşayan, kendine iyi bakan bir kadın nasıl böyle bir hastalığa yakalandı, hâlâ anlamış değilim. İki yıl öncesine dayanıyor kitleyle karşılaşmam. Küçücük bir şeydi. Doktora gittim, önemli bir şey olamadığını isteğe bağlı olarak küçük bir operasyonla halledilebileceğini söyledi. “İsteğe bağlı” demesi beni rahatlığa sürükledi ve üzerinde durmadım. Elimi her göğsüme attığımda kitlenin büyüdüğünü hissettim zaman içinde ama doktora gitmiş olmanın rahatlığı paniğimi azalttı.

İlk öğrendiğinizde ne hissettiniz?

Ağrılarım arttı, sağ göğüsüm çok büyüdü ve başka bir doktora gittim. Benden ultrason ve biyopsi istedi. Hepsinin sonuçlarını üç gün içinde aldım. Mail adresime biyopsi sonucumu attılar. Doktorum ameliyattaydı ve yazılanları tam anlamadım ama içime sinmeyen bir şey vardı. Lenf bezi, kürek kemiği, metastazlar… ‘Tümör izlenmektedir.’ diye bir cümle vardı.

Haberin Devamı

Sadece o cümlede yüreğime bir acı oturdu. O an hayata dair bütün planlarım, hayallerim durdu. Kan akışım, kalp atışım yavaşladı. En başta en yakın üç arkadaşıma ve nişanlıma söyledim. Aileme bunu nasıl bir dille açıklayacağımı bilmiyordum. Adı da çok kötü bir hastalık... Önce abilerime söyledim, onlar da annemi ve babamı karşılarına alarak uygun bir dille anlattılar. Ailem için de hiç kolay olmadı.

SAÇLARIMI YAVAŞ YAVAŞ KISALTARAK KENDİMİ KEMOTERAPİ SÜRECİNE HAZIRLADIM

Tedavi süreci nasıl geçti?

Bir hafta boyunca Türkiye’nin en iyi onkoloji doktorlarıyla görüştüm. En az 60 doktor. Bu kadar doktor gezmemin bir diğer sebebi ise belki aralarından biri çıkıp “Saçların dökülmeyecek” demesiydi. Çok seviyordum belime kadar uzun saçlarımı. Uçlarından bir santim fazla alınınca üzülen ben hepsinin döküleceğini kabul edemiyordum. Doktorların hepsinin görüşleri aynıydı.

Önce kemoterapi ile kitle küçültülecek sonra ameliyat olacaktım. “Bu hastalıkta doktoru kalbiniz seçiyor” diyordu atlatanlar. Onca gezdiğim doktordan sadece bir kişi kalbime ruhuma dokundu. Doç. Dr. Didem Taştekin. Önce Allah’a sonra ona teslim oldum. Saçlarımı yavaş yavaş kısaltarak kendimi kemoterapi sürecine hazırladım.

Haberin Devamı

GÖZLERİM AÇIK AMA RUHUM DERİN BİR UYKUDA GİBİYDİ

Psikolojik olarak ne durumdaydınız?

Gözlerim açık ama ruhum derin bir uykuda gibiydi. Yemek yiyemiyor, istifra ediyordum. Saçlarım 21 gün sonra elimde kalmaya başladı. O dakikaların ifadesi yok. Bir kadın için en önemli olan şey saç, kaş, kirpik… Onların kaybını yaşamak yıkımdı ama hepsi yerine geliyor. Sinirlenip “Kanser oldum” deriz ya öyle anlamsızdı içeriğini bilmediğim için... “Evlerimizden ırak” der, geçerdik. Maalesef bu hastalığı atlatmış biri olarak şaka bile olsa artık o kelimeyi cümle içinde kullanmıyorum.

Peki, bu hastalığı nasıl yendiniz?

Dua, moral, doğru beslenme ve doktorun dışındaki herkese kulağımı kapatarak yendim. Kirli bilgilerle dolu Google’dan uzak durdum. Bana iyi gelen insanlarla görüştüm, haberleştim. İyi gelmeyen, negatif kim varsa uzaklaştım. Her gün uyanıp savaş boyalarımı (makyaj) sürdüm. Gücümün yettiğince spor yaptım. Yatağa bağlamadım kendimi. Kalktım, yürüdüm. Dirayet gösterdim. Kanser benden korksun!

Haberin Devamı

Bu hastalıkla mücadele edenlere ne önerirsiniz?

Kimseyi beklemeyin, dinlemeyin. Doktorunuzu bulun, tedavi olun. Tedaviyi reddetmeyin! Yakalanmamış olanlara da bir tavsiyem olacak tabii ki: Kendimize dokunmayı unutmayın! Erken teşhis çok önemli.

İÇİMDE KIRILGAN BİR KIZ ÇOCUĞU VAR

Dışarıdan çok mücadeleci, savaşçı ve iyimser bir kadın profili görüyoruz. Siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Uzaktan gördüğünüzü yanımdayken de hissedersiniz ama her zaman çok güçlü biri olduğumu söylersem yalan söylemiş olurum. Empati duygusu çok yüksek, kırılgan, küçük bir kız çocuğu var içimde. Onu çok seviyorum ve koruyorum. Çünkü o gerçek ve masum.

HER YAŞADIĞIM ACI BENİ GÜÇLENDİRDİ

Hastalık sonrası hayata bakış açınız değişti mi?

En başta dağ gibi hissediyorum kendimi. Her yaşadığım acı beni güçlendirdi. Güçlendirmeye de devam ediyor. Hayatımı yavaşlattım, tadını çıkara çıkara yaşıyorum. Hayata yetişmek için hiç paniğim kalmadı. “Olduğu kadar” diyor ve geçiyorum.

Haberin Devamı

Tedavi sürecinde ümitsizliğe kapıldığınız oldu mu?

Herkesin bana çok iyi davrandığı bir dönem vardı. Dedim ki; kesin büyük bir sıkıntı var benden saklıyorlar. Halbuki moral vermek ve hızlı iyileşmem için yapılan hareketlerdi. Ümitsizlik değil ama kuruntularım oldu.

Şarkıcılık serüveniniz devam edecek mi?

Allah sesime zeval vermediği sürece, son nefesime kadar devam edecek. Yeni şarkımız da hazır. Biraz toparlanmayı bekliyoruz.

Bir daha şarkı söyleyemeyeceğinizi düşündüğünüz oldu mu?

Evet, oldu. Kemoterapi nedir, nasıl etkileri vardır diye çok araştırdım. Sesi etkilemediğini öğrendiğimde çok mutlu olmuştum. İşte o zaman bir kere daha hayata bağlandım.

KARŞILIKLI SEVGİ İNSANA HAYAT VERİYOR

Tebrikler, kısa süre önce nişanlandınız. Aşkın da insan üzerinde iyileştirici etkisi var, değil mi?

Karşılıklı sevgi insana hayat veriyor. Böyle bir hastalıkla mücadele ederkenki hayat arkadaşınız çok önemliymiş. Şimdi daha iyi anlıyorum. Hiç yalnız bırakmadı beni. Tüm psikolojik durumlarımı sabırla karşıladı. Her düştüğümde ayağa kaldırdı beni. Elimi hiç bırakmadı. Hakkını ödeyemem.

Evlilik ne zaman?

Kısmetse ameliyattan sonra. Önümüzdeki yaz.

Geleceğe dair hayal kurar mısınız?

Eskiden olsa evet, çok kurardım. Şimdi dozunda ve daha gerçekçi hayallerim. Hayaller güzel, hayata bağlayıcı…